CHP İzmir Milletvekili, Dilekçe Komisyonu üyesi Aytun Çıray Sağlık Bakanlığına bağlanan Van Asker Hastanesinde PKK terör örgütü sempatizanı olduğu ileri sürülen bir hemşirenin yaralı gazi erlerimizi zehirlemeye teşebbüs ettiği yolundaki haberler doğru mu
15 Temmuz FETÖ Darbesinin ardından projektörler KHK’lerle getirilen düzenlemelere çevrildi. Muhalefet milletvekilleri özellikle bu düzenlemelerin TSK üzerindeki olumsuz etkiler üzerinde odaklanıyorlar. 15 Temmuz’daki darbe görünümlü işgal harekatında itibarı zaten ciddi boyutlarda zedelenmiş olan TSK’da KHK'ların yarattığı tahribatı Meclis’e taşıyorlar.
Bu konudaki önemli girişimlerden birisi CHP İzmir Milletvekili, Dilekçe Komisyonu ve 15 Temmuz FETÖ Darbesini Araştırma komisyonu üyesi Dr. Aytun Çıray’dan geldi. Çıray, 15 Temmuz’ sonrası KHK ile TSK bünyesindeki asker hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinin sakıncalarını son derece vahim bir örnekle Meclis’e taşıdı. Aytun Çıray, "Başta GATA olmak üzere TSK bünyesindeki sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığına devredilmiş olması PKK ile olağanüstü bir mücadele veren ve şu anda da Suriye’de maliyeti giderek artan bir operasyon yürüten TSK’da moral bozukluğu yaratacaktır. Özel bir ihtisas alanı olan askeri cerrahide uzmanlaşmış hastane ve rehabilitasyon merkezlerinin kendi hastanelerini yönetemeyen Sağlık Bakanlığı bünyesine alınması ideolojik bir tutumdur," dedi.
Sağlık Bakanlığı'nda bir dönem müsteşarlık da yapmış olan Aytun Çıray medyaya yansıyan bazı haberlerin bu tehlikeli ihtimalin gerçekleştiğini ortaya koyduğunu belirterek konuyu Meclis’e taşıdı ve çeşitli yönleriyle Sağlık Bakanı meslektaşı Recep Akdağ’a kritik sorular yöneltti.
"Bakanlıkta bir cemaatin örgütlenmesi ile ilgili güçlü iddialar asker hastanelerine el konulması konusundaki kuşkularımı doğrulamaktadır. Bu savaşan askerlerimiz için felakete yol açar," diyen Dr. Aytun Çıray verdiği önerge ile Dr. Recep Akdağ'ın cevaplaması için şu soruları yöneltti:
KİMYASAL VE BİYOLOJİK SAVAŞLARA KARŞI ZAFİYET OLUŞTU MU?
"KHK ile TSK bünyesindeki sağlık kurumlarının Sağlık Bakanlığına devredilmesinden sonra her biri başlı başına özel uzmanlık ve kurumsallaşma alanı olan kimyasal, biyolojik ve radyolojik savaş tehditlerine karşı bir zafiyet ve yetersizlik ortaya çıkmış mıdır? Bu konuda sözkonusu kurumların ilgili uzmanları ve teknisyenlerinin Sağlık Bakanlığına devri öncesi ile sonrası durumlarını sonraki sayısal olarak açıklar mısınız?
ASKERİ MİKROCERRAHLARIN GÖREV YERİNİ DEĞİŞTİRDİNİZ Mİ?
Yine özellikle Güneydoğu’da ve Suriye’deki sınır ötesi harekatta sözkonusu devirler mikro askeri cerrahi müdahalenin gerekli olduğu vakalarda bir ilk müdahale zafiyeti ve yetersizliği ortaya çıkarmış mıdır? Bu konudaki durumu sayısal verileri Türk Milletine tek tek açıklar mısınız?
Sözkonusu kurumların Sağlık Bakanlığına devredilmesinden sonra mikro askeri cerrahi alanında uzmanların ve teknik kadroların görev ve yer değişimlerini ayrıntılı olarak açıklar mısınız?
HEMSİRE ERLERİMİZİ ZEHİRLEDİ Mİ?
Sağlık Bakanlığına bağlananVan Asker Hastanesinde PKK terör örgütü sempatizanı olduğu ileri sürülen bir hemşirenin yaralı gazi erlerimizi zehirlemeye teşebbüs ettiği yolundaki haberler doğru mudur? Doğruysa bu tür durumlara karşı bir cemaat tarafından yönetildiği basında yer alan sağlık bürokrasisinin gerekli tedbirleri alabilmesi ve mücadele edebilmesi mümkün müdür?
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
