Nükleer karşıtı barışçıl eylemciler yargılanıyor

Greenpeace?in 8 eylemcisi, 2014 Mayıs ayında gerçekleşen barışçıl bir nükleer karşıtı eylem nedeniyle yargılanıyor. Yarın 11.00?de İstanbul Çağlayan Adliyesi?nde görülecek duruşma öncesinde, saat 10.30?da Adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirile

Gündem 21.10.2015 12:52:07 0
Nükleer karşıtı barışçıl eylemciler yargılanıyor

Greenpeace’in 8 eylemcisi, 2014 Mayıs ayında gerçekleşen barışçıl bir nükleer karşıtı eylem nedeniyle yargılanıyor. Yarın 11.00’de İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görülecek duruşma öncesinde, saat 10.30’da Adliye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirilecek.

 

21 Ekim 2015, İstanbul  Greenpeace’in 8 eylemcisi, 2014 Mayıs ayında gerçekleşen barışçıl bir nükleer karşıtı eylem nedeniyle yargılanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın İstanbul’da bir otelde düzenlediği nükleer zirveyi, nükleer santrallerin Türkiye’ye vereceği zararlar nedeniyle protesto eden eylemciler hakkında açılan ceza davasının duruşması yarın saat 11.00’de Çağlayan’da İstanbul 69. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

 

30 Mayıs 2014’te gerçekleşen eylemde aktivistler otelin girişinde 28 m2’lik pankart açarak ‘nükleer felaket burada başlıyor’ mesajı verirken, içerde de nükleer karşıtı mesajların yer aldığı kurabiyeler dağıtılmıştı.

 

Aktivistlerin barışçıl nükleer karşıtı eyleminden bir süre sonra Akkuyu’da kurulması planlanana nükleer santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu kabul edilmişti.  Greenpeace’in 2015 Aralık ayında Akkuyu’da planlanan nükleer santralin ÇED olumlu kararına karşı açtığı dava da devam ediyor.

 

Asıl yargılanması gereken nükleer santral

Asıl yargılanması gerekenin barışçıl eylemciler değil, Türkiye’deki nükleer santral planlarının olması gerektiğini ifade eden Greenpeace Avukatı Deniz Bayram, “Nükleer karşıtı eylem yapan aktivistlerin  gerçekleştirdikleri eylem, ifade özgürlüğü ve gösteri hakkı kapsamındadır. Türkiye’de yaklaşık 50 yıldır planlanan tehlikeli nükleer santraller bugüne dek kurulamadıysa, bunun en önemli nedeni halkın karşı çıkması ve bu iradeyi yansıtan barışçıl protestolardır. Geçtiğimiz günlerde, İğneada’da üçüncü nükleer santral projesi tekrar gündeme getirildi. Bilindiği üzere hükümet, Türkiye’de doğa harikası üç bölgeyi, Akkuyu, Sinop ve İğneada’yı nükleer santral bölgesi olarak duyurdu. Bunlardan en ileri aşamada olan Akkuyu’da sürecin ne kadar şeffaflıktan ve katılımcılıktan uzak, hukuka aykırı bir şekilde işletildiğine gün be gün şahit oluyoruz. Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, tüm eksikliklerine rağmen olumlu olarak kabul edildi. Atıkların Boğazlardan geçecek olması, Akdeniz’deki canlı yaşamına verilecek zararlar, güvenlik ve emniyet riskleri, bir kaza durumunda çevresel, sosyal, ekonomik, toplumsal, hukuksal sorumluluğu kimin alacağının belli olmaması gibi sorunlar nedeniyle ÇED raporuna karşı açtığımız dava sürüyor. Tüm bu sorunlar ve nükleerin temel riskleri nedeniyle, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını barışçıl bir şekilde savunan eylemciler yargılanıyor. Oysa asıl sorgulanması ve yargılanması gereken, kullanılmayan yenilenebilir enerji potansiyeline rağmen Türkiye’de kirli, pahalı ve tehlikeli nükleer enerji planlarının ısrarla devam etmesi. Nükleer karşıtı barışçıl eylem yapan aktivistler değil, nükleer projelerin yargılanmasını talep ediyoruz” dedi.

 

ARTUKLU HABER AJANSI

 

CevahirNukleerEylem.jpg görüntüleniyor

 


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor