Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,Eski Savcı ve Gazeteci Gültekin Avcı ile ilgili Kamuoyunda bilinmeyen bir hatırasını anlatarak,kaçma ya da delilleri karartma tehlikesi olmayanların tutuklu yargılanmalarını doğru bulmuyorum. ``Dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,Eski Savcı ve Gazeteci Gültekin Avcı ile ilgili Kamuoyunda bilinmeyen bir hatırasını anlatarak,kaçma ya da delilleri karartma tehlikesi olmayanların tutuklu yargılanmalarını doğru bulmuyorum. ''Dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu,Sosyal Medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
''Hakkında yakalama kararı bulunan eski gazete yazarı, eski savcı Gültekin Avcı FETÖ soruşturmasında aranırken, saklandığı evde yakalanmış. Yıllar önceydi, konuşanı götürdükleri günlerdi. Ergenekon kumpası yeni başlamıştı. Bir canlı yayındaydık, sanıyorum Habertürk'teydi. Programın sunucusu yanlış hatırlamıyorsam Didem Arslan hanımdı. 4 veya 5 konuk vardı. Gültekin Avcı, karşı masada oturuyordu. Bugün her biri ya yurt dışına kaçmış ya tutuklanmış olan vatan haini savcıların militanlığını yapıyordu. Yayın sırasında feci şekilde birbirimize girmiştik. Reklam arası verildiğinde hırsını alamamış, bana bağırmaya başlamıştı. Sıra sana da gelecek diye bağırıyordu. Başka tehditler de savurmuştu pişkin ve şımarık bir edayla. Ben de yerimden kalkmış, yanına gitmiş, burnunun dibine girip sakince durmuş ve sözlerini tekrarlamasını istemiştim. Can sıkıcı bir hatıra. Bu kişinin gözaltına alındığını okuyunca aklıma geldi. Ne mi htim? Kişisel olarak üzülmedim de sevinmedim de. Sevmediğim, saygı duymadığım, iyiniyetli olduğuna inanmadığım bir tetikçi benim gözümde. Ancak kaçma ya da delilleri karartma tehlikesi olmayanların tutuklu yargılanmalarını doğru bulmuyorum. Tutuklamanın keyfi ve peşin bir ceza olarak uygulanmasına hep karşı çıktım. Haklı gerekçelerle sevmediğim bu gazete yazarı için de aynı samimiyetle bu düşüncemi tekrarlıyorum. Dilerim her şüpheli ve sanık adil yargılanır ve tutuklama tedbirine zorunlu kalınmadıkça başvurulmaz.
****
Gazeteci - yazar Aslı Erdoğan. Tutuklanıncaya kadar gazetede yazdıklarını okumamıştım. Yazdığı gazete kanaatimce bölücü örgütün propaganda aracıydı. Terör örgütü ne propaganda yapıyor, kimi düşman kimi dost ilan ediyor gibi bilgileri edinmek için göz gezdirir, ancak uzun uzun okumaya vakit ayırmazdım. Aslı Erdoğan'ın köşesine ise hiç dikkat etmemiştim. Basın danışmanımdan son yazılarını çıkarmasını rica ettim ve okudum. Bu yazılarda halkı kin ve düşmanlığa tahrik edici, şiddeti teşvik eden, dolayısıyla suç oluşturan bir yön göremedim. Bir kısmı edebi bir kısmı felsefi, bazen de siyasi yazılar. Siyasi yazılarındaki tesbit ve değerlendirmelere karşı çıkmak ayrı, bunların suç olduğunu iddia etmek ayrı. PKK'nın yayın organı gibi çalışan bir gazetede yazmak tek başına o kişinin suçlu olduğunu göstermez. Kendisinin hangi davranışıyla suç işlediğinin ispatlanması gerekir. Hakkındaki dosyanın içeriğini bilmiyorum, fakat kuvvetli suç şüphesine işaret eden deliller ve delilleri karartacağına ya da kaçacağına dair somut gerekçeler yoksa (yani başkaları kaçtı, o da kaçar gibi değil, somut ) tutuklanmasının, hem temel hak ihlali olduğunu hem de PKK'nın propaganda mekanizmasınca sonuna kadar kullanılacak paha biçilmez malzeme sağladığını düşünüyorum.
***
Özetle; en vatansever savcı, vatanı için en çok içi titreyen hakim; artık evrenselleşmiş temel hak ve hürriyetleri en çok koruyan, insanların adil yargılanma haklarına en çok saygı duyandır. Bu konularda yapılan haksızlıklar en çok terör örgütlerine yarıyor, paslaşa paslaşa birlikte çalışan PKK ve FETÖ'nün oldukça güçlü propaganda araçlarının işini kolaylaştırıyor, terörle mücadeleye de zarar veriyor.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
HABER:ABDULLAH ORTAÇ
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55