TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Suriye`de kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin, "Bu bir katliamdır ve insanlık suçudur" dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Suriye`de kimyasal silah kullanıldığı iddialarına ilişkin, "Bu bir katliamdır ve insanlık suçudur" dedi.
Çiçek, Meclis`te gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye`nin yanıbaşında uzunca bir süreden beri herkesin yüreğini yakan katliamlar olduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti:
"100 binden fazla insan hayatını kaybetti. 4 milyondan fazla insan yerini, yurdunu, ülkesini terketti. Mülteci kamplarında veya son derece zor şartlarda yaşıyor. Aradan geçen bu kadar süre içerisinde ne uluslararsı camia ne de demokrasi adına hak ve hukuk adına her zaman raporlar hazırlayan, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan bir dünya, bir camia, bugüne kadar bir tedbir geliştiremedi, caydırıcı bir tedbir ve tavır ortaya koyamadı. Tabii bunlar da artık bunun ötesindeki vahşetlerin, cinayetlerin işlenmesine cesaret verdi. Malesef kimyasal silah kullanılarak binden fazla insanın, çocuğun hayatını kaybetmesine sebebiyet veren bir insanlık suçu işlendi. İşlenen suç, bir insanlık suçudur. Halen bu boyuttaki bir suç işlenmiş olmasına rağmen başta BM olmak üzere bu işini adını bile konulamadı. Ne yapacağı belli değil. Toplantı yapılıyor. Konuyu dikkatle izliyoruz tarzındaki kimseye faydası olmayan, içi boş laflar. Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar. Bunlar tedbir alacak, bunlar karar verecek, bunlar bu işin adını koyuncaya kadar, bu katliamı yapanlar daha da cesaret bulacak, yeni katliamlara da kapı aralamış olacaktır. Bu bir katliamdır ve insanlık suçudur. Bu suça karşı aniden tedbir geliştiremeyenler, seyirci kalanlar da en az bu suç kadar aynı şeyin içerisindedir. Bu suça ortak oluyor, bu suçu ve benzerlerini cesaretlendiriyor demektir. Ümit ederiz bu yaşananlar son olsun, Kim ne yapacaksa bir an evvel bunu yapmalıdır. Aksi takdirde demokrasi, insan hakları özgürlük, bunların içi boş kavramlar oluyor ve bu değerler aşınıyor. Çünkü ölen bu insanlara bu saatten sonra ne demokrasi lazım ne insan hakları lazım ne de özgürlük lazım. Olsa olsa iki metrelik bir çukur, bir mezar lazım. Bunun herkes farkında olması gerekir. Lanetle kınıyorum."
Muhalefetin eleştrisi
TBMM Başkanı Çiçek, bir gazetecinin "Muhalefetin erken davranıldığı ve bu saldırıyı Esed`in yapıp yapmadığı yönünde eleştirilerinin bulunduğunu" söylemesi üzerine de "Kim ne yaparsa yapsın, ortada bir katliam var. Yani biz bu katliamı yapana göre değerlendirme yapmıyoruz. Ortada bir katliam var ve hepimizin gözü önünde işlenmiş. Bunun adını evvela koyalım, ondan sonra da kim ne yapacaksa onu yapsın. Onun için işin kendisi bizatihi vahşettir, cinayettir ve insanlık suçudur. Ondan sonrası işin ikinci kısmı" diye konuştu.
Çiçek, mevcut anayasanın değiştirilemez hükümlerine ilişkin Anayasa Uzlaşma Komisyonu`nda yapılan tartışmalara ilişkin soruları da yanıtladı.
Anayasa`nın ilk dört maddesine ilişkin tartışmaların devam edeceğini vurgulayan Çiçek,"En zor kısımlar zaten bunlar. Buralarda anlaşılırsa önemli bir kısmı... Uzlaşmadan başka çaremiz yok ki. Adı üzerinde uzlaşma komisyonu. Uzlaşmamak üzerine bir araya geliyorlarsa zaten bu ayrı bir değerlendirme konusudur" dedi.
MHP ve CHP`nin kırmızı çizgilerinin hatırlatılması üzerine de Çiçek, şunları kaydetti:
"Orada her şey konuşuluyor. Bu komisyonun en önemli özelliği, kimin ne düşüncesi varsa ne görüşü varsa olmasa da bunları dile getiriyor, getirecektir. Zaten bunları dile getirmeden de bir sonuca varmak mümkün değil. Onun için orada yapılan konuşmaları bu çerçevede değerlendirmek daha uygun olur."
"Anlaşma olmazsa ipler kopar mı?" sorusuna Çiçek, "Masada ben ip görmedim. Ben sadece anayasa gördüm, örnek anayasalar gördüm. Tutanaklar var, bilgiler ve metinler var" karşılığını verdi.