``MISIR ,TÜRKİYE TARİHİNDEN DERS ALMALIDIR``

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Mısır, Mısır halkı, Mısır`ın idarecileri, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisi, Türkiye`nin yakın tarihini, mutlaka okumalı, Türkiye`nin yakın tarihindeki tecrübesini mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdır" dedi.

Siyaset 5.07.2013 17:28:26 0
``MISIR ,TÜRKİYE TARİHİNDEN DERS ALMALIDIR``

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Mısır, Mısır halkı, Mısır`ın idarecileri, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisi, Türkiye`nin yakın tarihini, mutlaka okumalı, Türkiye`nin yakın tarihindeki tecrübesini mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdır" dedi.

Erdoğan, Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı`nın kapanışında yaptığı konuşmada, Mısır`da son yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye`nin, içinde bulunduğu coğrafyada en eski ve en köklü devlet geleneğine sahip ülkelerden biri olduğunu, kadim devlet geleneğiyle bu coğrafyadaki diğer tüm ülkelerden farklı bir yerde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye`deki bir çok devlet kurumun kuruluş tarihlerinin 150, 200, 500 yıla hatta binli yıllara gittiğini anlattı.

Erdoğan, bölgenin genel parametreleriyle Türkiye`yi analiz etmenin mümkün olmadığını belirterek, şöyle konuştu: 

"Zira Türkiye, çok farklı bir yerde, çok farklı bir konumdadır. Türkiye ile birlikte Mısır, aynı şekilde böyle eski bir devlet geleneğine ve tecrübesine sahiptir. İki ülkenin ortak tarihleri de çok eskiye dayanır. Önce 12. yüzyılda Haçlı Seferleri, ardından Memluk Devleti ve bunun ardından Osmanlı Devleti, hatta hatta Hidivlik dönemi, Mısır ile Türkiye`nin ortak tarihini teşkil ederler. Türkiye ile Mısır arasındaki fiziki mesafenin, ortak medeniyetin özellikle müşterek yanlarını farklı bir şekilde ortaya koyduğunu da görürüz. Çünkü bugüne kadar bu fiziki mesafe, bizim aramızda hiç bir zaman bir ayrılık nedeni olmamıştır. Türkiye ile Mısır, ortak tarihin, ortak medeniyetin buluşturduğu, kaynaştırdığı, halkları gerçek manada kardeş olan iki ülkedir. İstanbul neyse Kahire odur, İskenderiye neyse İzmir odur, Luksor neyse Ankara da odur. Tarih boyunca olduğu gibi, bugün de Mısır`ın şehirleri, Mısır`ın isimleri, gelenekleri, değerleri bir ailenin fertleri kadar birbirine yakındır, aşinadır." 

Türkiye ile Mısır, birbirine bu kadar benzerken, devlet tecrübeleriyle halklarıyla birbirine bu kadar yakınken, birbirlerinin yakın tarihlerine uzak ve bigane kalmalarının kabul edilemeyeceğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mısır, Mısır halkı, Mısır`ın idarecileri, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisi, Türkiye`nin yakın tarihini, mutlaka okumalı, Türkiye`nin yakın tarihindeki tecrübesini mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdır. İçinde bulunduğumuz zor coğrafyada, halkının çoğunluğu Müslüman olan, demokrasiyle idare edilen, demokrasisinin standartlarını her geçen gün yükselten bir ülke olarak Türkiye, hem Mısır için hem de diğer tüm bölge ülkeleri için aslında çok önemli bir referanstır. Biz, demokrasi yolunda çok büyük zorluklar yaşadık, demokrasi yolunda ağır kayıplar yaşadık, ağır bedeller ödedik, çok ibretlik hadiselere şahit olduk. Her bir hadiseden dersler çıkardık, çok değerli tecrübeler edindik. Türkiye`nin yaşadığı tecrübeler ortadayken, aynı yoldan başka ülkelerin tekrar tekrar geçmesini, aynı acıları yaşamasını, aynı bedelleri ödemesini biz açıkçası istemeyiz, arzulamayız.

İstisnasız, her askeri darbe Türkiye`ye onlarca yıl kaybettirmiştir. Bakın, müdahale demiyorum, darbe diyorum. Her askeri darbe, Türkiye ekonomisini felç etmiş, Türkiye`nin kazanımlarını çok önemli ölçüde heba etmiştir. Her askeri darbe ülkeye, millete, özellikle de genç nesillere ağır bedeller ödetmiştir. Türkiye`nin yakın tarihinde askeri darbeler yapıldıkları anda başarıya ulaşsalar da orda ve uzun vadede emellerine asla ulaşamamışlardır. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat, bugün milletin hafızasında, Türkiye`nin en karanlık, en meşum, en talihsiz tarihleri olarak yer etmiştir. Bu darbelerin sahipleri, milletin vicdanında mahkum edilmişlerdir. Hiçbirinin adı ne anılır, ne gündemde kalır. Gündemde kalır, yaptıklarıyla."

Başbakan Erdoğan, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile demokrasiye müdahale girişiminde bulunanlara yargı yolunun açıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bu darbelerin sahipleri ahir ömürlerinde de olsa mahkemeye çıkmış, hesap vermişlerdir, hesap vermektedirler. Sadece darbe yapanlar, girişimde bulunanlar değil, darbelere alkış tutanlar, çanak tutanlar, darbeler karşısında onurlu bir duruş sergilemeyenler de milletin vicdanında aynı şekilde mahkum edilmişlerdir. Mısır`ın, Mısır halkının, özellikle de Mısır`da darbe yapanların darbeyi destekleyenlerin Türkiye`deki bu gerçekleri, bu deneyimleri mutlaka iyi okumaları, bunlardan ders almaları gerekir. Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş, hangi iktidara karşı olursa olsun, darbeler kötüdür, darbelerin hedefi halktır, darbelerin hedefi gelecektir, darbelerin hedefi demokrasidir. Bunu herkesin cesaretle açık yüreklilikle samimiyetle ifade etmesini bekliyorum. Ben şu anda batıya şaşıyorum. Batı hala bu olaya darbe diyememiştir. Ama bu arada Afrika Birliği`ni de tebrik ediyorum. Afrika Birliği de Mısır`ın üyeliğini askıya almıştır. Duruş budur."Dedi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI



7.6° / 3.3°
  • BIST 100

    9549,89%1,94
  • DOLAR

    34,47% -0,02
  • EURO

    36,21% 0,61
  • GRAM ALTIN

    2956,62% -1,61
  • Ç. ALTIN

    5031,94% 0,00