Bel ve boyun ağrılarından sonra en sık karşılaşılan problemlerin başında insan vücudunun en hareketli ve karmaşık eklem bölgesi olan omuz ağrıları geliyor. Her şeyi uzaktan yaptığımız koronavirüs döneminde ev işleriyle daha da yakından ilgilenirken yapılan yanlış hareketlerin bu tarz ağrıların daha çok arttırdığını dile getiren Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Uzm. Dr. İmdat Özkul, “ Bu duruma bir de hareketsizlik eklenince sorun daha ciddi boyulara ulaştı. Kişiler yaşadıkları ağrıları dikkate almalılar. Ağrı kesici alayım şimdi kesilir düşüncesinden uzaklaşmalılar. Çünkü tedavide gecikme olması durumunda ağrıda kronikleşme, omuz kaslarında zayıflık ve omuz eklem hareketlerinde kısıtlılığın gelişmesine bağlı olarak kolunu yeterince kullanamayan hastalar günlük yaşamda yaptıkları basit aktivitelerinde bile zorluk çekebilir ‘’ dedi.
İnsan vücudundaki en hareketli eklem olan omuz aynı zamanda hareket açıklığı nedeniyle de yaralanmaya en yatkın bölgeler arasında yer alıyor. Önemli bir işlevi olan bu bölgenin sağlığı ihmal edilebiliyor. Özeliklle pandemi sürecinde evlerde geçirilen vaktin artması ile beraber gelen hareketsizlik bu tarz soruları daha çok tetikledi. Omuz ağrılarının yaygın görülmesinin en önemli nedenlerinden biri, omuz ekleminin karmaşık anatomik yapısı ve sık kullanılan bir eklem olması olduğunu dile getiren Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İmdat Özkul, ağrıların dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Tedavide Gecikme Ciddi Sorunlara Neden Olabilir
Özkul, “Omuz ekleminin sağlamlılığında omuz ekleminde yer alan kemiksel yapıların çok fazla katkısı yoktur. Bunu omuz ekleminin etrafındaki kapsül, ligaman, tendon, bursa ve kaslardan oluşan yumuşak dokular sağlar. Bu durum omuzda yumuşak doku lezyonlarının sık görülmesine neden olur. Tedavide gecikme olması durumunda omuz ağrısının daha ciddi bir duruma dönüşebilir. Gece uyutmayan ve ağrı kesicilere yanıt vermeyen şiddetli omuz ağrısı, enfeksiyon ve tümör gibi ciddi bir hastalığın habercisi olabilir. Omuz ağrısına neden olan metabolik ve endokrin hastalıklar ciddi, kronik hastalıkların başında geliyor. Bu durumda sinir basısına neden olan boyun fıtıklarında ve omuz çevresindeki kas sinirlerinin hasarında, omuz kaslarında kuvvetsizlik meydana gelebilir ve tedavide geç kalınması halinde hastalarda kalıcı felç durumu gelişebilir. Kalp, akciğer, karaciğer, mide, safra kesesi, diyafram gibi önemli organların hastalıkları da omuz bölgesinde yansıyan ağrıya neden olabileceği de akılda tutulmalıdır. Bu nedenlerle omuz ağrısı ihmal edilmemeli ve hemen doktora başvurulmalıdır.‘’ dedi.
Teşhis ve Tedavisi Nasıl Yapılıyor?
Dr. Özkul, sözlerine şöyle devam etti: “Omuz ağrılarının çok büyük bölümü yumuşak doku kaynaklıdır. Omuzdaki yumuşak dokuları ve kemik yapıları değerlendirmede omuzun manyetik rezonans (MRI) görüntülemesi detaylı analiz imkanı sağlar. Röntgen filmi (x- ray) daha çok kireçlenmenin beklendiği ileri yaş hastalarında ve travma durumunda istenebilir. Duruma göre diğer testler ve görüntüleme araçları istenebilir. Omuz ağrısı yapan patolojilerin çoğunda temel tedavi fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarıdır. Ameliyat gerektiren durumlarda ise ameliyat öncesi ve sonrasında fizik tedavi programına almak sözkonusudur. Omuz rahatsızlıklarının uzun süreli kontrolünde, tekrarının önlenmesinde eklemi korumak, zorlayıcı aktivitelerden kaçınmak ve düzenli egzersiz yapmak son derece önemlidir.”
ARTUKLU HABER AJANSI