Omuz yırtıklarının tedavisinde dünyanın her yerinde yeni yeni kullanılmaya başlanan alternatif bir yöntem gündemde. Özellikle tamiri mümkün olmayan omuz kas yırtıklarında kullanılan ve hastanın bacağının dış tarafından alınan dokunun omuza nakledilmesi esasına dayanan bu yöntem sağladığı kolaylıkla proteze göre üstünlük sunuyor. Ülkemizde daha nadir uygulanan teknikleri aktarmak ve bilimsel açıdan da Türk omuz cerrahisine katkıda bulunmak amacıyla Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde gerçekleştirilen bilimsel toplantıda omuz cerrahisi konusunda ülkemizin önemli fikir liderleri bir araya geldi. Japonya’dan ülkemize gelen Osaka Tıp Koleji öğretim üyesi Prof. Dr. Teruhisa Mihata, tamiri mümkün olmayan omuz yırtıklarında geliştirdiği yöntemi anlattı.
Vücudumuzdaki hareket açıklığı en geniş eklem olan omuz eklemi bu özelliğinden dolayı da travmaya çok fazla maruz kalabiliyor. Omuz çevresindeki “rotator manşet” olarak tanımlanan kas gruplarında ortaya çıkabilecek yırtıklar da şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığına neden olduğu için yaşam kalitesini ciddi olarak etkiliyor. Ortopedinin en sık rastlanan sorunlarından biri olan omuzda kas yırtıkları 65 yaş üzerindeki kişilerde yüzde 60 sıklıkla görülüyor. Zaman içindeki yıpranma devam ettiği için sorun yaşla birlikte artıyor.
Gençlerde de özellikle spor kazaları, travmalar ve ağır kaldırmaya bağlı olarak omuzda kas yırtıkları yaşanabiliyor. Üstelik sorun ortaya çıkar çıkmaz tamir edilmesi gerekiyor. Aksi taktirde kas öldüğü için canlılığını ve iyileştirme kabiliyetini kaybediyor. Bu tip hastalarda yapılacak tedaviler de sınırlı kalıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde gerçekleştirilen bilimsel toplantıda özellikle bu hasta grubunda son yıllarda kullanılmaya başlanan “Superior Kapsül Rekonstrüksiyonu” tedavisinin alternatif bir yöntem olarak önemli bir seçenek olduğu belirtildi. Yöntemi geliştirerek bugün tüm dünyada kullanıma sunan Osaka Tıp Koleji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teruhisa Mihata da yöntemin ayrıntılarını anlattı. Protezi geciktirebilen, protez ihtiyacını sıfırlayabilen ve fonksiyoneliteyi artıran yeni yöntemle ilgili Prof. Dr. Teruhisa Mihata, şunları söylüyor: “Bu yöntemi 2005 yılında geliştirdim. Ancak biyomekanik ve klinik çalışmalar ile dünya tarafından kabulü 2010 yılına kadar sürdü. Bu yöntem özellikle tamir edilemeyen omuz kası yırtığında genç hastalar için protez cerrahisine alternatif olarak kabul görüyor. Protez cerrahisinin olası risklerini göz önüne aldığımızda da tercih edilen bir yöntem olarak öne çıkıyor.”
Omuz yırtıklarında zaman kaybetmeyin!
Yaşlanmayla bağlı yıpranma ya da travma gibi altta yatan neden ne olursa olsun yırtıkların zaman kaybedilmeden tedavi edilmesi önem taşıyor. Çünkü, kişiye göre değişse de yaklaşık bir yıl içinde sorun kalıcı hale gelebiliyor. Ancak bu durumu yaşayan kişilerin çoğunlukla ameliyattan çekindiklerini belirten Acıbadem Altunizade Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Arel Gereli “Ne yazık ki omuzda kas yırtığı sorunu yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 20’si cerrahiden korktukları için kaçıyor ve zaman kaybediyor. Bu nedenle kullanım güçlüğü yaşıyor, kol çalışmadığı için hayati temel fonksiyonlarını yapamaz hale geliyor. Dolayısıyla hayat kalitesi çok ciddi etkileniyor” diye konuşuyor.
Protez yapılamayan hastalar için yeni bir seçenek
Sorunun ilerlediğinde iyileşme kabiliyetini yitiren yani tamiri mümkün olmayan ve ileri evreye ulaşmış hastalarla seçenekler sınırlı kalıyor. İlk seçenek olarak da protez gündeme geliyor. Ancak, protezin zaman içinde yenilenmeye ihtiyacı olduğundan çok tercih edilmiyor. Dolayısıyla 50-70 yaş arası ve tamiri mümkün olmayan kas yırtığı bulunan hastalarla superior kapsül rekonstrüksiyonu iyi bir seçenek olarak gösteriliyor.
Dünyada yaklaşık 10 yıldır, ülkemizde de 2011 yılından beri kullanılan bu kurtarıcı cerrahi yöntemin protez yapılmak istenmeyen her hastaya uygulanabileceğini söyleyen Doç. Dr. Arel Gereli, şu bilgileri veriyor: “Bacağın dış tarafındaki kalın kas tabakası alınarak omuzun içine dikiliyor. Böylelikle omuz tekrar çalışmaya başlıyor. Hastanın ağrıları azalıyor ve yaşam kalitesi de önemli oranda yükseliyor. Dahası, eklemin bozulmasının önüne geçilmiş oluyor. Hastanın kendi dokusundan yapıldığı için uyum açısından sağladığı kolaylıkla proteze göre çok büyük üstünlük sunuyor.”
4 ay sonra gündelik hayata dönülüyor
Hastaya omuz fonksiyonlarını yeniden kazandırarak, kendi kıyafetlerini giyebilmesi gibi gündelik ihtiyaçlarını yapabilir hale gelebilmesinin amaçlandığı ameliyat kapalı olarak uygulanıyor. Hasta ameliyat sonrası omuz kol askısı ve fizyoterapi ile 4 ay sonra gündelik yaşantıya dönülebiliyor.
ARTUKLU HABER AJANSI