MHP`li Vural, Türkiye`de Basiretsiz Bir İktidar Var

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümeti ekonomik anlamda reform gerçekleştirecek atılım yapmamakla suçlayarak, "Türkiye`de basiretsiz bir iktidar var" dedi.

Siyaset 2.07.2013 12:39:44 0
MHP`li Vural, Türkiye`de Basiretsiz Bir İktidar Var

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümeti ekonomik anlamda reform gerçekleştirecek atılım yapmamakla suçlayarak, "Türkiye`de basiretsiz bir iktidar var" dedi.
  Oktay Vural, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kahramanmaraş`a geldi. MHP İl Başkanlığı`nı ziyaret eden Vural, esnafı ziyaret etti. Esnaf ziyaretinin ardından bir pastanede basın toplantısı düzenleyen Vural, 11 yıllık dönemde AK Parti iktidarının ekonomik açıdan reformları gerçekleştirebilecek kalıcı bir atılım yapmadığını ileri sürerek, "Türkiye`de basiretsiz bir iktidar var. Bugün Türkiye`de uygulanan ekonomi politikasının temel dinamitleri 2002 yılı öncesinde ortaya konulmuş olan bir programla gerçekleştirilmektedir. En önemli sıkıntılardan da biri de kayıt dışı ekonomi kayıt altına alamamıştır. İstihdam odaklı bir büyümeyi gerçekleştirememiştir. AK Parti`nin oluşturduğu istihdam, refah getiren bir istihdamdan ziyade her iki çalışandan birinin asgari ücretli istihdam haline geldiği bir Türkiye olmuştur" dedi.
Devlet kurumlarında bozulmalar meydana geldiğini de iddia eden Vural, "Bugün geldiğimiz noktada kurumlarımızın kalitesinde bozulma vardır. Gerçekten bugün adalet kurumunun, yasamanın, emniyetin kalitesinde ciddi mahiyette sıkıntılar bulunmaktadır. Devletin etkinliği zayıflatılmıştır. Bu yönüyle bakıldığında özellikle ekonomide devletin payının küçültülmesine yönelik özelleştirmeler politikasıyla bu alanda devletin küçültülmesi sağlanırken; bu piyasalarda da etkin olması maalesef sağlanamamıştır" diye konuştu.
AK Parti hükümetinin milleti faiz lobisine teslim ettiğini de ileri süren Vural şöyle devam etti: "Esnaf, vatandaş, çiftçi kısacası halk giderek borçlandırılmış ve vatandaşlarımız bankamatik memuru haline dönüştürülmüştür. Gelirini elde eden vatandaş yarısını bankalara vermektedir. Bu da ortaya koymaktadır ki; AK Parti yabancı güçlerin Türkiye`de kullandığı faiz lobisinin has Kulu olarak davranmıştır. AK Parti döneminin geldiğimiz bu safhasında maalesef Türkiye`de iç huzursuzluk artmıştır. Kutuplaşma ve gerginleşme politikalarıyla birlikte Türk ailesinde gerçekten büyük bir endişe hakimdir. Böylesine bir endişe içerisinde insanların fikir ve düşünce özgürlükleri kısıtlanabilmekte, medya özgürlükleri baskı altına alınabilmekte, muhalefetin sesi kısılmak istenmektedir. Bu yönden bakıldığında baskıcı, tehditçi bir yönetim anlayışı demokrasiyi dahi yönetemediklerini ortaya koymaktadır. AK Parti içerisindeki iç çekişmeler kurumsal çekişmeler haline dönüşmüştür. AKP içerisinde önümüzdeki dönemde meydana gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi, muhtemel bir AK Parti Genel Başkanlığı seçimi çerçevesinde iç çekişme ve huzursuzluk alabildiğince devam edecektir. Son dönemlerde yaşadığımız Gezi Parkı ekseninde meydana gelen olaylar, bundan önce şike ve diğer konularda meydana gelen gelişmeler şunu ortaya koymaktadır ki; AK Parti içindeki koalisyon çatırdamaktadır. Post kavgası devam etmektedir. Böylesine bir post kavgası olurken maalesef Türkiye kan kaybetmektedir. Geldiğimiz bu noktada herkes aklına başına almalıdır. Siyaset millet için yapılır, milleti birbirine kırdırarak, düşman kılarak, içerisine fay hatları döşenerek siyaset yapılmaz. Bunun bedelini milletimiz öder."
Vural, AK Parti ve CHP`nin Gezi Parkı olaylarından medet umduğunu ileri sürerek, "Gezi Parkı ekseninde meydana gelen olaylarda siyasi partilerin tutumlarına baktığımız zaman bunlardan medet uman iki siyasi parti vardır. Biri AK Parti, diğeri CHP`dir. Yeni bir kutuplaşmayla, bu milleti birbirine düşman kılmak suretiyle bu olaylardan siyasi rant elde etmek isteyen bir siyasi yapılanmayla karşı karşıyayız. Herkes elini vicdanına koysun. Bu millet demokrasiyi sokakta bulmadı, sokakta kuramaz, sokakta da bulamaz. Demokrasiyi nerde kaybettiysek orada bulacağız. O bakımdan şiddeti, terörü meşrulaştıran ve yine şiddeti ve terörü meşru bir araç olarak kullanmak isteyen zihniyetin Türkiye`yi getirdiği şiddet sarmalığı ve bunun neticesinde insanlarımızın kaybı, gözlerinin kaybedilmesidir." diye konuştu.

 

ARTUKLU HABER AJANSI


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor