Sütaş`ta yetkili bulunan ve Grev kararı alarak,Grev kararı sonrasında Sütaş İşverenini Grev kırıcılığı yaptığı iddiasında Bulunan Türk-İş`e bağlı Tek Gıda İş Sendikası Bugün yazılı basın açıklaması yaparak,Jandarmayı İşveren yanlısı davranmakla suçladı.
TEK Gıda İş Sendikası Genel Merkezinden yağılan yazılı basın açıklaması şöyle:
``SÜTAŞ patronu kanunsuzluktan vazgeçmek yerine, “kanun benim” demeye devam ediyor. Emniyet güçleri de “sermayenin sopası olduğu gerçeğini” bir kez daha gözümüze sokuyor.
İşte, SÜTAŞ AKSARAY işletmesi önünde bu sabah 08.15-09.00 arasında yaşananlar:
“İşten çıkarılan işçiler ve sendikamızın yöneticileri Fabrika karşısındaki otopark sahasında her zaman ki gibi direnişlerini sürdürmek için geliyorlar.
Eylem alanı hukuki, eylem ve söylemde hiçbir kanunsuzluk yok. Ama geldiklerinde gördükleri manzara şu: Fabrikanın etrafı patron tarafından TIR’larla çevrilmiş. Hatta karayolunu işgal etmiş durumdalar. Arkadaşlarımız protesto için seslerini çıkardıkları anda bütün TIR’lar aynı anda kornaya basmaya başlıyorlar.
Aynı zamanda bir ses aracı getirtilmiş ve TEKGIDA-İŞ’in ses aracına nazire yaparak oda en yüksek tonda müzik yayını yapıyor.
Bütün bunlar olurken birden kalabalık bir ekiple Jandarma geliyor. Komutan karayolunu işgal eden TIR’lar dururken, TEKGIDA-İŞ’in eylem alanına yöneliyor ve arkadaşlarımızdan aracın sesini kapatmalarını istiyor. Doğal olarak arkadaşlarımız asıl gürültüyü TIR’ların ve işverenin ses aracının yaptığını, üstelik gayrı kanuni bir şekilde karayolunu işgal ettiğini, kendilerinin kanuna aykırı bir eylemi olmadığıni belirterek, öncelikle işveren araçlarına müdahale edilmesi gerektiği yönünde uyarıda bulunuyorlar.
Bunun üzerine Jandarma Komutanı “ben devletim, istediğime müdahale ederim, siz kim oluyorsunuz diyerek, Sendikamızın Örgütlenme Uzmanı Sn. Suat Karlıkaya’ya “tekme-tokat” saldırıyor, darp ediyor ve zorla Jandarma aracına bindiriyor. Aynı şekilde işçi kardeşimiz Sn. Umut Zengin’de karakola götürülüyorlar ve halen gözaltındalar. Ses aracımızın ruhsatına el konuluyor. Kameralarla çekim yapmamız zorla engelleniyor, telefonlara el konuluyor, yapılan çekimler de zorla siliniyor. Arkadaşlarımız karakol önünde beklemedeler.”
Bu kaçıncı Jandarma vahşeti, kaçıncı Jandarma dehşeti.
ARTIK YETER! Cevap istiyoruz!
Jandarma kimin Jandarması, emniyet güçleri kime hizmet ediyor, sermayenin gücü karşısında emekçiye hak aramak bile yasak mı? Parayı veren her zaman düdüğü çalacak m?
Yeni Türkiye’nin düzeni bu mu?
Bilinmeli ki, biz bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız. Anayasal haklarımızı kullanmak için Jandarma’dan izin almamız gerekmiyor. Jandarma’nın kaba kuvvetiyle de geri adım atmayacağız. Haklarımızı biliyoruz ve arayacağız.
Ama bizi asıl öfkelendiren; toplumsal düzeni adil ve tarafsız bir şekilde koruması için vergilerimizle beslediğimiz emniyet güçlerinin, sadece ezilene, garibana, yoksula saldırması. Sermayeye bekçilik etmesi.
Yetkililere sesleniyoruz. Devletin kolluk güçleri bizlerin hakkını adil ve eşitlikçi bir anlayışla korumayacaksa; kurallar ve düzen işlemeyecekse; vergilerimizle bize celladımızı mı besletiyorsunuz? Böyle bir düzenin adı her şey olabilir ama asla DEMOKRASİ olamaz.
Her şeye rağmen, hukuk yolundan vazgeçmeye niyetimiz yok. Gücümüzü meşruiyette arayacağız ve Jandarma güçlerini, komutanını yetkili makamlara ve yargıya şikayet edeceğiz.
Son sözümüz SÜTAŞ patronuna!
Tankınla, topunla da gelsen, üstümüze jandarmayı da sürsen nafile. Öyle ekranlarda palavra atmakla olmuyor bu işler. Sana anayasayı da, hukuka saygıyı da, insan haklarını da öğreteceğiz. Dahası emeğin gücünü öğreteceğiz. Çünkü;
BİZ HAKLIYIZ, BİZ KAZANACAĞIZ!
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI``
ARTUKLU HABER AJANSI