Tarih: 23.04.2016 22:47

?Rektörlük seçimleri bilime darbe vuruyor?

Facebook Twitter Linked-in


İnönü Üniversitesi Senato Üyesi, Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr.
Cengiz Ara, Rektörlük seçimlerinin Üniversiteleri iç kavgalara sürüklediğini ve bilimin 
önünde engel teşkil ettiğini öne sürdü. “Gelişmiş ülkelerdeki üniversitelere baktığınız zaman 
öğretim üyelerinin din, dil, ırk ve siyasi görüşüne bakılmaz. Sadece bilimsel yeterliliğine 
bakılır. Bunun için de bulunduğumuz coğrafyaya göre daha çok gelişmişlerdir.” diyen Cengiz 
Ara, farklı üniversitelerde her dört yılda bir yapılan Rektörlük seçimlerinin öğretim üyeleri 
arasında, inanılmaz derecede kutuplaşmalara yol açtığı tespitinde bulundu. 
KISIR DÖNGÜ YAŞANIYOR
Yönetime gelenlerin, diğer adayları ve onları destekleyenleri sıkıntıya sokacak icraatlarda 
bulunduklarını aktaran Cengiz Ara, “Yeni yönetimin destekçileri, Rektörü etkileme yoluna 
giderek, sevmedikleri veya rakip gördükleri kişilerin cezalandırılması için çalışıyor. Bazı 
Rektörler de elindeki gücü kullanarak kendisine oy vermeyen bölümlerdeki öğretim üyelerini 
cezalandırma yoluna gidiyor. Haksızlığa uğrayan öğretim üyeleri bu defa ikinci dört yılı 
bekleyip kendi istedikleri kişiyi Rektör seçtirmek için uğraşmakta bu defa onlar 
kazandıklarında bir önceki Rektörün yaptığı olumsuzlukları onlar da tekrarlamaktadır. Bu 
kısır döngü, seçimin ilk yapıldığı 1992 tarihinden şu ana kadar, Türkiye’deki bütün 
üniversitelerde devam etmektedir. Örneğin bir Rektör bir defa atanmışsa yaptığı ilk işlerden 
biri kendisini ikinci kez Rektör seçtirmek için kendisine oy verebilecek bir kadrolaşmaya 
gitmektedir. Sekiz yılın sonunda kanunen süresi dolanlar bu defa kendisine yakın birini 
Rektör seçtirmek için uğraşmaktadır. Bu söylediklerim sadece İnönü Üniversitesi’nde değil, 
Türkiye’nin bütün üniversitelerindeki yaşananlardır. Bu koşullar altında hiç kadrolaşma 
yapmayan bir öğretim üyesi Rektörlük seçimlerinde aday olduğunda bu kişinin bu öğretim 
üyelerinden oy almasının ne kadar güç olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Belirttiğim 
nedenlerden dolayı üniversitelerdeki Rektörlük seçimlerinin hakkaniyetli olmadığını,  öğretim 
üyeleri arasında iç çekişmeyi artırdığını, üniversitelerin bilimsel kapasitesini düşürdüğünden 
dolayı başta YÖK’ün içinde seçimin olmadığı bir yasa taslağını ivedilikle hazırlayıp 
hükümete sunması öğretim üyelerini rahatlatacağı düşüncesindeyim.” dedi.   
ÜNİVERSİTEME VEFA BORCUMDUR
Öğrenciliği dâhil bütün akademik kariyerini İnönü Üniversite’sinden alan Prof. Dr. Cengiz 
Ara, “Üniversitemizi Türkiye’de ve dünyada üst sıralara taşımak için rektörlük seçiminde 
aday olmaya karar verdim. Eğer Rektörlük seçimlerinden sonra Allah nasip eder Rektör 
olarak atanırsam, en başta adaleti tesis etmeye çalışacağım. Her türlü hukuksuzluğa son 
vermek, üniversitemizi kurumsallaştırmak, görev dağılımını ve akademik kadroları toplumun 
her kesiminin kendilerini göreceği ehil insanlarına verme gayreti içinde olacağım. Hiçbir 
zaman ikinci dönem Rektörlük seçimlerinde oyumu artırmaya yönelik  bir kadrolaşma içinde 
olmayacağım. Her zaman yanlışlarımı eleştiren, Üniversitemizin üst sıralara çıkması için 
gayret içinde bulunan öğretim üyesi arkadaşlarımın bana oy versin ya da vermesin onların 
daha fazla yayın, patent alma ve proje üretmeleri için elimden gelen her şeyi yapacağım.” 
şeklinde konuştu. 
CENGİZ ARA’NIN PROJELERİ…
Prof. Dr. Cengiz Ara,  projelerini ise şöyle sıraladı: 
Turgut Özal Tıp Merkezi’ni başta Organ nakilleri (karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, pankreas, 
ince barsak, kemik iliği ve kornea ) Kalp cerrahisi ve diğer alanlarda nitelik olarak geliştirerek 
sağlık turizminden gelir elde etmesi için marka bir hastane haline getirmek. Osmanlı 
İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü coğrafyalarda hastanemizin reklamını yaparak o 
bölgelerde sağlık ve genel anlamda hizmet talebi olan bölge insanlarının batı ülkeleri yerine 
ülkemize gelmesini sağlayarak rahmetli Turgut Özal’ın 90 lı yıllarda hesapladığı yıllık 150 
milyon dolarlık ciroya ulaşmasını sağlamak.
Onkoloji Hastanesinin kurulması.
Diş Hekimliği Fakültesi’nin yeri değiştirilerek yeni bir Diş  hekimliği fakültesinin açılması.
Öğretim üyesi alırken kişilerin dünya görüşüne bakmaksızın, yetenek ve bilimsel yönden en 
iyi olan adaylara şans vermek.
Görev dağılımlarında üniversitede her kesimin en iyilerine görev verilmesi.  
Mühendislik Fakültesi, Fen Edebiyat  Fakültesi, Su ürünleri Fakültesi ve Ziraat Fakültesi’nde 
üretime  ve gelir getirici projelere destek verilmesi
Yüksek lisans ve doktora yapan öğrencilerin sayısının artırılması. 
Kayısının ihracatına yönelik projeler geliştirmek. Kayısının gıda sektöründe birçok alanda 
kullanılmasına yönelik yan ürünlerin üretilmesi (iş dünyası ve ilgili kurumların yardımıyla). 
İş dünyası ve ilgili kurumların yardımıyla üniversitemizde tıbbi malzeme, elektrik, elektronik, 
bilgisayar ve yazılım alanında ileri teknoloji üretimine yönelik alt yapının hazırlanması ve bu 
amaca yönelik olarak kurulan Teknokente işlevsellik kazandırılması ve hareket kabiliyetinin  
arttırılarak doğru projelere, doğru yatırımların yapılmasıyla üniversitenin kaynaklarının 
verimli kullanılabilmesinin sağlanması.
Prof. Dr. Cengiz Ara sözlerinin sonunda, “Yapacağımız güzel çalışmalar ve elde edeceğimiz 
gelirlerle ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek olabilecek ilkleri gerçekleştirmenin arzu ve 
çabası içerisinde olmak tüm eğitim ve kariyer hayatımı borçlu olduğum üniversiteme vefa 
borcumdur” dedi.        




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —