Lokman Hekim Ankara Hastanesi Diyetisyeni Merve Demir, oruç tutan vatandaşların yaptıkları bir takım hataların mideyi rahatsız ettiğine dikkat çekti. Demir, metabolizmayı da olumsuz etkileyen hataların başında orucu çok soğuk su ile açmak, sahuru atlamak, besinleri hızlı ve yeterince çiğnemeden tüketmek, iftarda çok fazla su içmek, aşırı tuz ve fazla baharat kullanımı, rafine şeker içeren gıdalar tüketmek, iftardan sonra hareketsiz kalmak, çorba ve sıcak içecekleri kaynar tüketmenin geldiğini belirtti.
Uzman Diyetisyen Demir yaptığı açıklamada, uzun süre aç kalmanın metabolizmayı ciddi anlamda etkilediğini ve bu yüzden oruç tutan bireylerin sağlık sorunları ile karşılaşmamaları için beslenme konusunda bazı noktalara dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
SAHURSUZ ORUÇ TUTMAYIN
Oruç tutan kişilerin mutlaka sahura kalkmaları gerektiğini kaydeden Demir, “Sahurda protein açısından zengin besinler içerdiğinden ve uzun süre tokluk sağlayacağından kahvaltı iyi bir seçenektir. Sahurda 1 adet haşlanmış yumurta, 1 parça az yağlı peynirin yanında mutlaka 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketilmelidir, süt içilmeli ve ya yoğurt yenilmelidir, 1 adet taze meyve eğer ki bağırsak problemleriniz var ise kuru kayısı ve ya eriğe yer verilmeli, zeytin tuzlu olduğu için onun yerine 3 adet ceviz ve ya 10 adet çiğ badem - fındık tercih edilmelidir” dedi.
Yemek yeme alışkanlığı olan bireylerin bir kase çorba, kıymalı makarna veya yeşil mercimekli bulgur pilavı, yoğurt ve şekersiz/az şekerli komposto tercih edebileceklerini söyleyen Demir, gün içerisinde mide problemleri yaşamamak için kızartmalar, aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerden ise uzak durulması gerektiğini belirtti.
YAVAŞ VE KÜÇÜK PORSİYONLAR TÜKETİN
Ani ve fazla yemek yemenin kan şekerini hızla arttıracağını ve sonrasında da hızlı bir düşüşe neden olacağını ifade eden Demir, “Bu durum genelde iftar sonrasında kendimizi yorgun, bitkin hissetmemize veya üşümemize neden olur. Bu tip semptomlar yaşamamak ve yağlanmayı önlemek için iftarda yavaş yavaş ve küçük porsiyonlar halinde yemek yenmelidir. Kan şekerini en iyi dengeleme yolu orucu hurma ile açmaktır. İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmeli, böylece hem fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalıdır” ifadelerini kullandı.
SU İÇMEYİ İHMAL ETMEYİN
Oruç tutarken vücudu susuz bırakmamak için iftar ile sahur arasında sıvı ihtiyacının çok iyi karşılanması gerektiğini söyleyen Demir, iftardan sahura kadar 2.5-3 litre su tüketilmesini ayran, çorba, komposto gibi içeceklerle de sıvı takviyesi yapılması gerektiğini belirtti.
ORUÇ TUTMAK KİLO VERME YÖNTEMİ DEĞİLDİR
Fazla kilo problemi olan bireylerin uzun süre açlıktan dolayı Ramazan ayını diyet dönemi gibi gördüklerine dikkat çeken Lokman Hekim Ankara Hastanesi Diyetisyeni Demir, “Oysa oruç tutmak ile kilo verilmez. Aksine vücudun uzun süre aç ve susuz kalması metabolizmayı yavaşlatarak besinlerin yağa dönüşüp depolanmasını kolaylaştırır. Ramazan ayında birde buna hareketsizlik eklenince bireylerin kilo alması daha da kolaylaşır hale gelir” dedi.
SAKINCALI GRUPLAR
Demir, bazı sağlık sorunları bulunan ve risk altında olan grupların mutlaka hekimlerine danışarak oruç tutmaları gerektiğini belirterek, “Şeker ve tansiyon hastaları, çocuk ve yaşlılar, böbrek yetmezliği ve diyaliz hastaları, kalp - damar hastaları, mide rahatsızlıkları olanlar, hamile ve emzikliler ile kanser hastaları mutlaka hekimlerine danışarak oruç tutmalı” dedi.