Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, asgari ücretin vergi adaletsizliğini gündemde tutmaya devam edeceklerini belirterek şunları kaydetti:
Maliye Bakanlığı 2017 gelir tarifesinin ilk dilimini yetkisi olmasına karşılık daha yüksek artırmadı ve 12 bin 600 TL’den, 13 bin TL’ye yeniden değerleme oranı kadar artırarak uygulamaya aldı. Yıl içinde yine asgari ücretli yüzde 20’lik ikinci vergi dilimine girecek.
Sabit gelirliler, dolaylı vergilerin tamamını ödeyen kesimdir. Buna karşılık harcamalarını gider yazamayan tek kesimdir. Bizden başka herkes vergiye konu gelirini elde etmek için yaptığı harcamaları gider yazabiliyor. Bir tek biz yazamıyoruz. Maliye Bakanlığı ve karar alıcılar bunu görmüyor mu? İşçiler, sabit gelir elde edenler, kısaca bordro mahkûmlarının uğradığı bu haksızlık giderilmelidir.
- Ücretli çalışanlar için zengin değil, adil vergilemeye geçilmeli
Vergi dilimini yüzde 3 artıran Maliye Bakanlığı asgari ücretlilerin yılsonuna kadar vergisini karşılayacağını açıklıyor. Hala çalışanlardan yüksek oranda vergi kesilmesinden vazgeçilmiyor. KOBİ’lere, işletmelere, girişimcilere teşvik çıkarılıyor, çalışanların faydalanacağı bir teşvik sistemi yok, çıkarılan her teşvik çalışan sayısını artırmıyor, gelirlerini yükseltmiyor. Biz de çalışanlar olarak teşvik istiyoruz. Giderlerimizin vergiden düşürülmesini istiyoruz. Enflasyon TÜFE’de yüzde 8,53 gerçekleşirken, en düşük vergilemeye tabi gelirin yüzde 3 artırılmasının bir izahı yoktur. Asgari ücretin yüzde 8 artırıldığı bir dönemde, düşük gelir elde eden emekçilerden kalem oyunuyla daha fazla vergi kesilmesi kabul edilemez bir durum. Yılbaşındaki alım gücümüz yılsonuna kadar kayba uğruyor. Vergi kesintisinde adalet istiyoruz.
- Kıdem tazminatı fonuyla birlikte kayıt dışılığa da savaş açılmalı
Diğer yandan ÖZ İPLİK-İŞ’in, kıdem tazminatının güvenceye kavuşması, devlet garantisi ve hukuk koruması altında olmasına yönelik bir girişim olarak fon projesine sıcak baktığını belirten İnanç, kıdem tazminatına esas gün sayısı, askerlik, evlilik ve sağlık durumlarında kıdem tazminatının alınması gibi haklardan vazgeçilmeyeceğini belirterek şunları kaydetti:
Kıdem tazminatının bir fona dönüştürülmesi; her yıl için 30 günlük ücret hakkı, askerlik, sağlık, evlilik gibi durumlarda tazminatını çekme hakkını oluşturan işçiyi koruyucu düzenlemelerden vazgeçmek değildir, olmamalıdır. Aksi yöndeki her adım karşısında işçileri ve ÖZ İPLİK-İŞ Sendikasını bulacaktır.
Bir diğer önemli husus da ülkemizde ne yazık ki hala kayıt dışı istihdam yüksek seviyelerdedir. Kıdem tazminatı fonu kayıt dışılığın önlenmesi için de büyük önem taşımaktadır. Kıdem tazminatı fonu ile kayıt dışılık kontrol altına alınabilir. Kayıt dışı istihdamla güçlü ve kararlı bir mücadele başlatılmalıdır.
Bu sistemle beraber kayıt dışılığın önüne geçilmesi için doğal bir baskı mekanizması oluşur. Fona para yatırmayan işletmeler kontrol altına alınabilir. Bir iş müfettişinin bir yılda denetlemesi gereken işyeri sayısı 1500’den fazladır. Mevcut yöntemlerle kayıt dışılık denetlenemiyor, önüne geçilemiyor. Dolayısıyla kıdem tazminatı fonu kayıt dışı çalışmanın engellenmesinde ciddi bir baskı mekanizması oluşturacağı gibi kayıtlı işletmelerin de korunmasını sağlayacaktır.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
HABER:ABDULLAH ORTAÇ