Numan Kurtulmuş: Bu milletin türküsünü, şarkısını bilmeyen Cumhurbaşkanı olamayacak
TÜMSİAD İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen “Ayın Konuğu” programının bu ay ki konuğu Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş oldu. TÜMSİAD İstanbul Şube konferans salonunda gerçekleşen programa TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal, UKBA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramis Araz, Beşir Derneği Genel Başkanı Cevdet Şanlı, TÜMSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve TÜMSİAD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri çok sayıda TÜMSİAD üyesi katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal Türkiye’de lider tanımına uygun 3 kişi arasında gördüğü Prof.Dr. Numan Kurtulmuş’u görmekten mutlu olduklarını ifade ederek, TÜMSİAD`ın hükümetin politikalarının ve duruşunun yanında olmaktan onur duyduğunu ifade etti.
TÜMSİAD Suriyelileri istihdam edecek
TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert’te yaptığı konuşmada Türkiye`deki Suriyeli sığınmacıların ihtiyacını karşılamak için Hatay`da ekmek fabrikası kuracaklarını açıklayarak, "Gerekli girişimler devam ediyor. Ayrıca, İstanbul`daki Suriyeli işsizlere iş vermek için proje hayata geçiriyoruz. Herkes bir Suriyeli`yi istihdam edecek. Hukuki problemleri çözmek için çalışıyoruz" dedi.
Elitle halkın arasında doku uyuşmazlığı var
Ayın konuğu olarak kürsüye çıkan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş eski Türkiye`deki en önemli sorunun, yönetici elitle halkın arasındaki doku uyuşmazlığı olduğunu, halkın, yönetici elit kesim tarafından sürekli horlandığını, ancak bu konuda büyük mesafe alındığını kaydetti.
Kurtulmuş, 17 Aralık operasyonunun, 28 Şubat`tan çok daha iyi organize edilmiş bir darbe operasyonu olduğunu ifade ederek, "Ekonomiyi çökertme faaliyetleri, devlet içinde bir takım odakların devlete karşı yaptığı eylemler, kasetler montajlar, her şeyi yaptılar. Her şeyi hesap ettiler ama milletin basiretini hesap edemediler, sezemediler ve çuvalladılar. Kendi adıma bu seçimde, bu millete olan inancım, itikadım, güvencim bin kat daha arttı" diye konuştu.
17 Aralık’ın ekonomiye zararı 99.2 milyar liradır
"17 Aralık`ın ekonomiye zararına değinen Kurtulmuş "O tarihten 28 Marta kadar olan süreyi inceledik. Faiz oranları yüzde 12`lere çıkmış, döviz yükselmiş. Bunların hepsini hesapladık. Bu sürecin Türkiye`ye olan maliyeti 99,2 milyar liradır. Finansal hareketler içinde kimler ne yaptı, bunu da iyi incelemek lazım. 30 Mart`tan sonrasını da hesap ettik. Çok şükür faizler 17 Aralık öncesine döndü. Döviz kurlarında düzelmeler oldu. Seçim sonrasındaki 3 haftada Türkiye ekonomisinin, zarardan kar diyelim, 55 milyar lira karı oldu. 99 milyarın bu kadarı geri alınmış oldu."
Bu milletin türküsünü, şarkısını bilmeyen Cumhurbaşkanı olamayacak
Cumhurbaşkanının artık halkın oylarıyla belirleneceğini söyleyen Kurtulmuş, "Bu millet cumhurbaşkanını seçtiği sürece, bu milletin değerleriyle ilgisi olmayan, türküsünü, şarkısını bilmeyen, milletin çarşısında, pazarında dolaşmayan, mescidi, camisiyle ilgisi olmayan, sofrasına dizini kırıp oturmayan hiç kimse, bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacaktır. Sizin hoşunuza gidiyor ama bu karanlık odalarda oturanlar bundan dolayı karalar bağlıyor. `Eyvah, ipler elimizden kaçtı` diyorlar. Ondan dolayı saldırdılar" ifadelerini kullandı.
Dar bölge konusu
Seçimden sonra "dar bölge sistemini gündeme getirdiklerini anlatan Kurtulmuş, "Bu sistemle, herhangi bir mahalleden bir milletvekili çıkacak. Hadi bakalım, tanınmayan, sevilmeyen birisini partiler getirip, aday yapsın. Bire bir demokrasi. Bire bir halkın içinden çıkan insanlar gelecek. 28 Şubat nasıl oldu? Tanklar, tüfekler çıktı piyasaya ama parlamento kapatılmadı. Doğru Yol Partisi`nin içinden 50 milletvekilini tehdit ederek, istifa ettirdiler ve hükümet düştü. Hadi bakalım kolaysa, halkın dar bölge sistemiyle seçtiği bir milletvekili, kolaysa gitsin, kendisine oy verenin iradesinin tersinde bir irade ortaya koysun. Mahallesine giremez. Esnaftan bir kilo elma alamaz. Anasının, babasının yüzüne bakamaz. Yüzüne tükürürler. Temsil gücü yüksek bir sistem. `Efendim, büyük partiler çıkar` diyorlar. Hayır değil. Çok sesli, adam gibi demokrasiye sahip çıkan ve gerçekten çok güçlü vekillerden oluşan bir parlamento. Bu gerçekten Türkiye`nin demokrasisinin ileri gitmesinin emniyet sibobu olacak." Şeklinde konuştu.
Ben böyle bir ittifak görmedim
Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Kurtulmuş, "Gergin geçeceği söylenen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili ne gibi önlemler alınıyor?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
"Demek ki konuşmada da ifade ettim uzunca bir süredir Türkiye`de devam eden işler, bir büyük koalisyon. Bir büyük konsorsiyum. Tek bir parti, tek bir grup, tek bir camia ya da tek bir uluslararası çevreden bahsetmek mümkün değil. İşin garibi, ben bu kadar yıldır siyasetin içindeyiz böyle bir ittifak da görmedim. Oturup iki cümle etrafında konuşması mümkün olmayan, dünya görüşleri, istikametleri, geçmişleri, gelecekleri, gelecek tasavvurları taban tabana birbirine zıt olan çevreler ne hikmetse burada hepsi bir araya geldiler ve büyük bir koalisyon oluşturdular. İşte kimisi Türkiye`nin hiç yönetilemez hale getirilmesini istedi, kimisi ekonomik kriz çıkmasını istedi, kimisi Sayın Başbakanımızın, Cumhurbaşkanı olmasının önünü kesmek istedi, kimisi Türkiye`nin enerji politikalarında etkin olmasını istemedi, kimisi Türkiye`de Suriye politikalarında Türkiye`nin, çözüm sürecinde Cenevre çözüm sürecinde kenarda bir yerde durmasını istedi. Bu koalisyon bir araya geldi ve bunların amaçlarından bir tanesi de zaten 30 Mart`ı da huzursuz bir şekilde yaptırmaktı. Seçimlerde şaibe var lobisi bir ay önceden çalışmaya başladı. Ama ilk sefer Yüksek Seçim Kurulu, bu seçimde sandık tutanaklarının resimlerini çekerek anında partilerin genel merkezlerine gönderdi. Dolayısıyla her partinin genel merkezinde seçim tutanakları var. Ayrıca partilerin kendi müşahitlerinden aldıkları tutanaklar var. Ayrıca Yüksek Seçim Kurulu`nun yapmış olduğu açıklamalar var. Dolayısıyla tabi ki bir takım şeyler oldu. İhtilaflı yerler var, iki ilimiz ihtilaf çözülemediği için 1 Haziran`da tekrar seçim yapılacak. Yalova, Ağrı illerimiz... 11`e yakın ilçemizde seçim tekrarlanacak ama sonuçta Türkiye son derece huzurlu bir seçim kampanyası geçirmiş oldu. Efendim, "Başbakan 30 Mart`ı göremeyecek. Bunlar söylendi yazıldı. "Hükümet düşecek", "Şu olacak, bu olacak", hiçbirisi olmadı. Gönlünüzü ferah tutun. Şimdi bundan sonra hiçbir şey olmaz. Herkes gayet rahat bir şekilde kendi işine baksın. Bu millet, bu feraseti ortaya koymuştur. Allah`ın izniyle Cumhurbaşkanlığı seçimini de güle oynaya yapacağız. İnşallah birinci turda, ikinci tura kalmadan milletin gönlündekini de cumhurbaşkanı seçerek seçimleri sonuçlandıracağız."
Üç dönem şartı
Kurtulmuş, üç dönem şartının kaldırılması konusundaki soruyu ise, "Ben o zaman AK Parti`nin içinde değildim. Üç dönem meselesi durduk yere konulmuş olan bir kural değildi. Siyaseti yenilemek, siyaseti gençleştirmek için ortaya konulmuş olan bir kuraldı. Ve AK Parti`yi vücuda getiren üç temel slogan, değişim, yenilik ve gençlik sloganlarıydı. Bunun üzerine kurulmuş bir siyasi parti, üç dönemi kafadan böyle bir kural olsun diye ortaya koymuş değil. Sayın başbakanımızın tavrı da ortada. O da üç dönem meselesinin kolay kolay değişmesini istemiyor. Böyle bir takım talepler var ama sonuçta, nihayetinde partinin de parti liderinin de ortaya koymuş olduğu bir tavır var. 2010 Referandumu, 30 Eylül 2012`deki AK Parti Büyük Kongresi, 30 Mart seçimleri olmak üzere AK Parti açısından Türkiye`de önemli bir gelişme yaşandı. AK Parti bu süreçlerden önce çok oy alan bir partiydi, partilerden bir partiydi. 30 Mart seçimleri bunu taçlandırdı. 30 Mart seçimleri çok zor bir mücadele içerisine AK Parti camiasını soktu. Ve AK Parti, seçimden sonraki süreçte artık sadece bir parti olmanın ötesinde bir siyasi hareket olmaya terfi etti. Bence yüzde 45.5`tan daha önemlisi, AK Parti`nin kalıcı bir siyasi hareket haline gelmiş olmasıdır." Şeklinde yanıtladı.
Programın sonunda TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert ve TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Eyüp Topal tarafından Kurtulmuş`a üzerinde Allah ve Hazreti Muhammed lafızlarının yer aldığı hat çalışmaları hediye edildi.