Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prf.Dr.Metin Feyzioğlu,Son Günlerde ülkemizde yaşanan Şiddet eylemleri ve Sokağa Çıkma yasağı ile ilgili olarak Sağduyu çağrısında bulundu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prf.Dr.Metin Feyzioğlu,Son Günlerde ülkemizde yaşanan Şiddet eylemleri ve Sokağa Çıkma yasağı ile ilgili olarak Sağduyu çağrısında bulundu
SAĞDUYU ÇAĞRISI
1. Savaş sınırımıza dayandı. Bizi birbirimize kırdırmak isteyenlere kanmayalım. PKK`nın ve IŞİD yanlısı Hizbullah`ın tuzağına düşmeyelim, oyuna gelmeyelim.
2. Polisimize, askerimize saldırarak, dükkânları yakıp yıkarak IŞİD`le mücadele edilmez. Türkiye`nin karışması, sadece IŞİD`e hizmet eder.
3. Her PKK`lıyı Kürt, her Kürt’ü PKK`lı sananlar; yapmayın, bu bizi bölmek isteyenlerin yapmanızı istediğidir. Bölücülerin bilinçsiz militanı olmayın, ırkçı söylemlerle bölücülere hizmet etmeyin. Bir bebeğe, bir çocuğa bakıp, Türk, Türkmen, Kürt, Arap, Ezidi, Alevi, Sünni, Şii, Nusayri görmeyin. Allah aşkına bir bebeği, bir çocuğu kendi yavrunuz gibi görün. İnsan gibi görün. Suriye`den IŞİD zulmünden kaçan bebekleri bile potansiyel PKK`lı ilan etmekten çekinmeyen ve "aç kalıp ölsünler" diyenlere, Türk Milleti`nin büyüklüğünü gösterin.
4. YPG`ye, PYD`ye yardım edilmezse barış süreci biter diye tehdit edenler; Türkiye Cumhuriyeti`ni tehdit etmeyin. Tehdit, sadece şiddet getirir; tehditle toplumsal barış sağlanmaz.
5. Hem askere polise silah sıkacaksın hem de Türk askeri niye müdahale etmiyor diye halkı kışkırtacaksın. İşte bu, PKK. İnsanları etnik kökenlerine göre terörist ilan etmek; işte bu ırkçılık.
6. Bu vahim ortama bizi götüren yola döşenen taşları tespit edelim:
- Mezhepçi dış politikanın IŞİD`i güçlendirdiğinin görmezden gelinmesi,
- 2000`lerin başında bitme noktasına gelmiş Hizbullah`ın Güneydoğu`da ve büyük şehirlerin dış semtlerinde örgütlenip büyümesine göz yumulması,
- Terörün kaynağını kurutmak için demokrasi ve insan hakları hamlesi yapmak yerine; PKK`yı silah bırakma noktasına getiren Türk Silahlı Kuvvetleri`nin omurgasına balyoz vurulması,
- TSK`da, emniyette ve devletin her kademesinde layık olanların değil, itaat edeceği düşünülenlerin yükselmesine izin verilmesi,
- Yetişmiş kadroların partizanca tasfiye edilip, devletimizi devlet yapan kurumların ve geleneklerin yıpratılması,
- Türkmenlere gönderildiği açıklanan silahların kimlerin elinde olduğunun takip edilmemesi,
- Toplumun düşman kamplara ayrılıp, kutuplaştırılmasıdır.
Sevgili dostlarım, sevgili yurttaşlarımız;
Yapılan bütün bu yanlışlar görülerek, yanlış politikalarda ısrar edilmemesi gerekmektedir. Yanlışta ısrar, felakete götürür.
Bize bizden başkasının hayrı yok anlaşılan. O zaman biz akıllı olalım, sağduyulu olalım. Oynanan bütün oyunları boşa çıkaralım. Tuzaklara düşmeyelim. Birbirimize kinlenmeyelim, birbirimize kenetlenelim. Bizi bu hale getirenlere ve birbirimizi boğazlamamızı bekleyenlere ders verelim.
Haydi, yapabiliriz. Daha önce yaptık. Yine yaparız.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
