Sinüzit, sinüs boşluklarının havalanmasını sağlayan kanalların tıkanması ve bazı mikropların sinüs boşluğuna yerleşmesi ile ortaya çıkıyor. Genellikle baş ağrısı ile özdeşleştiriliyor hatta bazen ilk belirti baş ağrısı olabiliyor. Ancak her baş ağrısı sinüzit varlığını ortaya koymuyor. Bu yüzden hastanın KBB uzmanına başvurması ve hastalığın durumuna göre tedavi seçenekleri belirlenmesi gerekiyor. Memorial Dicle Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Ediz Yorgancılar, sinüzit tedavisi hakkında bilgi verdi.
Sinüzit birçok nedenle oluşabilir
Sinüzit oluşumunu pek çok neden tetikler. Alerji, sigara kullanımı, vücut direncinin düşmesi, geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonları, hava kirliliği, diş tedavileri sırasında oluşan enfeksiyonlar, burun kemik eğrilikleri ve burun içinin anatomik yapısının bozuklukları, çocuklarda aşırı büyümüş geniz eti gibi nedenler sinüzit oluşumuna zemin hazırlayabilir.
İlk belirti baş ağrısı olabilir
Sinüzit belirtileri, hastalığın akut veya kronik olma özelliğine göre farklılık gösterir. Akut sinüzitte yüz bölgesinde ağrı ve dolgunluk hissi, burun tıkanıklığı, koku almada bozukluk, geniz ve burun akıntısı, ateş, öksürük, halsizlik görülebilir. Hasta ciddi bir baş ağrısı sorunu yaşayabilir. Kronikleşmiş olan yani uzun süreli sinüzitte ise ağrı ön planda değildir. Ateş ve halsizlik gibi belirtiler genellikle görülmez. Hastanın yaşam kalitesini olabildiğince düşürür.
Her baş ağrısı sinüzit kaynaklı değildir
Baş ağrısı sorunu ile karşı karşıya olan hastalar, bunun genellikle sinüzit kaynaklı olduğunu düşünmekte ve sorunun asıl nedeni belirlenememektedir. Oysa baş ağrılarının çok az bir kısmına sinüzit varlığı neden olmaktadır. Sinüzitten kaynaklanan ağrılar özellikle yüz bölgesinde görülen ve akut sinüzit belirtileri olan hasta gruplarında ortaya çıkmaktadır.
Migren ve sinüzit belirtileri karıştırılabilir mi?
Migren, şiddetli ataklar halinde gelen; stres, yorgunluk, açlık gibi faktörler ile tetiklenebilen bir hastalıktır. Bazı migren hastaları, ağrılarının başlayacağını önceden tahmin edebilir. Sinüzit ağrısı ise migreni tetikleyen etkenlerle ortaya çıkmaz ve migrendeki gibi şiddetli değildir. Ancak her iki hastalığın aynı anda görülebileceği unutulmamalıdır.
Sinüzit doğru ve kesin tedavi gerektirir
Sinüzit, toplumda yaygın olan kanı ile basit ve masum bir hastalık değildir. Tedavi edilmediği takdirde beyin zarında ya da beyin içinde iltihaplara, görme kayıplarına, kalıcı doku bozukluklarına, boğaz veya akciğer enfeksiyonlarına neden olabilir. Sinüzit tanısı konulduğu andan itibaren tedavisi, hastadaki tüm belirti ve etkileri ortadan kalkacak şekilde tamamlanarak yapılmalıdır. Sinüzit tedavisi hastalığın ciddiyetine, neden olan bakterilerin türüne, akut ve kronik olmasına göre değişir. Bakterilerin neden olduğu sinüzit, 2-3 hafta süren antibiyotik uygulamaları, burun açıcı spreyler ve antiinflamatuar ilaçlarla tedavi edilebilir. Burun içini düzenli olarak özel sularla yıkamak hastayı rahatlatabilir. Hasta KBB uzmanın takibinde olmalı ve ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda ameliyat seçeneği için değerlendirilmelidir.
Kapalı cerrahiler hastaya konfor sağlıyor
Sinüzit cerrahisi günümüzde artık endoskopik girişimsel ameliyatlar ile yapılmaktadır. Gelişen yeni yöntemler ve teknolojik olanaklar sayesinde işlemler, burun içinden özel aletler ile girilerek ve hiç kesi yapılmadan gerçekleştirilmektedir. Hasta işlemden kısa bir süre sonra taburcu olarak normal yaşamına dönebilmekte, psikolojik durumu da olumsuz etkilenmemektedir.
ARTUKLU HABER AJANSI