Saadet Partisi Çankaya İlçe Teşkilatı ilçe Şubat ayı divan toplantısını Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) konferans salonunda yoğun katılım ile gerekleştirildi.
Saadet Partisi Çankaya lçe Teşkilatı her ay düzenli olarak yaptığı ilçe divan toplantısını düzenlendi. İlçe Divan toplantısına Saadet Paerisi Çankaya ilçe Başkanı İlhan Kaya ,Gençlik Kolları, Kadın Kolları, Mahalle Teşkilatları, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Saadet Partisi GİK üyesi Hüseyin Hacıabdullahoğlu,Saadet Partisi il başkan yardımcısı Selim Altuntaş, ilçe yönetimi, Hanım kolları başkanı Feyzanur KAYA ve yönetimi ile partililerin iştirakiyle yapılan ilçe divan toplantısı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Saadet Partisi Çankaya İlçe Şubat ayı Divan Toplantısı İlçe Başkanı İlhan Kaya'nın açılış konuşması ile başladı. Tüm katılımcıları selamlayarak ve teşrifleri dolayısıyla herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Başkan Kaya sözlerine şöyle devam etti;
''Mu?slu?manlar olarak tarihin en derin krizlerinden birini yaşıyoruz. İslam coğrafyasının her bir köşesinde Müslu?man kanının aktığı, u?mmetin etnik ve mezhepsel çatışmalarla birbirine du?şu?ru?ldu?ğu? zor bir dönemden geçiyoruz. İslam du?şmanları Mu?slu?manlar u?zerinde tu?rlu? planlar yapıp uygularken, biz Müslu?manlar olarak bu planları boşa çıkaracak gu?çlu? bir iradeden ve birlikten çok uzağız.
Başta Siyonistler olmak u?zere emperyalistler ve İslam du?şmanları, du?nyayı ve özellikle coğrafyamızı her tu?rlu? vasıta ile karıştırmaya ve ayrıştırmaya çalışmakta, bölgemizle ilgili yu?zlerce yıllık planlarını yoğun bir şekilde yu?ru?rlu?ğe koymaktadırlar.
Böyle bir dönemde Müslu?manlar olarak etnik, mezhebi ve bölgesel farklılıkları çatışma ve ayrılık sebebi yapmadan İslam ortak paydasında bir araya gelebilmenin ve içinden geçtiğimiz krizden çıkabilmenin çaresini hep beraber aramak ve bulmak zorundayız.
Mu?slu?manlar olarak en önemli önceliğimiz, u?mmetin vahdetini temin etmek ve coğrafyamızdaki fitne ateşini söndu?rerek akan Müslu?man kanını dindirmek olmalıdır. Vahdetin temini, İslam toplumlarına liderlik eden siyasi ve dini önderlerin en bu?yu?k önceliği ve sorumluluğu olmalıdır. İslam u?mmetinin dini ve du?nyevi menfaati bu temel noktada toplanmaktadır.
Bu meyanda toplum katmanlarının tu?mu?nu? kuşatıcı, birleştirici bir dil ve u?slup kullanma zarureti vardır. İnançlarımız ve temel değerlerimiz etrafında ortak bir zemin oluşturmak, “Ümmetin Birliğini” tesis etmek, altu?st olan bireysel ve toplumsal hayatımızda selim fıtratımızı ve kadim değerlerimizi yeşertmek, yaşanabilir bir coğrafya ve yeni bir du?nya kurmak yegâne amacımızdır.
İslam u?mmetinin içinden geçtiği bu zorlu su?reçte, tarihte kalmış ihtilafları ve ihtilaflı konuları gu?ndeme getirmenin Müslu?manlara hiçbir faydası yoktur. İlmi meclislerde hususi olarak konuşulabilecek meselelerin, kamuoyu önu?nde ulu orta tartışılması, ihtilafları derinleştirmekten ve ayrışmayı pekiştirmekten başka sonuç doğurmayacaktır.
Tarih boyunca Müslu?manların mu?cadelesi; Nefis, Şeytan, İslam du?şmanları, Mu?nafıklar ve Zalimlerle olmuştur. Du?şman listesinin içerisine her ne gerekçe ile olursa olsun Mu?slu?manları da dahil etmek müminler için azap sebebi olacaktır. Du?şmanları tanımak, Mu?slu?manlar ve İslam âlemi u?zerindeki oyunlarını deşifre etmek, Mu?slu?manın şahsiyetini ve izzetini korumak en önemlisi de Müslu?manların birliğini tesis etmek, âlimlerimizin ve idarecilerimizin en önemli ve öncelikli vazifesidir.
Toplum önderlerinin ve siyasilerin, Mu?slu?manlar arasındaki kutuplaşma ve gerginliğe sebep olan İhtilaf, Cidal, Niza’ ve Tefrika yerine Selam, Barış, Sevgi ve İttifakı öne çıkarmaları; Cehalet, Irkçılık, Mezhepçilik ve Particilik yerine İlim, Uhuvvet, İtidal, Adalet ve İslam Birliği konuları u?zerinde durmaları, varlığımız ve geleceğimizin devamı için zaruret arz etmektedir.
Mu?slu?manlar İslam du?şmanları karşısında zayıf olduğu ve fitnenin egemen olduğu dönemlerde vahdeti temin etme gayreti yerine, Mu?slu?manların hatalarını sayıp dökmek ve ihtilaflı meseleleri gu?ndeme getirmek kalb-i selîm ve akl-ı selîm sahibi hiçbir mümine fayda vermez.
Bu bağlamda; İslam’ın temel ilkelerini açıkça inkâr etmeyen, tevhide inanıp Allah’a şirk koşmayan ve kıblemize yönelen her Müslu?manı kardeş kabul edip bağrımıza basmak, inancımızın gereğidir.
Bu meyanda yukarıda ifade edilen ana sorunların çözu?m önerileri aşağıda sıralanmıştır:
1. Allah(cc), İslam inancını taşıyanlara “Mu?slu?man” adını vermiştir. Mu?slu?man kimliğimizin altındaki nitelemeler, “Mu?slu?man” isminden daha u?stu?n kabul edilemez.
2. Kıblemize dönen ve tevhit ehli olup Allah’a şirk koşmayan her Müslu?manı kardeşimiz kabul etmek, imanımızın gereğidir.
3. Farklı ırk, mezhep ve meşrepler İslam u?mmeti için birer zenginliktir. Bazı Müslu?man kardeşlerimizi bizden farklı du?şu?ndu?kleri için yaftalamak veya tekfir etmek Müslu?man toplum için en bu?yu?k fitnedir ve “fitne öldu?rmekten beterdir”.
4. İslam u?mmetinin birliği ve umumi maslahatı, tu?m ırk, mezhep ve grupların hususi maslahatından daha öncelikli ve u?stu?ndu?r.
5. Tevhide inanıp İslam du?şmanlarını du?şman bilen bir grup veya cemaate du?şman olunamaz, lakap takılamaz ve hataları aleni olarak söylenemez. Ancak kendilerine usulu?nce hatırlatılır ve nasihat edilir.
6. Mu?slu?manlar Kur’an’ın ifadesi ile "Vasat bir Ümmettir". Dilimiz, u?slubumuz, hal ve tavırlarımız vasat olmalıdır. Her halimizle "İtidali" temsil edersek başarılı olabiliriz. Ancak “Vasat bir u?mmet olarak”, orta yoldan giderek hakikate şahitlik edebiliriz.
7. Bizim inancımıza göre; en gu?nahkâr ve hatalı mümin bile, en iyi zannedilen ku?fu?r ehlinden Allah (cc) indinde daha makbuldu?r.
8. Mu?slu?manların en öncelikli meselesi “vahdet içinde” olamamaktır. Bundan hareketle her Müslu?man sözu?yle, icraatıyla insanları birliğe çağırmalı; tefrikadan her halu?karda uzak durmalıdır.
Yukarıda belirtilen temel konular ışığında başta Din görevlilerimiz, Kanaat önderlerimiz, Sivil toplum kuruluşlarımız ayrıca her kademedeki idarecilerimiz ve vatandaşlar olarak ivedilikle harekete geçmeliyiz.
Zira “birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.”
Selam hidayete tâbi olanların u?zerine olsun.''Dedi
Saadet Partisi İlçe Başkanı İlhan Kaya'nın açılış konuşmasının ardından ilçe birim başkanları Ve Bölge Sorumluları faaliyet raporlarını sunmak ve mahalle teşkilatlarına yeni hedeflerini vermek üzere kürsüye çıktılar. Bilhassa seçim çalışmaları ve sandık çalışmaları üzerine yoğunlaşan rapor sunumlarının ardından programın sonunda konuşmacı olarak SP GİK üyesi Hüseyin Hacıabdullahoğlu,bir konuşma yapmasının ardından toplantı sona erdi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
HABER;ABDULLAH ORTAÇ