Tarih: 05.11.2023 13:50

METASTAZ RİSKİ YAŞLA BİRLİKTE ARTABİLİR

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye'de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve yaşam boyu her 8 kadından 1'inin yakalanma ihtimali olan meme kanserine ilişkin değerlendirmede bulunan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, metastatik meme kanseri konusunda uyarılarda bulundu. Bazı kişilerin belirgin belirtiler yaşayabilirken, bazı kişiler ise hafif veya hiç semptom yaşamayabileceğini söyleyen Prof. Dr. Gökakın, “Metastatik meme kanseri, tedaviyi daha karmaşık hale getirebilir, iyileşme sürecini etkileyebilir ve genellikle daha ciddi sonuçlar doğurabilir.” şeklinde konuştu.

 

Meme kanserinin, meme dokusundaki hücrelerin anormal bir şekilde büyüyüp çoğalması sonucu ortaya çıkan bir kanser türü olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, metastatik meme kanseri ile ilgili yaptığı açıklamada, “Meme kanseri genellikle meme bezlerinin içinde veya meme kanallarında başlar. Tedavi edilmezse veya erken aşamada yakalanmazsa, meme kanseri çevre dokulara ve diğer vücut bölgelerine yayılabilir, bu da metastatik meme kanseri olarak adlandırılır.” dedi.

“TEDAVİYİ DAHA KARMAŞIK HALE GETİREBİLİR”

Metastatik meme kanseri teşhisi alan kişilerin, meme kanserinin önceden tanı konmuş bir aşamasından daha ileri bir aşamada bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Gökakın, “Meme kanseri metastaz yaparsa, bu kanser hücrelerinin vücudun diğer bölgelerine sıçradığı anlamına gelir. Metastazın yayıldığı bölgeler genellikle kemikler, akciğerler, karaciğer ve beyin gibi iç organları içerebilir. Metastatik meme kanseri, tedaviyi daha karmaşık hale getirebilir, iyileşme sürecini etkileyebilir ve genellikle daha ciddi sonuçlar doğurabilir.” uyarısında bulundu.

“BAZI KİŞİLER HİÇ SEMPTOM GÖSTERMEYEBİLİR”

“Metastatik meme kanseri belirtileri, kanserin yayıldığı bölgelere ve hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.” sözleriyle her hastada farklı semptomlar görülebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Gökakın, “Bazı kişiler belirgin belirtiler yaşayabilirken, bazı kişiler ise hafif veya hiç semptom göstermeyebilir. Hastalık en sık kemiklere metastaz yapmaktadır. Kemik metastazları sırt, bel, kalça ve diğer büyük kemikleri etkileyebilir ve ağrı, kırıklar veya zayıflık gibi semptomlara neden olabilir. Meme kanseri hücreleri akciğerlere metastaz yaptığı durumlarda ise nefes darlığı, öksürük veya göğüs ağrısı gibi akciğer sorunlarına yol açabilir. Karaciğer metastazları, karın ağrısı, iştah kaybı ve sarılık gibi belirtilere neden olabilirken, beyin metastazları baş ağrısı, denge sorunları, hafıza sorunları ve nörolojik semptomlara yol açabilir. Lenf yolları boyunca oluşan metastazlar lenf düğümlerinde şişlik veya ağrıya yol açabilir. Cilt metastazlarında ise deride kızarıklık, şişlik veya yaralar şeklinde görünebilir. Kemik iliği de metastatik meme kanseri hücrelerinin yerleşebileceği bir başka bölgedir. Bu, kan hücrelerinin üretildiği bir bölgedir ve kanser hücreleri burada kemik iliği metastazı yapabilir.” açıklamasında bulundu.

“METASTAZ RİSKİ YAŞLA BİRLİKTE ARTABİLİR”

Genellikle meme kanserinin yaş ilerledikçe daha sık görüldüğünü ve metastaz riskinin de yaşla birlikte artabileceğini söyleyen Prof. Dr. Gökakın, “Metastatik meme kanseri her yaşta görülebilir, ancak yaş bazı risk faktörlerini ve kanserin yayılma olasılığını etkileyebilir. Meme kanseri, genellikle menopoz sonrası dönemde yani 50'li yaşlardan sonra daha sık görülür. Ancak, genç yaşlarda da meme kanseri teşhisi konulabilir. Metastatik meme kanseri teşhisi almış olan kişilerin yaşları, tedavi seçenekleri ve prognozu üzerinde etkisi olabilir. Özellikle yaşlı bireylerde, genel sağlık durumu ve yaşam beklentisi, tedavi planının belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Yaşlı bireylerde bazen daha hafif veya daha az invazif tedavi seçenekleri tercih edilebilir, çünkü yaş ilerledikçe başka sağlık sorunları da daha yaygın hale gelir. Tümörün boyutu, lenf düğümlerine yayılma oranı ve aile geçmişi gibi faktörler metastaz riskini etkileyen etmenlerdir.” ifadelerini kullandı.

TEDAVİ SÜRECİ HASTANIN DURUMUNA VE KANSERİN TÜRÜNE GÖRE DEĞİŞEBİLİR

Metastatik meme kanseri tedavisinin kanserin yayıldığı bölgelere, hastanın genel sağlık durumuna ve kanserin türüne bağlı olarak değişebileceğini hatırlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Tedavi genellikle semptomların hafifletilmesi, hastanın yaşam kalitesini artırma ve kanserin ilerlemesini kontrol altına alma amacı taşır.” diyerek metastatik meme kanseri tedavi seçenekleriyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Metastatik meme kanserinde tedavi planı, hastanın bireysel durumuna göre özelleştirilir ve doktorunuzun tavsiyelerine dayanır. Tedavi sırasında semptomların kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin artırılması da önemlidir.

HASTALIĞIN TEDAVİSİNDE EN SIK KULLANILAN YÖNTEM KEMOTERAPİ

Hastalığın tedavisinde sıklıkla uygulanan kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak için kullanılır. Farklı kemoterapi ilaçları, kanserin türüne ve hastanın sağlık durumuna göre seçilir. Hormon reseptör pozitif metastatik meme kanseri olan bazı hastalarda, hormon terapisi önerilebilir. Bu tedavi, hormon reseptörlerine bağlanan hormonları engellemeyi veya hormon üretimini durdurmayı amaçlar.

Bazı metastatik meme kanseri türleri için hedefe yönelik ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar, spesifik proteinleri veya genleri hedef alarak kanser hücrelerini etkisiz hale getirmeyi amaçlar. Metastatik meme kanseri belirli bölgelere metastaz yapmışsa ve semptomlara neden oluyorsa, radyoterapi kullanılabilir. Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi hedefler.

Bazı metastatik meme kanseri türlerinin tedavisinde immünoterapi de vücudun bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini hedeflemesine yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Kemik metastazları olan hastalar ise kemikleri güçlendirmek için özel ilaçlar alabilirler.

“TEDAVİ SÜRECİ SÜREKLİ TAKİP EDİLMELİ”

Metastatik meme kanserinde tedavi süreci sürekli olarak takip edilmelidir ve ilaçlar, terapiler veya prosedürler tedavinin ilerlemesine göre ayarlanabilir. Meme kanseri teşhisi alan bir kişi, tedavi ve izleme süreçlerini takip etmek için doktorlarıyla yakından çalışmalıdır. Erken teşhis ve tedavi, meme kanserinin yayılmasını engelleyebilir ve hastanın yaşam süresini uzatabilir. Özellikle risk faktörleri taşıyorsanız veya aile geçmişi varsa meme kanseri taramaları ve düzenli muayeneler aksatılmamalıdır.”

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —