MERSİN BAROSU, SURİYE`YE YÖNELİK MÜDAHELE İDDİALARINA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI.
MERSİN BAROSU, SURİYE`YE YÖNELİK MÜDAHELE İDDİALARINA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI.
Mersin Baro Başkanlığından yapılan yazılı Basın açıklaması şöyle:
Değerli Türkiye Kamuoyu, ülkemizin bölgesinde oluk oluk kan akıyor… Önce Irak, sonra Suriye, sonra Mısır… İnsanlar ölüyor, çocuklar katlediliyor… Irak’a demokrasi gelecekti kan ve gözyaşı sel oldu aktı; Mısır’da bahar yaşanacaktı darbe ile ülke kana boyandı; Suriye’de iç savaş, Rojova, kimyasal silah kullanımı… Biliyorsunuz bu savaşların ve çatışmaların bedelini en çok sivil halk ödüyor.
Şimdi de Suriye’ye dış müdahale gündemde… Suriye’de iç savaşı çıkaran, huzur ve barış ortamını bozan çetelere para ve silah yardımı yaparak savaşı kışkırtan emperyalist güçler şimdi Suriye’ye bomba yağdıracaklar. İnsanlar ölecek, çocuklar ölecek, kan ve gözyaşı dinmeyecek.
Emperyalist güçler, kendi ulusal çıkarları için demokrasi ve özgürlük kavramlarını kullanarak, masum halkın kanını akıtma hazırlığı yapmaktadırlar. Sıra bize gelmeden, sesimizi çıkarmanın, biz barış istiyoruz dememizin zamanı gelmedi mi? Yoksa biz de sıramız gelince, kaderimizi mi bekleyeceğiz.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin, müdahalede bulundukları her yere sadece, zulüm, kan, kin, nefret, kavga, sömürü, talan ve yağma gelmiştir. Barışın, demokrasinin ve özgürlüğün geldiği tek bir ülke dahi yoktur.
Ortadoğu da yaşananları anlayabilmek için mevcut halin acısını çekmek veya hissetmek gerekmektedir. İnsanlıktan yoksun olanların, kitabi bilgilerle bu sorunu çözmeleri mümkün değildir. Kaldı ki kitabi bilgileri olanlar dahi bu bilgilerini ulusal çıkarları için yorumlayarak ve kullanarak, bölge halkının kanını akıtmakta, birbirine düşürerek sömürmektedirler.
Ortadoğu’da olanlar, bölge ve strateji meselesi olmayı çoktan aşmıştır. Ortadoğu da yaşananlar artık bir insanlık sorunu olmuştur. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin, kendi ulusal çıkarları adına, dünyayı talan etmeleri, insan hayatını bu kadar hiçe saymaları kabul edilecek bir durum değildir.
Ülkesinin kaynakları uğruna ateşe atılan insanların, birbirlerini katletmelerini anlamak mümkün değildir.‘Yalan dünya’ bu kadar mı cehenneme çevrilir? İki günlük hayat bu kadar mı kabusa dönüşür? Durup düşünmek lazım değil mi?
Kendi ulusal ve şahsi çıkarlarını düşünenlerin, insani yönü düşünmeleri mümkün değildir. Başta siyasi iktidar ve medya olmak üzere hiç kimse emperyalistlerin, demokrasi getirmek adına milyonlarca masum insanı katlettikleri ve talan ettikleri Irak ve Afganistan’da yaşananları unutmamalıdır.
Bu güne kadar ülkemizin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesini, koşulsuz bir biçimde benimsemiş olan Mersin Barosu olarak, komşu Suriye Halkı ile bir savaş istemediğimizi, bu ülkeye emperyalistlerin saldırısını kabul etmediğimizi, karşısında olduğumuzu belirtir. Önce barış deriz. ``denildi.
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN