CRI TÜRK`te Tuğçe Akkaş`ın konuğu olan yönetmen Semih Kaplanoğlu, son filmi ?Buğday?, sanat-inanç ilişkisi ve yeni projesine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Semih Kaplanoğlu, son filmi ‘Buğday’da inanç konusunu öne çıkardığına yönelik eleştiriler konusunda değerlendirmede bulundu. Bugüne dek tüm filmlerine tepki olduğunu belirten Kaplanoğlu, “İnanç ya da din dediğimiz şey sanatların oluşundaki temel motivasyonlardan bir tanesi. Tüm Rönesans resmini düşünürseniz, klasik Yunan sanatını ve Roma sanatını düşünürseniz hep bunlar da aslında çok tanrılı, tek tanrılı dinlerin etkileri var.” diye konuştu.
“Filme bakıp dini bir metin görenler bence çok şey kaçırıyor”
Sanat ve inanç ilişkisinin önemine değinen Semih Kaplanoğlu “Bu meseleyi sadece ‘Buğday’ filmine bakıp dini bir metin görenler bence çok şey kaçırıyorlar. Çünkü o sadece din propagandası ya da bu tür algı üretmek için kurulmuş bir şey değil. Bu bir realite. Her türlü kaynağı, her türlü kavramı tekrar ele almamız ve gözden geçirmemiz lazım çünkü insanların bir birikimi var, deneyimi var. Ben de kendi birikimlerim dolayısıyla bu şekilde bakmaya çalışıyorum ama bunu bir tür ‘yaftalamak’ ya da ‘nefret etmek’ yani objesi haline dönüştürmek… Bunu yapanların meselesi beni çok fazla ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz gecesini sinema perdesine taşımayı düşünüyorum”
Yönetmen Semih Kaplanoğlu, “15 Temmuz gecesini sinema perdesine taşımayı düşünür müsünüz?” sorusuna verdiği yanıtta “Düşündüm, düşünüyorum, o kadar sıcak yaşadık ki olayı, hepimiz içindeydik. Bu konuda iki düşüncem var. Biri şu, biz tekrar aynı atmosferi yaratabilir miyiz? Yaratırsak bu nasıl bir etki sağlar? Bu konuda kuşkuluyum çünkü bu kadar yakın ve sıcak yaşanmış bir şeyin kahramanları da gazileri de hayattayken tanıklıklar o kadar canlıyken buradan bir film yaptığınızda acaba o film tüm hali, anı ve ruhu ne kadar yansıtabilir, şüphem var. Bu uçaklar, tanklar meselesi değil. Bu zaten yaşandı, bunu tekrar etmenin bize nasıl bir katkısı olur, bilmiyorum” dedi.
Temelde daha önemli bir şey olduğunu dile getiren Kaplanoğlu “Bu işi yapan FETÖ terör örgütü, zihinlerimizi nasıl işgal etti, bu ortamı nasıl hazırladı, büyük bir genç desteği nasıl aldı, onları nasıl dönüştürdü, tüm bu organizasyonu yaparken ne tür hırsızlıklar, sahtekârlıklar, yalanlar yaptı? Tüm bu örgüt mekanizmasını aktarmanın çok daha önemli olabileceğini düşünüyorum çünkü o zaman belki biz bundan sonra bu türlü suistimal eden, insanların inançlarını kullanan, kendi ülkesini başka bir ülke adına işgal etmeye kalkışan bir yapıya karşı belki daha dikkatli olmayı sağlayabiliriz. Aynı geceyi yansıtmaktan ziyade bana hayatlarımızdaki pratiği ortaya koymak daha önemli gibi geliyor” değerlendirmesini yaptı.
“2-3 saat dizi izlemek gibi bir saçmalık olamaz”
1994 yılında “Şehnaz Tango” gibi unutulmayanlar arasına giren bir dizinin yönetmeni olan Semih Kaplanoğlu, günümüzde çekilen dizilere dair açıklamada bulundu. Dizileri fazla parlak bulmadığını ve fazla da izleyemediğini söyleyen Kaplanoğlu “Çok vakit alan şeyler, iki saat, üç saat dizi izlemek gibi bir saçmalık olamaz. Onu yapmak da aslında o insanlara, oyunculara, ekibe zulüm. Açıkçası çok ilgimi çeken şeyler yok yani parlak bulduğum işler fazla göremedim” ifadelerini kullandı.
Kaplanoğlu, içine sinen bir proje olursa dizi teklifine sıcak bakıp bakmayacağına ilişkin soruyu ise “Sıcak bakabilirim ama tek şartım kendim yazacağım ve yapımcılığını kendim yapacağım.” diye yanıtladı.
“Yeni proje için Mimar Sinan üzerine çalışıyorum”
Bir sonraki projesi için şu an Mimar Sinan üzerine çalıştığını belirten yönetmen Semih Kaplanoğlu “16-17. yüzyılda yaşamış Mimar Sinan gibi bir sanatçının bir mekân inşa etmesi, meydana getirmesi ve onun insiyakları meseleleri, dertleri, nasıl yaşadığı, o dönemin hayat şartları gibi konular üzerine çalışıyorum ve düşünüyorum.” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55