ÖZİPLİK İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI MURAT İNANÇ`TAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İNANÇ, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.Genel Başkan Murat İnanç basına gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu.

16.03.2017 15:19:02 0
ÖZİPLİK İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI MURAT  İNANÇ`TAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Öz İplik-İş Sendikası Genel Başkanı Murat İNANÇ, basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi.Genel Başkan Murat İnanç basına gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu.

 

Genişletilmiş başkanlar kurulu öncesinde basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen İNANÇ, gündeme ve çalışma hayatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

16 Mart 2016 tarihinde Grand Ankara Hotel’de ( Rixos) gerçekleşen basın toplantısına Öz İplik-İş Sendikasının şube, bölge, il-ilçe başkanları ile çok sayıda basın mensubu katıldı.

 

 

 

“AVRRUPA ÜLKELERİ 16 NİSAN DA YAPILACAK HALK OYLAMASINA MÜDAHİL OLDU”

Avrupa ülkelerinin, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına müdahil olarak, gazetelerinde Türkçe başlıklar atıyor. Kadın bakanın ülkeye girişi esnasında olağanüstü hal ilan edip, onu ülkeye sokmamak, araçtan indirmemek için bir kadına ve orada dokunulmazlıkları bulunan elçilik görevlilerimize yapılanlar, hakikaten ülke olarak, sendika olarak zorumuza gitti.

Türkiye'deki seçimlerin Avrupa'yı ilgilendirmemesi gerekiyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda'da Türkiye Büyükelçiliğine girmiş olsaydı ne yapacaktı ki? Oradaki Türklerle oturup sohbet edecekti. O davranışlar, hatta daha ileri gidilip 'vur emri' bile verilmiş olması, hakikaten bizi derinden yaraladı.

Geçmişinde sömürgecilik olan bir ülkenin, Türkiye'ye demokrasi dersi verme hakkı bulunmamaktadır. Sığınmacılar için duvarlar inşa eden Avrupa, Türk yargısından kaçan teröristleri bağrına basıyor, PKK sempatizanlarına yürüyüş ve gösteri izni veriyor. Avrupalılar yerdeki insanı, köpeğin ısırmasına dahi müdahale etmediler.

 

“ÖZ İPLİK-İŞ SENDİKASI HER ZAMAN ANTİ DEMOKRATİK SÜREÇLERE İTİRAZ ETMİŞTİR”

 

HAK-İŞ ve Öz İplik-İş Sendikası, kurulduğu günden bugüne kadar, hep demokrasinin yanında yer almıştır. 12 Eylül askeri darbesine,28 Şubat ‘Postmodern’ darbeye,27 Nisan e-muhtırasına,15 Temmuz darbe girişimine ve siyasi parti kapatmalarına karşı demokrasiden yana taraf olmuştur.

 

Emekçiler olarak; siyasi istikrarsızlıklardan ve yol açtığı ekonomik darboğazlardan, yolsuzluklardan ve vesayet yönetimlerinden çok çektik. Çok büyük kayıplar yaşadık.            Bu nedenle Öz İplik-İş Sendikası olarak; yönetim krizlerinin olmadığı, kaynaklarımızın israf edilmediği, siyasi istikrarın egemen olduğu bir yönetim sisteminden yanayız.

 

Ülkemize, halkımıza, ülkemizin potansiyeline ve aziz milletimizin sağduyusuna güveniyor,

ülkemizin aydınlık geleceğine inanıyoruz. 16 Nisan’da halkımızı ve tüm teşkilatımızı geleceği için sandığa gitmeye ve oyunu kullanmaya davet ediyoruz.

 

''ÇALIŞMA HAYATINDAKİ TEMEL SORUNLARIMIZDA İLERLEMEMİZ SINIRLI''

 

 Ülkemiz; bir yanda küresel krizin etkileri, bir yanda dış gelişmeler, terör derken çok yönlü sorunlarla boğuşuyor. Çalışma hayatına yönelik olarak kapsamlı düzenlemeler yapıldı. Ancak temel sorunlarımızda ilerlememiz sınırlı. Örgütlenmedeki sorunlar sürüyor. Kıdem tazminatı sorunu çözülemedi. Kayıt dışılık hala yüksek.

 

''ÖZ İPLİK İŞ SENDİKASI OLARAK ZORUNLU BİREYSEL EMEKLİLİK UYGULAMASINA KARŞIYIZ''

 

Öz İplik-İş Sendikası olarak, zorunlu ya da otomatik ne isim verilirse verilsin, zorunlu bireysel emeklilik uygulamasına karşıyız. Bu konuyu ilk gündeme taşıyan sendikalardan biriyiz. Kademeli bir geçiş yapıldı ancak uygulama hala devam ediyor.

 

Düşük gelirlileri böyle bir uygulamaya tabi tutmak doğru değildir. Üstelik, uygulama geçici olsa da, bireylere zamanlı olarak çıkma hakkı verilse de hala şu sorunun yanıtı yoktur: Çıkmak isteyenlerden işlem ücreti vb. kesilecek mi? Yani gönüllü olarak ayrılan kişiler, ödedikleri primi tam olarak alabilecek mi? Zorunlu Bireysel emeklilik kesintisi nedeniyle asgari ücretliler 40 tl eksik ücret alacaktır. Bu uygulama doğru değildir.

 

 

''KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA KİMSEYE VEKALET VERMEDİK''

 

Kıdem tazminatı tartışması önümüzdeki dönemde yeniden alevlenecek. Öncelikle, bu konudaki tavrımız net. Kazanılmış haklarımızı kaybetmeden bir fon uygulaması tartışılabilir. Tartışılabilir derken şunu vurguluyoruz: Biz kıdem tazminatı konusunda kimseye vekâlet vermedik. İşçilerle, sendikalarımızla, konfederasyonlarımızla uzlaşmadan bir çözümü kabul edemeyiz. Devlet de bu konuda tarafsız değil, işveren niteliğiyle taraftır. Akılcı bir çözümü elbette isteriz. Kazanılmış haklarımızdan taviz söz konusu değildir.

 

Burada şunu vurgulamak isterim: Kazanılmış haklar deyince biz başka şey anlıyoruz, siyasetçiler, bürokratlar başka şey anlıyor. Hukuken kazanılmış hakkın, bir düzenlemeden kaynaklı olarak o güne kadar elde edilen kazançların toplamı anlaşılır. Bürokratlar ve siyasetçiler bunu anlıyor. Yani 10 yıl çalışmış, kıdem hakkı doğmuş, o hakkı saklıdır. Hukuken böyle. Bizim “kazanılmış haktan” kastımız, düzenlemenin niteliğidir, içeriğidir. 30 gün karşılığı kıdem hakkımızdan vazgeçmeyiz. Ölüm halinde, askerlikte, evlilikte kıdem tazminatı hakkımızdan vazgeçmeyiz. Oluşturulacak yeni sistemde devlet garantisi esastır. Devletin garantisi olmayan bir konuya yaklaşmayız.

 

''TÜRKİYE'DE ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDE ENGELLER VAR''

 

Örgütlenen, toplu pazarlık için işbirliğine gitmek isteyen işçilerin karşısına işverenler tarafından türlü engeller çıkarılmaktadır. Bu engeller de yasa dışı uygulamalara kadar gidebilmektedir. İşçiler ve sendikalar yeterince korunmamakta, hakkını savunmasına çıkarılan engeller yeterince caydırılmamaktadır.

 

Elimizde sadece hukuk vardır. Açtığımız davaları kazanıyoruz. Ancak yargı sistemimizin iş yükü ve yapısal nedenlerle yavaş işlemesi, örgütlenme açısından elimizi güçlendirmemektedir.

 

Öncelikle, işçilerin örgütlenmesine yönelik gayri hukuki, ahlak dışı, her türlü işveren girişimini engelleyecek, bunlara yönelik sadece para değil, hapis cezasını içerecek düzenlemeler yapılmalıdır. Örgütlenmek anayasal haktır, bu hakkın engellenmesi de anayasal bir suç olarak cezalandırılmalıdır.

 

“ ÖZ İPLİK İŞ SENDİKASININ ÜYE SAYISINDA ÖNEMLİ ARTIŞ VAR”

 

Bir İşçi Hareketi sloganıyla kendini anlatıyor. Biz bir işçi sendikasıyız. Üyelerimizin ve emek kesiminin çıkarlarını savunuyoruz. Bu kapsamda 2016 yılını başarıyla tamamladık. İşkolumuzda işçi sayısı 23 bin kişi, sendikalı işçi sayısı 5 bin azalırken, ÖZ İPLİK-İŞ üye sayısını 2016 yılında bin kişi arttırdı. Başta Colins olmak üzere yeni işyerlerinde örgütlendik.

 

Sendikamız 2016’da 5  bin  işçiyi kapsayan, 14 toplu sözleşmeyi başarıyla imzaladı. Başarılı sendikal faaliyetlerde bulunduk. Bunlar arasında yer alan ve “Sendikalarda Kadın Liderler Yetiştirilmesi” projemiz başarıyla sürüyor.

 

Yakın zamanda ABD’li Öğretim Üyesi ve Sendikacı Profesör Emily Esther, bu projemizle ilgili bilgi almak üzere Türkiye’ye geldi. Projemiz, uluslararası bilimsel bir  yayına konu olacak.

 

“TARAFIIMIZA YÖNELTİLEN  HAKSIZ İSNAT VE SUÇLAMALARIN GERÇEK OLMADIĞI YARGI KARARI İLE TESCİLLENDİ

 

Örgütlenme çalışmalarımızda işverenler tarafından karşımıza getirilen ve haksız olarak suçlandığımız davadan beraat ettik. Alnımız ak bu mücadeleye girmiştik, yargı kararıyla da tescil edildi.

 

Böyle bir konuyu gündeme getirmek istemezdik. Ancak örgütlenme süreçlerinde sendikal mücadelemize engel olarak karşımıza çıkarılan, başından beri asla kabul etmediğimiz bu çirkin isnat ve suçlamaların gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığının  yargı kararıyla da tescillenmesi üzerine, haklı sebeplerle bu durumu ilan etmek istedik.,

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


25.5° / 14.2°
  • BIST 100

    10045,70%-0,37
  • DOLAR

    32,43% -0,08
  • EURO

    34,74% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2418,84% -0,12
  • Ç. ALTIN

    3886,52% 0,00