Pop müziğinin efsanevi ismi ve yorumcusu, Nil Burak herkesi kendine hayran bırakan bir performansla Les Ambassadeurs Hotel?de sevenleriyle buluştu. Memleketi Kıbrıs?ta konser vermenin mutluluğunu yaşayan sanatçı bayramının da memleketinde çok güzel geçtiğ
Pop müziğinin efsanevi ismi ve yorumcusu, Nil Burak herkesi kendine hayran bırakan bir performansla Les Ambassadeurs Hotel’de sevenleriyle buluştu. Memleketi Kıbrıs’ta konser vermenin mutluluğunu yaşayan sanatçı bayramının da memleketinde çok güzel geçtiğini söyledi.
Muhabir arkadaşımız sanat camiasının bir kısmının yavaş yavaş sakin yerlere güneye yerleşiyor, siz de düşünür müsünüz yerleşmeyi sorusuna cevabı “Ben hiç böyle bir şey düşünmedim. Kıbrıs harici en çok sevdiğim şehir İstanbul. İnsanların İstanbul’dan şikayet etmesi beni ilgilendirmiyor. Bana göre dünyanın en güzel şehri. Dünyada pek çok yer gördüm ama bana göre en güzel şehir İstanbul. Bunu hiçbir şey değiştiremez. Çok kalabalık, feci bir trafik var, cosmopolitan bir şehir ama ben gene de seviyorum.”
Eskiden oteli olan sanatçı otelini yıkıp yerine rezidans yapan sanatçı yeni yapısıyla ilgili “ oteli yıktık yerine Nil Burak Rezidans yapıyoruz. 2 sene sonra bitiyor. Çok mutluyum.” Dedi.
Yazın gelmesiyle magazincilerin ünlülerin bikiniyle yakalanmasıyla ilgili “Bende zamanında çok bikiniyle yakalandım. Eskiden ses, hey, haftasonu dergisi vardı. Hep oralarda çıkardım. Vücuduna güvenen bikinisini giyer. İlk sahnede mayomu 76 senesinde giydim. Bunlar olay olacak şeyler değil. Kabare şovlarımızda hep mayolu sahne şovlarımız vardı. Eskiden güzel olan 2-3 kişiydik. Emel Sayın, Ajda Pekkan, Nebahat Çehre ben güzeldim ve hala güzeliz. Sahnelerin en güzel kadınlarıydık. Bunu ben ilan etmedim. Bunu görenler söylüyordu. Bir gün önemli bir gazeteci arkadaşım beni dinlemeye geldi. Dedi ki Nil senin sesin ne kadar güzelmiş ne güzel yorumluyorsun. Bende dedim ki beni ilk defa izlemiyorsunuzu ki milyon defa Maksim de izlediniz. O da dedi ki o zaman sesini dinlemiyorduk bacaklarına bakıyorduk (gülerek). Dekoltem de ölçülüydü. Bacaklarımı açıyorsam üstümü açmazdım. Dekoltem hep ölçülüdür. Hem bacaklarını aç, hem üstünü aç o zaman avam duruyor. Kibar durmuyor. Bülent Ersoy bana hep derki ‘bunun bir bacak atışı vardı hiçbir şeye benzemezdi’.” Görüşünü paylaştı.
Son dönemde en çok sahne duruşuyla, tarzıyla, giyimiyle beğendiğiniz sanatçı var mı diye sorulduğunda Nil Burak’ın cevabı şu oldu: hepsi bir yerde olan benim düşüncemde maalesef yok. Çok şık göremiyorum. Biz o zamanlar çok özenirdik. Türkiye’de çok bir şey yoktu. Paris’e Londra’ya gidiyorduk kılık kıyafet almaya. En iyi terzilerde elbiselerimizi diktiriyorduk. Ebru Gündeş şık giyiniyor. Onu söyleyebilirim. Sesi de güzel. Bugün ki bu özensizlik konusunda kimseyi suçlayamama. Ama şimdiki kumaşlar da çok farklı direk işlemeli kumaş satılıyor. El işçiliği yok. Ama modacılardan mesela bir Yıldırım Mayruk, Canan Yaka, Nur Yerlitaş ayrı tutulmalı.
ARTUKLU HABER AJANSI-MAGAZİN SERVİSİ