TBMM Başkanvekili Sadık Yakut`un karma eğitimle ilgili sözleri ve açıklaması tepkilere neden olmaya devam ediyor.Yakut`un açıklamasına Yönelik olarak Mersin Barosu tarafından sert bir Basın açıklaması yapıldı.
Mersin Baro Başkanlığı tarafından yapılan yazılı Basın açıklaması şöyle:
``Karma eğitimi savunmak, ülkenin aydınlık geleceğini savunmaktır! Karma eğitimden vazgeçmek; ülkenin karanlığa sürüklenmesine matuf bir adımıdır.
Bu değişiklik düşüncesi, ülkemizde uzun süredir uygulanmaya çalışılan mahalle baskısının artırılmasına yönelik son ve çok tehlikeli bir düşüncedir.
Çağdaş Türkiye’nin aydınlık insanları: daha önce de bir siyasi iktidar milletvekili tarafından dillendirilen ve fakat dün TBMM Başkanvekilliği görevinde de bulunan başka bir siyasi iktidar milletvekili tarafından Meclis çatısı altında ve Çocuk Hakları günü münasebeti ile sarf edilen “… Gelecek dönemde karma eğitimi kaldırmaya dönük çalışma yapılacağı, maalesef şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilere birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendirdiği …” söz, beyan ve düşüncesi esef vericidir.
Sayın milletvekili daha sonra bu sözlerin kendi düşünceleri olduğunu beyan etmişse de Karma eğitim, adı üzerinde eğitimdir. Kız ve erkek çocukların aynı sınıfta eğitim görmesi sadece eğitimden ibarettir. Bu hususun aksini ima etmek dahi insanlık suçudur.
Batı Avrupa`da karma eğitim ilk kez Reform hareketinden sonra bazı ortaya çıkmış olup, uygulama İskoçya, İngiltere`nin kuzeyi ve Amerika`daki İngiliz kolonisi New England` da yaygınlaştı. 18. yüzyılın ikinci yarısında kızlar da kent okullarına alınmaya başladı. Amerikan Bağımsızlık Savaşı`ndan sonra kilise kurumlarının yerini alan parasız ilkokullarının hemen tümünde karma eğitim yapılıyordu. 19. yüzyılın sonunda, ABD yüksekokullarının yüzde 70`inde karma eğitim uygulanıyordu. Batı Avrupa`da, ilk ve orta öğretimde karma eğitime İskandinav ülkeleri öncülük etti.
II. Dünya Savaşı`ndan sonra gelişmekte olan pek çok ülkede karma eğitim benimsendi. Ülkemizde karma eğitim Cumhuriyet dönemi ile hayata geçti. İlköğretim düzeyinin üstünde karma eğitim, Türk eğitim tarihinde uzun zaman söz konusu olmamıştır. Zaten yakın zamanlara kadar kadınlar, ilköğretim üstü düzeydeki okullara gidemiyorlardı. Daha sonra da, kurulan Batı tipi okullar erkekler ve kızlar için ayrı ayrı yapılıyordu. Kız idadisi, kız rüştiyesi, kız sultanisi (İnsas Sultanisi), Dârülfünun-u İnas gibi kızlara mahsus okullar vardı. Kızlarla erkeklerin karma olarak, bir arada eğitim görmeleri yasaktı.
1924 yılında, Tekirdağı`nda Kız Lisesi bulunmaması dolayısıyla, kızların erkek lisesine kaydolmak istemeleri, Türk eğitiminde kızlarla erkeklerin beraber okumaları sorununu gündeme getirmiştir. 1924 Ağustosunda, ilkokul eğitiminin karma olmasını; kızların erkek okullarına, erkeklerin de kız okullarına kaydolabilecekleri kararını alındı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 28 Ağustos 1924`te Öğretmenler Kongresi dolayısıyla Maarif Vekili Vasıf Bey`in verdiği yemekte yaptığı konuşmada, şöyle diyordu:
"Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı sûretle, bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin amelî olması mühimdir. Memleket evlâdı, her tahsil derecesinde iktisadî hayatta âmil, müessir ve muvaffak olacak sûrette techiz olunmalıdır."
Bu bağlamda son günlerde ülkemizde yaşanan, tüm olumsuzluklara rağmen “demokratik temel hak ve özgürlüklerimize yapılacak saldırılara karşı Mersin Barosu olarak dimdik ayakta alacağımızı belirtmek istiyoruz. .
Bugün tepkilerimizi dile getirip elimizi taşın altına sokmazsak, yarın ülkemizi feda etmiş olacağız ve bu ülkede yaşadığımız şeyde bizim hayatımız olmayacaktır..``Denildi.
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN