Tarih: 05.02.2016 18:48

?Suriye?deki Sorun Çözülmeden Bölgede Huzur ve Güvenin Tesisi Mümkün Değil?

Facebook Twitter Linked-in

Ekvador'un başkenti Kito'da, Ulusal Yüksek Eğitim Enstitüsündeki “Türkiye’nin Dış Politikası ve Latin Amerika” konulu konferansta bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de yaşanan sorun çözülmeden bölgede yaşanan diğer sorunların çözülemeyeceğini vurgulayarak, “Suriye nüfusunun yarısı evlerinden edilmiş durumdayken, göçmen sorunu çözülemez. Envai çeşit terör örgütünün faaliyet alanı haline dönüşen bu ülkede devlet, siyasi ve kurumsal olarak yeniden yapılandırılmadan güvenlik sorunları ortadan kaldırılamaz” dedi.

 

“Türkiye’nin Dış Politikası ve Latin Amerika” başlıklı konferansta; enstitü yöneticilerinin,  devlet yetkililerinin,  bilim ve düşünce adamlarının hazır bulunduğu topluluğa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel sorunlar ve Türkiye’nin bu sorunlar karşısındaki duruşuna ilişkin görüş ve değerlendirmelerini dinleyiciler ile paylaştı.

Türkiye’nin, dünyadaki en belirgin coğrafi, siyasi ve kültürel fay hatlarının kesişim noktasında yer aldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna rağmen biz, bölgemizde yaşanan tüm sorunlara insan odaklı bir anlayışla yaklaşıyoruz. İmkânlarımızı, kendi güvenliğimiz ve refahımızla birlikte, tüm dost ve kardeş halkların geleceği için de kullanıyor, seferber ediyoruz” dedi.

“FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİN ÇEKTİĞİ ACILARA HİÇBİR ZAMAN KAYITSIZ KALMADIK”

Türkiye’nin, güney sınırlarında yer alan Suriye ve Irak’ta giderek kötüleşen insani kriz karşısında, samimi ve fedakâr bir duruş sergilediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En başından beri, ülkemiz sınırları dışında olsalar da, daima gönül sınırlarımızın içinde kabul ettiğimiz bu kardeşlerimizin dertlerini, kendi derdimiz olarak gördük. Aynı şekilde, İsrail’in işgali ve saldırıları altında hayat mücadelesi veren Filistinli kardeşlerimizin çektiği acılara hiçbir zaman kayıtsız kalmadık, bugün de aynı hassasiyetle onların yanındayız” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin, bir Akdeniz ülkesi olmanın yanı sıra bir Karadeniz ve Asya ülkesi olduğuna değinen ve bu yüzden Ukrayna krizi ve Kırım’ın yasadışı ilhakı başta olmak üzere, Karadeniz ve Güney Kafkasya’daki gelişmeleri yakından takip etmek mecburiyetinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kafkasya ve Orta Asya kökenli milyonlarca vatandaşımızın bulunması sebebiyle, bölgedeki gelişmelerin etkilerini doğrudan kendi içimizde de hissediyoruz.”

“BÖLGEMİZDEKİ VE KÜRESEL DÜZEYDEKİ TÜM TARTIŞMALARIN, İÇİNDE YER ALMAMIZ KAÇINILMAZ”

Türkiye’nin diğer vasıflarının yanı sıra bir Avrupa ülkesi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Avrupa’daki etkileri 2008 yılından beri süren küresel mali kriz, komşumuz Yunanistan’ı ve pek çok Avrupa ülkesini önemli sorunlarla karşı karşıya bıraktı. Sahip olduğumuz sıkı ekonomik ilişkilerin yanı sıra, bir kısmı halen vatandaşımız olan 5 milyon Türkiye kökenli insanımızın yaşadığı Avrupa’daki gelişmeler, bizi doğrudan ilgilendiriyor. Bu durum, bölgemizdeki ve küresel düzeydeki tüm tartışmaların, bir şekilde içinde yer almamızı kaçınılmaz kılıyor. Biz, bu gelişmeleri mümkün olduğunca olumlu yöne sevk etmeye çalışıyoruz” dedi.

Bu tablo içinde Suriye meselesinin, gündemlerinde öncelikli bir yere sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlarını ve onurlarını kurtarmak için rejimin ve terör örgütlerinin saldırılarından kaçan 2,5 milyon Suriyeliye Türkiye olarak kapılarını açtıklarını ve kendilerini yıllardır misafir ettiklerini belirtti.

Türkiye’ye gelen Suriyeliler için yapılan harcama ve verilen hizmetlere ilişkin sayısal veriler eşliğinde örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu ve yine dünyada 4,5 milyar dolarla en fazla insani kalkınma yardımı yapan, miktar olarak üçüncü, bu yardımın millî gelire oranı bakımından ise birinci sırada bulunduğunu hatırlattı. Türkiye olarak, sınırlarına gelen ya da yaşadıkları yerlerde zulüm gören ve mağdur olanların yanında olmayı, imkânlarını onlarla paylaşmayı sürdüreceğini açıkladı.

“SURİYE, KÜRESEL GÜÇ MÜCADELESİNİN ARENASI HALİNE GETİRİLDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de yaşanan sorun çözülmeden bölgedeki diğer sıkıntıların üstesinden gelinebilmesinin, huzur ve güven ortamının yeniden tesisinin mümkün olamayacağına vurgu yaparak şunları söyledi: “Suriye nüfusunun yarısı evlerinden edilmiş durumdayken, göçmen sorunu çözülemez. Envai çeşit terör örgütünün faaliyet alanı haline dönüşen bu ülkede devlet, siyasi ve kurumsal olarak yeniden yapılandırılmadan güvenlik sorunları ortadan kaldırılamaz. Küresel güç mücadelesinin arenası haline getirilen Suriye’nin, yeniden bu ülke halkının hayat alanı haline dönüştürülmesini sağlamalıyız. Kucaklarındaki evlatlarıyla kendilerini Akdeniz’in soğuk sularına atan anneler ve babaların dramından, bu meselenin çözümüne katkı sağlamayan herkes sorumludur.”

“Biz, Suriye’de, halkın meşru talepleri ve beklentilerini karşılayacak şekilde gerçek bir siyasi geçiş sürecinin süratle hayata geçirilmesini, tek çözüm olarak görüyoruz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de siyasi çözüm çabalarının başarılı olması isteniyorsa, terör örgütlerine karşı daha ilkeli bir tutum takınılması ve muhalefetin de adil bir anlayışla sürece dahil edilmesinin şart olduğunu söyledi.

TERÖRLE MÜCADELE

Bir devletin, insanının can, mal ve akıl güvenliğini sağlamakla görevli olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptığımız da budur ve bunu yapmaya da devam edeceğiz” dedi. Türkiye'deki terör örgütlerinin 40 bin vatandaşı öldürdüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları ekledi: "Bu insanlarımızı öldüren terör örgütlerine karşı biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız. O terör örgütlerine karşı gerekli cevabı vermeyecek miyiz? Ve geç kalındı. Bundan sonra çok daha kararlıyız ve bu terör örgütlerine karşı sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Türkiye’nin, dünyada giderek daha önemli bir sorun haline gelen terörizmle mücadele konusunda, çok ciddi bir birikime sahip olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu anlayışla, DAEŞ karşıtı koalisyona önemli katkı sağladığını belirtti ve terörle mücadele konusunda yürüttüğü uluslararası çaptaki çalışmalardan örnekler verdi.

“Kendi çıkarları adına bölgede terör yöntemlerini kullanan rejimleri ve örgütleri destekleyen ülkelere karşı, uluslararası toplumu çok daha güçlü bir tepki ortaya koymaya davet ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Türkiye’nin insani sorumluluklarının bilincinde olarak, sonuna kadar mağdur ve mazlumların yanında olmayı sürdüreceğini ifade etti.

 

ARTUKLU HABER AJANSI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —