TÜMSİAD İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen Ayın Konuğu programının bu ay ki konuğu Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk oldu.
TÜMSİAD İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen “Ayın Konuğu” programının bu ay ki konuğu Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk oldu. İstanbul Şubesi konferans salonunda gerçekleşen programa TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal, TÜMSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve TÜMSİAD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri çok sayıda TÜMSİAD üyesi katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal “Ayın Konuğu” programının bir gelenek haline geldiğini ifade ederek “TÜMSİAD İstanbul şube olarak her ay kıymetli bir konuğu ağırlıyoruz. Bu ay ki konuğumuzda gerek bilgi birikimi, gerek siyasi duruşu ve gerek kişiliği ile bizlere yeni ufuklar açacak bir kardeşimizdir. Konuklarımızı böylesine kaliteli ve başarılı isimlerden seçtiğimiz için “Ayın Konuğu” programlarımız her ay ilgiyle beklenir oldu. Her gün bir önceki günden daha heyecanla yola devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Bölgede yaşanan son olayları değerlendirmek adına davet edilen Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk Ortadoğu’da yaşanan iç savaş ve olayların perde arkasını TÜMSİAD üyeleriyle paylaştı.
Konuşmasını yapmaya başlamadan önce katılımcıları selamlayan Milletvekili Külünk davet edilmesinden dolayı TÜMSİAD İstanbul Şubeye teşekkür etti. Külünk, yaşanan ülke gündemiyle ilgili konuştu;
İşte konuşmadan satırbaşları;
“Hepinizin bildiği gibi bu sıralar kafalar karışık. Ne oluyor diye? Her kafadan bir ses çıkıyor. Bakıyorsunuz IŞİD’ın kafası bozulmuş Irak’a gitmiş. Amerika açıklama yapmış her an dengeler değişebilir diyor. Hesap kenarda sessiz sakin duruyor. Enteresan bir şekilde Barzani PYD ile ilgili daha sıcak açıklamalar yapıyor. Bu arada IŞİD durduk yerde yine Ezidilere saldırıyor, Türkmenlere saldırıyor. Karadenizli tabiriyle ortalık “hohol” olmuş, yani karışık.
Ürkecek, korkacak bir şey var mı? Yok.
Bu coğrafya kaos düzeninin coğrafyasıdır.
Biz kaosu pek sevmeyiz. Bizi cumhuriyetten sonra hep memurluğa alıştırdılar.9-5.
Peki, Bizim atalarımızın ne işi vardı peki Hindikuş dağlarında. Çok etkilendiğim bir şeydir: Teşkilatı Mahsusa Abdülhamit Han’ın son dönemlerinde Afrika, Ortadoğu, Orta Asya bölgelerine 30.000 adam göndermiştir. Bundan yüzyıl önce. Ayakta yok, başta yok, uçak yok, gemi yok, tren yok, araba yok. Ama gönderilmiş. Ne adına. Yeryüzünde kuvvet merkezini inşa edip kurduğumuz nizamı korumak için gitmişler.
HİLAFET GİTTİ KUVVET MERKEZİ ELİMİZDEN ÇIKTI
Cumhuriyet sonrasında bizim ruhumuzun evrenselliğini bizden aldılar. Bu tabirimi ilk defa kullanıyorum. Yerine ruhumuzu nefsiyle sınırlandırılmış bir birey haline getirdiler. Hep rahatı düşünür olduk. Bu nedenle şimdi her şeyden çok çabuk panikliyoruz. Tedirgin oluyoruz.
O bölgede yüzyıllardır kuvvet merkezi bizdik.
