Diyarbakır`ın Lice İlçesi`nde PKK`lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen 24 yaşındaki Jandarma Komando Astsubay Başçavuş Metin Aydemir`in babası Erdoğan ve Demirtaş?a seslendi...
Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen 24 yaşındaki Jandarma Komando Astsubay Başçavuş Metin Aydemir'in babası Erdoğan ve Demirtaş’a seslendi...
Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşen 24 yaşındaki Jandarma Komando Astsubay Başçavuş Metin Aydemir'in babası Taha Tahsin Aydemir, 19 yıl önce de yeğeninin şehit düştüğünü belirterek, "Gece yarısına doğru haberleri izliyordum. Diyarbakır'da şehitler olduğunu öğrendim. Kapı çalındı, subayları karşımda görünce yıkıldım. Ben bu kadar topluluğu çocuğumun düğününde istiyordum, cenazesinde değil" dedi.
Diyarbakır'da yapılan törenin ardından askeri uçakla Erzurum'a getirilen şehit astsubay Metin Aydemir'in cenazesi, Hava Meydan Komutanlığında törenle karşılandı. Ağıtların yakıldığı törende babası Taha Tahsin Aydemir oğlunun tabutuna sarıldı, fotoğrafını öptü. Anne Emine Aydemir ise bir komutana sarılarak, "Ben de oğluma böyle sarılıyordum. Keşke gazi olsaydı da gözümün önünde olsaydı" dedi.
Gece yarısına doğru haberleri izlerken Diyarbakır'da şehit haberleri olduğunu öğrenen Astsubay Metin Aydemir'in besicilik yapan babası 55 yaşındaki Taha Tahsin Aydemir ile annesi Emine Aydemir çifti, 5'i kız 9 çocukları bulunduğunu bildirdi. Şehit astsubay Metin'in çocukların en büyüğü olduğuna işaret eden Taha Tahsin Aydemir'in Kazım Yurdalan Mahallesindeki evlerinin önüne Türk bayrağı asıldı.
'ERDOĞAN İLE DEMİRTAŞ'A SESLENİYORUM: BENİM OĞLUM ŞEHİT OLDUYSA BU İKİSİ SORUMLUDUR'
Akrabaları ve arkadaşlarının akınına uğrayan evde taziyeleri kabul eden baba Aydemir, şunları söyledi:
"19 yıl önce yeğenim şehit düşmüş, 3 aylık bebeği yetim kalmıştı. Ailenin ikinci şehidi Metin, 4 yıllık asker ve 2 yıldır Diyarbakır'ın Kulp'ta görevliydi. Gece yarısına doğru haberleri izliyordum. Diyarbakır'da şehitler olduğunu öğrendim. Kapı çalındı, iki polis memuru, 'Sizin marketiniz varmış yanıyor' dediler. Ardından subaylar geldi. Onları karşımda görünce anladım ve yıkıldım. Her iki tarafa da yazık. Ölenler bizim çocuklarımız. Barış istiyoruz. Hepimiz din kardeşiyiz. İnşallah bu memleket hiçbir zaman bölünmeyecek. Üç Ermeninin oyununa gelmeyeceğiz. Dağdakilerin de annesi babası var. Eğer kandırılmışsa, zorla götürülmüşse, birileri ikna etmişse onların da anne- babası var. Ama biz buna dur diyeceğiz. Selahattin Demirtaş'a, Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Benim çocuğum şehit olduysa, bunların ikisi sorumludur. Çatışmaya girildiği zaman ya o ya öbürü ölecek. Sorumlu olan iki kişidir. Bu ateşe bir su serpsinler, bir yol, bir çözüm bulsunlar. Başkalarının canı yanmasın. Başka bir şey istemiyorum. Bu vatanın evladıdır benim çocuğum. Ama ben bu kadar topluluğu çocuğumun düğününde istiyordum, cenazesinde değil."