Tarih: 02.10.2024 10:06

TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, YENİ YASAMA YILI DOLAYISIYLA RESEPSİYON VERDİ

Facebook Twitter Linked-in

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis'te resepsiyon verdi.

 

TBMM  Tören Salonu'ndaki resepsiyona, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, partilerin grup başkanvekilleri, YSK Başkanı Ahmet Yener, milletvekilleri, bürokratlar, yabancı misyon temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sporcular, sanatçılar, çok sayıda davetli katıldı.
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'te düzenlenen yeni yasama yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TBMM Genel Kurulunda yeni yasama yılı açılışı sırasında Özel ve Bakırhan ile tokalaşmasının sorulmasına karşılık Bahçeli, "Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım." yanıtını verdi.

Devlet Bahçeli, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni yasama yılı açılışında İsrail'e yönelik uyarılarını sorması üzerine, Erdoğan'ın muhtemel gelişmeler üzerinde kararlı bir şekilde durduğunu ve bu manada Türk milletini de uyardığını belirtti.

Başka bir gazetecinin, "Bugün Özgür Özel'e sizin sert eleştirileriniz oldu ama sonra tokalaşmaya geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, "El sıkma değerlendirmenin işaretidir." ifadesini kullandı.

MHP lideri Bahçeli, "DEM parti ile de bir temasınız oldu. Bir başsağlığı dilemişiniz." sözleri üzerine de "Evet, doğrudur." dedi.

 İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Meclis'te düzenlenen yeni yasama yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile DEM Parti'li milletvekillerin el sıkışmasına ilişkin bir soruyu cevaplayan Dervişoğlu, bu durumun sanki ilk kez yaşanmış gibi anlatıldığını ancak işin aslının öyle olmadığını söyledi.

"TBMM, ne zaman yasama yılı açılsa o süreci çok doğru yönetiyor." diyen Dervişoğlu," TBMM'deki milletvekilleri tarihin kendilerine yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getiriyor. Bugünkü yaşanan hiçbir şey benim için sürpriz değildi. Sayın Devlet Bahçeli'nin DEM Parti'li milletvekillerin elini sıkması, jest yapıp onların yanına gitmesi geçmiş dönemlerde de yaşanan bir durum. Devlet bey oraya gitmese de zaten DEM Parti'liler Devlet beye geliyordu. Siyasi parti sözcüleri zaman zaman amacı aşan açıklamalarda bulunuyorlar ama bu onların medeni ölçüler içerisinde sürdürdüğü ilişkiye halel getirmiyor. Böyle bir durum yaşandı." dedi.

- "Cumhurbaşkanını karşılama usulü bellidir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayakta karşılanmasına da değinen Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı parlamentoya geldiği zaman karşılama usulünün belli olduğunu ifade etti.

Ayrıca başka ülkelerin cumhurbaşkanları TBMM'ye geldikleri zaman milletvekilleri tarafından ayakta karşılandığını anımsatan Dervişoğlu, "Bugün belki bir eksiklik ikmal edilmiştir diye düşünüyorum. Biz dünden bugüne TBMM'nin mehabetine uygun bir tavır sergiliyoruz. Milletvekilliği sorumluluğu üstlenen bütün arkadaşlarımız da aynı duyarlılığı sergiliyor." diye konuştu.

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü konuşmasına ilişkin bir başka soruyu ise şöyle cevapladı:

"Sayın Cumhurbaşkanı'nın bugünkü ifadelerini nahif buldum. Diğer konuşmalarına oranla siyasi gelişmelerde yaşanan yumuşamanın kendisinden kaynaklı olduğunu gösterir gibiydi. Ama Türkiye'de sertlik üzerinden değil doğruların dile getirilmesi üzerinden bazen keskin bir dile ihtiyaç var. Bozduğunuz şeyleri düzeltince ondan bir takdir görmeniz mümkün ama onun taltifini beklemek siyasette karşılığı olan bir şey değil. Biz bu zamana kadar olup bitenlere bakarak siyasi yolculuğumuzu sürdüreceğiz."

Dervişoğlu, Sinan Ateş cinayeti davasına ilişkin bir başka soru üzerine, olayın mağdurları üzerinden sürdürülen bir tartışmayı yerinde bulmadıklarını; meseleye kişiler üzerinden değil olayın vahameti üzerinden bakılması gerektiğini kaydetti.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Meclis'te düzenlenen yeni yasama yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cezasızlık algısıyla ilgili soru üzerine Güler, bu konuda çalışma yapıldığını belirtti.

Cezaevlerinde hükümlülere, iyi hali desteklemek, tekrar suç işlemeyi önlemek için eğitimler verildiğini aktaran Güler, "Cezasızlık algısı noktasında bir çalışmayı ortaya koymamız lazım. İleriki yargı paketlerinde değerlendireceğiz. 'Af' gibi, 'farklı cezalarda indirim' gibi beklentileri birileri dile getiriyor. Öyle bir şey gündemimizde yok." diye konuştu.

Siber güvenlik alanında kurulması planlanan teşkilatla ilgili soru üzerine Güler, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Başkanlık makamı kurulacağını bildirdi.

Abdullah Güler, uydu sistemlerindeki haberleşme ağı üzerinde de gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmasının önemini vurguladı.

Kurulacak Başkanlığın, bakanlıkların, kurum ve kuruluşların bilgi işlem merkezlerinin korunması noktasında da gerekli koordinasyonu sağlayacağını anlatan Güler, "Özlük hakları ve çalışacak personellerle ilgili bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç olacak. Başkanlığın kurulması için Anayasamızın ilgili hükümleri gereğince Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yeterli olacak." ifadelerini kullandı.

Güler, siber saldırı ihtimalinin ortaya çıkması durumunda tüm kurumların iş birliği ve koordinasyon içerisinde güvenliğinin sağlaması noktasında bir birime ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Lübnan'da çağrı cihazlarının patlatıldığını anımsatan Güler, bu tür olumsuzluklara karşı zamanında tedbir alınması ve güvenliğin sağlanması adına Başkanlığın görev yapacağını vurguladı.

- "Geç de olsa farkına vardılar bazı şeylerin"

AK Parti Grup Başkanı Güler, CHP milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TBMM'nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı dolayısıyla Genel Kurul Salonu'na geldiği sırada ayağa kalkmasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Aziz milletimizin oylarıyla, yüzde 52,5 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanı'mız, devleti, devletin birliğini, beraberliğini temsil ediyor. Dolayısıyla Meclisimizin Genel Kuruluna geldiğinde de onu hep ayakta alkışlamak, ayakta karşılamak, işin nezaket boyutuyla beraber kuralı da olmalıdır. Maalesef bazı arkadaşların açıklamalarını gördüm, 'Bir CHP'li cumhurbaşkanı olduğunda AK Parti'li milletvekilleri de diğer milletvekilleri de ayağa kalkmak suretiyle gerekli saygıyı gösterirler' diyor. Demek ki şimdiye kadar saygısızlık yapıyorlarmış bunu anlamış olduk. Biz, devletin birliğini, beraberliğini temsil eden ve milletimizin oylarıyla seçilen cumhurbaşkanının hangi partiden olduğuna bakmayız. Biz, o makama her zaman saygı duyarız ve her zaman da saygı duyduk. Geçmişte örnekleri de vardır. Ama maalesef bazı CHP'li arkadaşlar ideolojik olarak hadiseye yaklaşıyorlar. Bu tavırlarından vazgeçsinler."

Güler, devletin birliğini ve beraberliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamına karşı gerekli saygının ve nezaketin gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Arkadaşlara teşekkür ediyorum. Özgür Bey uzun zamandır bunu söylüyordu, 'Bizim ülkemizin milli çıkarı, ulusal güvenliği söz konusu olduğunda herhangi siyasi düşünce aranmaksızın ülkemizin çıkarına, birlik ve beraberliğine, ulusal egemenliğine katkı sağlayacak yerde oluruz' demişti. Bunu da en son New York'ta Türkevi'ni ziyaret etmekle göstermiş oldu. Olumlu duruş ve davranışların devamını diliyorum. Geç de olsa farkına vardılar bazı şeylerin." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Genel Kurulunun, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla verilen resepsiyonda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

CHP'nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyadaki "Biz CHP'liler, yalnızca halk için ayağa kalkarız." paylaşımına ilişkin soru üzerine Özel, "Bu açıklamanın cevap verecek bir kısmı var. Onun yeri bu yüce çatı değil. Parti içi bir meseleye burada cevap vermem, ama cevap verecek bir kısmı var. Onun belki bir gün vadeli alabilirsiniz yanıtını." ifadesini kullandı.

Paylaşımın katıldığı tarafının bulunduğunu belirterek, "CHP, gerçekten sadece halk için ayağa kalkar" diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"31 Mart seçimlerinden sonra, geçmişe şöyle bir baktınız da bir yerel seçimden sonra ilk miting ne zaman yapılmış diye, yıllarca mitingler yapılmazken, emekliler için ayağa kalktık biz Ankara'da, emekçiler için ayağa kalktık Gebze'de. Tarımdaki sorunları duyduk, Rize'de çay üreticileri için ayağa kalktık, Gaziantep'te fıstık üreticileri için, Hayrabolu'da buğday üreticileri için, Fındık üreticisi için Giresun'da ayağa kalktık. Manisa'da tarımın bütün sorunları için ayağa kalktık. Atanmayan öğretmenler için ayağa kalktık. Yani biz aslında halk için neredeyse yerel seçim zaferinden sonra hiç oturmadık."

- "Parti terbiyeme uymaz"

"5 Kasım sürecine giderken de bugüne gelirken de çizgimizde bir milim sapma yok. Dün böyle dediğimizi ertesi gün başka türlü yapmıyoruz." ifadesini kullanan Özel, şöyle devam etti:

"Normalleşme kelimesi bana ait. Birileri 'yumuşama' diyordu bir ara. Ne oldu? Yumuşama diyen var mı? Bugün Sayın Bahçeli'nin DEM ile normalleşmesini herkes gördü mü? Türkiye'nin buna ihtiyacı var mı yok mu? O yüzden biz ne dediğimizi de ne yaptığımızı da biliyoruz. Millet de bunu takdir etti, 47 yıl sonra bizi birinci parti yaptı. Millet bunu takdir etti, Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisinin 22 yıllık süreçte ilk kez önüne geçildi, öyle böyle önüne geçilmedi, Türkiye nüfusunun %65'ini, ekonomisinin %80'ini temsil eden alanlarda CHP'li belediye başkanlığı var. Ne yaptığımızı biliyoruz ve inanılmaz derecede toplumsal karşılığı var. Olmasa bu grup böyle arkamızda olur mu? Bugünkü gibi olur mu? Kolay bir şey mi yapıyoruz? O yüzden içim çok rahat. Ama bahsettiğiniz tweetin cevap verilmesi gereken diğer kısmına benim burada yanıt vermem parti terbiyeme uymaz. O yüzden o sonraya kalsın."

- "Uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM'de İsrail'e ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine Özel, "İsrail'in geçen sene kasım ayından beri bir devlet terörü yaptığını her zaman söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Dünyanın her yerinde, başta ikinci başkanı olduğum Sosyalist Enternasyonal olmak üzere, dünyanın her yerinde bu meseleyi dikkate sunuyorum ve Filistin için destek istiyorum." dedi.

İsrail'in, Hamas'ın 7 Kasım'daki saldırılarını araçsallaştırdığını ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belli ki İsrail o saldırıları ya bekliyormuş, ya biliyormuş. 'Böyle güçlü istihbaratı olan bir ülke nasıl fark etmedi?' diyorduk. 'Bu kadar güçlü hava savunması olan bir ülke nasıl avlandı?' diyorduk. Demek ki fark etmeyesi varmış ve aslında kuvvetli bir bahane arıyormuş. Yaptığı iş, soykırıma varan işler. Çocukların katli, kadınların katli, hepsini bir kez daha lanetliyorum. Bu öyle bir noktaya geldi ki Orta Doğu'daki bütün denklemi değiştirmek üzere her şeyi göze almış durumda. Buna karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerekiyor. Bugün Erdoğan'ın 'İsrail er ya da geç durdurulacak...' Geçi kalmadı bunun. İsrail durdurulmazsa ne olduğu ortada. Yani öyle geç durdurmak yok. Bir an önce durdurulması için bütün dünyanın harekete geçmesi, Erdoğan'ın da bugüne kadar yaptıklarının fazlasını yapması lazım."

- "Kapalı oturuma acilen ihtiyaç var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gazze'deki durumun vahametini geç kavradığını savunan Özel, "Ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp da Meclis'in kürsüsünde 'İsrail Türkiye'ye saldıracak.' diyorsa, bir kapalı oturma acilen ihtiyaç vardır. Gelecekler ve bu Meclis'i bilgilendirecekler. Biz de soracağız, biz de söyleyeceğiz. Bunun tutanakların 10 yıl açıklanamayacağı bir kapalı oturuma muhtaç olduğu konusu açık. Bu konuyu arkadaşlarımız çalışacaklar, gerekli temasları yapacaklar." diye konuştu.

Kapalı oturumla ilgili Meclis Başkanı'ndan randevu talep edeceklerini söyleyen Özel, "Yani ülkenin Cumhurbaşkanı diyorsa ki 'İsrail yakında bize saldıracak.' Ne duruyoruz Meclis'i bilgilendirmek için? Milletin en meşru temsil organı burası. Bu çatının altında bu laf bu kadarla bırakılamaz." ifadesini kullandı.

Özel, şöyle devam etti:

"Ülkenin ana muhalefet lideri, Erdoğan'ın Meclis kürsüsünde kurduğu cümle kadar rahat cümleler kurmamalı, kurmayacak. Ama bir kapalı oturumda Erdoğan dilinin altındaki baklayı çıkaracak. Benim elimde istihbarat örgütüm yok. Benim elimde askeri istihbarat yok. Benim elimde çok farklı devletin olanakları yok. Bu olanakları olan hepimize gelecek, bunu anlatacak. Ben bunu bir siyasi polemik değil, meselenin ciddiyetine verdiğim önem ve meclis kürsünden söylenen bu söze atfettiğim öneme binaen söylüyorum. Bunu bir siyasi polemik alanı olarak değil, derhal üzerinde müzakere edilmesi gereken bir alan olarak değerlendiriyorum."

- "Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında gazetecilere ve bir televizyon kanalına yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Özel, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bana ilişkin yaptığı tehditler vız gelir, tırıs gider. Biz bunların nicesini Sayın Bahçeli'den de siyaset arkadaşlarından da duyduk. Sonrasında da ben yine de makamına saygıdan, yaşına hürmeten kendisine gittim, elini sıktım. Benle ilgili kısmı kolay. Ama kayda geçsin diye söylüyorum bugün tehdit edilen 4 (gazeteci) arkadaşımızın kılına zarar gelirse failin kim olduğu değil azmettiricinin kim olduğu bellidir. Bu konuda çok daha sorumlu davranılması gerekir. Kayda geçsin ki eğer o arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse artık azmettirici bellidir. Bütün milletimize bu tavrı şikayet ediyorum. Devlet Bey, bu toplumda bir dönem ülkücüleri sokaktan çekmekle, mafyatik ilişkilerden arındırmakla takdir görüyordu. Bununla övünüyordu. Bu anlatılıyordu. MHP'nin hikayesi buydu. Ne oluyoruz şimdi? 4 tane gazeteciyi, savunmasız gazeteciyi bulmuş ve onlara tehdit de bulunuyor. Kayda geçsin ki yanlarına kalmaz. Kayda geçsin ki yalnız değiller. Kayda geçsin ki bu üslup siyaset üslubu değil. Bu üslup Devlet Bey'e, bir siyasi parti genel başkanına yakışan bir üslup değildir. Devlet Bey, siyaset hayatının en büyük ayıplarından, kusurlarından birini yapmıştır."

- Filistin ziyareti

Özel, Filistin ziyaretine ilişkin soru üzerine, "Özel uçak opsiyonunu da kullanarak gideceğiz. Dışişleri Bakanı 'Güvenliğinizi sağladığımız gün uçuşa izin vereceğiz.' dedi. Ayrıca biz Filistin'e, Ramallah'a bir sosyalist enternasyonal toplantısı tertip etmek için konuştuk. Bu konuyu da oraya gittiğimde görüşeceğim." dedi.

Soru üzerine, Cumhurbaşkanlığı makamına saygıdan bugün genel kurul salonunda ayağa kalktıklarını ifade eden Özel, "Biz makama saygıdan, gelirken, yeminine uygun bir konuşma bekleyerek ayağa kalktık. Konuşma bir siyasi parti lideri konuşmasıydı. Giderken kalkmadık. Seneye geldiğinde ekstra şartlar oluşmaz, bu Meclis'e bir saygısızlık olmaz, bir şey olmazsa ve seneye kadar seçim yapılmazsa yine ayağa kalkarız. Ondan sonraki senesi yok zaten. O zaman Sayın Erdoğan'ın grubu Cumhuriyet Halk Partili bir cumhurbaşkanına kalkacak, ama o cumhurbaşkanı o gün partisiyle bağını koruyor mu? Bence korumuyor olacak. Ama biz daha seçilmiş bir cumhurbaşkanı olacak." diye konuştu.

Özel, yeni anayasaya çalışmasına yönelik soru üzerine, öncelikle mevcut anayasaya uyulması gerektiğini, mevcut anayasaya uymayan biriyle bu konunun konuşulamayacağını söyledi.

- Orgeneral Gürak, tahliye için her türlü hazırlıklarının olduğunu söyledi

Resepsiyona kuvvet komutanları ile katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, gazetecilerin Türk vatandaşlarının Lübnan’dan tahliyesine ilişkin sorusu üzerine kara ve deniz olmak üzere her türlü hazırlıklarının olduğunu söyledi.

Resepsiyonda, sanatçılar İbrahim Tatlıses ve Mustafa Keser'in yanı sıra Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı ile Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda 10 metre havalı tabanca karışık takım mücadelesinde Şevval İlayda Tarhan ile Türkiye'ye gümüş madalya kazandıran milli atıcı Yusuf Dikeç de yer aldı.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —