İstanbul / Sultanbeyli Fatih Camii ve Gümüşhaneliler Derneği ile birlikte Eğitimci Yazar Sait ÇAMLICA ?Çocuk, Aile ve Medya? konulu seminer düzenledi.
İstanbul / Sultanbeyli Fatih Camii ve Gümüşhaneliler Derneği ile birlikte Eğitimci Yazar Sait ÇAMLICA ‘Çocuk, Aile ve Medya’ konulu seminer düzenledi.
Sultanbeyli Gümüşhaneliler Derneği Başkanı Abdulkerim Yıldız’ın açılış konuşması ile başlayan programa cami cemaati ile birlikte çocuklar ve hanımlar da katıldı. Sultanbeyli Fatih Camii İmam Hatibi Adem Pala’nın selamla konuşmasından sonra camiye gelen gençler ilahiler okudular.
Eğitimci Yazar Sait Çamlıca programı düzenleyen Cami yönetimi ve Gümüşhaneliler Dernek Başkanı’na teşekkür ettikten sonra özetle şunları anlattı.
Cami değil insan inşa etmeli!
‘Bizim köyün minaresi, sizin köyün minaresinden uzun!’ diyerek, karşısında ki insana hava atan ve minare uzunluğunu ‘daha dindar insan olmanın göstergesi gibi’ gören, Anadolu insanımız var. Cahil bir insanın, mabedin boyutu ile sevinmesini anlarımda, okumuş ve söz sahibi insanların ‘İnsan inşa etmenin cami inşa etmekten çok daha önemli olduğunu’ anlamamalarına kızıyorum.
Caminin konforu değil, işlevi arttırılmalı
Daha lüks, daha büyük camiler yapmak, dinimizin bir emri değil. Hz. Peygamberimizin inşa ettiği Mescid-i Nebevi çok sade bir mabed olmasına rağmen, işlevi ile birlikte, hayatın merkezinde bulunuyordu.
Hasta olanda o kapıya geliyordu, aç kalanda. Öğrenmek isteyen de o kapıya koşuyordu, adalet isteyende. Zekat verecek olan kişide o kapıdaydı, zekata muhtaç olan kişide.
Mabedden önce abid kul yetiştirmeli
Hz. Peygamberin inşa ettirdiği, inşaatında bizzat çalıştığı Mescid-i Nebevi tam bir eğitim kurumu olarak işlev görüyordu. Caminin varlık sebebi, çevresini aydınlatmak ve eğitmektir. Namaz sonrası tespih çekmek için değil, kısa bir süre eğitim vermek için cemaate dönermiş Hz. Peygamber. ‘Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin!’ diyen Peygamberimiz, ilahi emirlerle cemaati buluşturmak için her fırsatı değerlendirirmiş.
Her Müslüman dininin görevlisi değil mi?
Tüm din görevlilerin bildiği meşhur bir kitap vardır. Mevlüt Özcan’ın kaleme alığı “Din görevlisin el kitabı”. Kitabın içeriği, bir din görevlisinin bilmesi gereken temel görevlerdir. Bu kitabı ilk elime aldığımda kitabın isminden çok, alt başlığı dikkatimi çekmişti. Kitabın alt başlığı, Her Müslüman dininin görevlisidir.
“Keşke çocukların ellerinde çok güzel mealli bir Kuran olsa!” diye düşüneceğimize, onların birkaçına Kuran hediye etsek daha faydalı olmaz mı?
“Keşke din görevlileri camiye gelen çocuklarla daha çok ilgilense!” diye bekleyeceğimize, zamanımız oldukça ona yardım etmeye gitsek daha iyi olmaz mı?
“Keşke çocukların camide sıkılmasını önlemek için haftada birkaç yarışma tertip edilse, çocuklar yarışmada eğlense ve kazananlara hediyeler verilse!” diye düşüneceğimize, yarışma tertip etme konusunda birkaç arkadaşla birlikte din görevlilerine yardım etsek çok keyifli olmaz mı?
Sait Çamlıca kimdir?
1974 Almanya doğumlu olan Sait ÇAMLICA, ilkokulu Almanya’da orta ve lise eğitimini memleketi Tokat’ın Turhal ilçesinde tamamlamıştır. 2000 yılında Üniversiteyi bitiren yazarımız, devlet kurumları ve özelde 8 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, ilk kitap çalışmasını 2006 yılında yayınlamıştır. Daha çok eğitim kitapları yazan Sait ÇAMLICA, eğitimciliğini konferanslar vererek sürdürmektedir.
Yayınlanmış Eserleri:
ARTUKLU HABER AJANSI
HABER:;ZİŞYA GÜNDÜZ