Koronavirüs etkisi hakkında değerlendirme yapan Ticaret ve Ekonomi Kulübü Genel Başkanı Mehmet ULUTAŞ,’ Ticaret ve Ekonomi Kulübü’nün hazırlamış olduğu, ‘Sorunlar, Çözümler ve öneriler raporu’ hakkında bilgilendirme yaptı.
Koronavirüs etkisi hakkında değerlendirme yapan Ticaret ve Ekonomi Kulübü Genel Başkanı Mehmet ULUTAŞ,’ Ticaret ve Ekonomi Kulübü’nün hazırlamış olduğu, ‘Sorunlar, Çözümler ve öneriler raporu’ hakkında bilgilendirme yaptı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) , sağlık ve ekonomiye daha önce hiç şahit olmadığımız kadar ağır bir darbe vurdu, vurmaya devam ediyor.
Tüketici davranışlarındaki değişim, tüm sektörleri ve tüm şirketleri derinden etkiliyor. İnsanların pandemi nedeniyle alışveriş ve harcama alışkanlıklarında yaşanan kısa vadeli değişim, ekonomik hayatta köklü ve kalıcı iş modellerinin doğmasına, yeni sektörlerin palazlanmasına neden olacak gibi görünüyor.
Nasıl koronavirüs sonrası döneme “yeni normal” diyorsak, bundan sonra hayatımızda pek çok yenilik göreceğimizi söyleyebiliriz. Global salgına dair çözüm üretebilen, yeni tüketici alışkanlıklarına cevap verebilen işletmeler bu süreçte ayakta kalacak
İşte bu yüzden koronavirüs nedeniyle mevcut sektörlerde yaşanacak köklü değişimlere ve önemi artacak sektörlere, yönelmek ve geliştirmek lazım.
Sorunlar;
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de Küçük esnaf işletmeleri kapanıyor yada kapanma aşamasında, büyük ticarî işletmeler iş hacimlerini daraltıyor, fabrikalar üretim kapasitelerinin altında imalât yapıyor, işçi ve diğer çalışanlarının sayısını azaltıyor, işten çıkarmalar artıyor. Var olan işsizler ordusuna yeni işsizler katılıyor, işsizlik yaygınlaşıyor. Hükümet her ne kadar işten çıkarmayı yasaklasa bile piyasanın gerçekleri ortada. Birçok aile geçim sıkıntısı içinde. Bu, yoksulluğun artması demek.
Sadece Ülkemizde değil Dünyada Üretim, iç ve dış ticaret azalmış, hatta yer yer bitmiş durumda. Ekonominin çarkları eskisi gibi dönmüyor. Alacaklar tahsil edilemiyor, ödemeler zamanında yapılamıyor, banka kredileri geri dönmüyor. Zincirleme iflâs ve konkordatolar gündemde.
Anaokulu ve ilkokuldan üniversiteye kadar eğitim ve öğretim kurumları kapandı. Yüz yüze eğitim ve öğretim olanakları ortadan kalktı. Uzaktan verilen eğitim maalesef yüz yüze eğitimin çeyreği kadar öğrencilerimize faydalı olmuyor.
Tiyatro, konser, resital, toplantı, kongre, konferans, panel, resim ve heykel sergileri vb sanat ve kültür etkinlikleri yapılamıyor. Sportif karşılaşmalar, maçlar seyircisiz oynanıyor ya da erteleniyor.
Özetle, tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını ekonomik ve sosyal hayatımızı kökünden etkiliyor. Şirketler pandemi sonrası yenidünya koşullarına uyum sağlamak ve bu zorlu dönemde fark yaratmak için düşünce yapılarını gözden geçirmek durumunda. Vakit yeni işbirlikleri kurma, yeni stratejiler geliştirme, yeni teknolojiler kullanma zamanı. Bu arada böyle ekonomik terimler ; Resesyon, Stagflasyon, Revalüasyon, Devalüasyon, Volatilite, Deflasyon,IMF, Fitch, Moodys, Sterilizasyon, Swap vs vb detaylarına girmeden sade ve anlaşılabilir bir dille ,Ne Yapacağız, Ne Yapmalıyız ve de Neler Yapılmalı;
Ticaret ve Ekonomi Kulübü Tekder Genel Başkanı Mehmet ULUTAŞ, Bizler Vatandaş olarak ne yapmalıyız;
Her şeyi Devletten Beklemiyoruz!
Kesin çare olarak bir aşı veya ilâç bulununcaya kadar, bugün olduğu gibi sosyal ilişkilerimizde mesafe bırakmaya, koruyucu maske takmaya ve temizliğe devam etmeliyiz. İşin bu yönü, içinden geçtiğimiz süreçte kendilerine çok şey borçlu olduğumuz bilim insanları ve sağlık çalışanları tarafından defalarca anlatılan bir konudur. Pandemi Kurallarına uyalım, uymayanları kırmadan üzmeden uyaralım. Bu mücadelemizi, hayatın normal akışını aksatmadan, üretimin azalmasına yol açmadan devam ettirmek ve başarmak zorundayız.
Ülkesini Milletini Seven dünden daha fazla çaba göstererek İnanarak Üretmeye, Çalışmaya devam edecek
Motivasyonu moralimizi yüksek tutacağız. İnancımızı, umudumuzu kaybetmeyeceğiz
Çalışan, İşine dört elle sarılacak. Herkes kendi işini yapacak başkalarının işine karışmayacak
Yerli üretimde değil, İthal ürünlerde tasarrufa gitmeliyiz. Örneğin; birkaç yıl mevcut cep telefonlarıyla idare edilecek, yenisine binlerce dolar vermeyeceğiz. Yeni telefon kuyruğuna, Sırasına girmekten vazgeceğiz.
İsraftan kaçınmalıyız, Sadece Ülkemizde günde 12 milyon ekmeğin çöpe atılması biz Müslümanlara yakışmıyor.
Dünyada İnsanlığı ve Müslümanlığı en iyi olan Ülkenin vatandaşı olduğumuzu unutmadan, birbirimizi daha çok sevmeli, Ülkemize, Devletimize, Milletimize ve İhtiyaç sahibi olanlara destek olmalıyız.
Sadece fikir ve teori üretmekle kalmayacak pratik hayatın, sahanın sorunlarının üzerine eğilecek, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz.
Siyaseti, siyasetçilere bırakıp, işimize bakacağız. Hepimiz siyasetçi olmak zorunda değiliz yada siyaset yapmak zorunda değiliz. Tüm Siyasi Parti Liderlerini sağduyuya davet ediyoruz.
İstismarı bırakalım, İstişare edelim. İrtibat güçlü olursa, ittihat da güçlü olur
Yurtdışıyla bağlantılı her kurum, her şirket ve her birey bu süreçte ülkemizin propagandasını çok iyi yapmalı. Biz bizi yani kendimizi ona buna şikâyet etmeyecez. Unutmayalım Türkiye’nin Türkiye’den Başka Dostu Yoktur.
Alışverişimizin hepsini AVM’lerde, Zincir marketlerde değil, Yerel esnaftan da yapmamız lazım, bu ülkenin temel direği olan esnafımıza destek olmalıyız.
Ticaret ve Ekonomi Kulübü Tekder Genel Başkanı Mehmet ULUTAŞ, Vatandaşların Devletten Beklentilerinin;
Bankalar Her şeyden nem kapmayacak. Bu Ülkenin Finans Kuruluşları Olduklarını Unutmayacaklar. Krediler Geri Çağrılmayacak verirken de Bin dereden su getirmeyecekler.
Kapsamlı ve Uygulamalı bir SİCİL AFFI gelmeli, Çeki, Senedi, Kredi Kartı, Kredi taksidi geciken yani ödeyemeyen KARA LİSTEYE giren her şahısa, şirkete bir defaya mahsus olmak üzere düzenleme getirilmelidir.
Bürokrasi Üretim Sürecinde imza atmaktan, bugün git yarın gel demekten vazgeçmeli, işlemleri hızlandırmaktan imtina etmemelidir.
Ekonomi Yönetimi Yeni Teşviklere, Desteklere ve Yapılandırmalara Devam Etmelidir. Kamu İhale Kanunu sadeleştirilmeli, Yerli ve Yerel firmaların ihalelere katılımları kolaylaştırılmalıdr.
Ülkemizin Yurtdışında bulunan tüm Büyükelçileri, Ticari Ateşeleri ve temsilcileri bulundukları ülkenin hükümet yetkililerine, bakanlıklarına, STK larına, iş insanlarına, yatırımcılarına Ülkemizi tanıtmaları anlatmaları acilen gerekmektedir.
Tahsil edilemeyen Vergi ve SGK borçlularına af getirilmelidir, Vergi Mükelleflerine Matrah artırımı imkanı tanınmalıdır. Vergisini düzenli ödeyen mükelleflere vergi indirimi yapılmalıdır.
Ülkemizin Tarım, Hayvancılık, Turizm Cenneti olduğunu hatırlayıp, Çiftçilerimize verilen desteklerin iyileştirilmesi ve Elektrik desteği verilmesi gerekmektedir. Ulusal Ekonominin Temeli Tarımdır.
Hayvancılıkta kendi kendimize yeten ve artan bir ülke olduğumuzu hatırlayıp 2 yıl boyunca tüm büyükbaş ve küçükbaş dişi hayvanların kesimini yasaklayıp, Hayvan sayısını artırmanın en kolay ve hızlı yolunu uygulamakta fayda vardır.
Bacasız fabrika olarak nitelendirdiğimiz Turizm konusunda ülkemizin tüm güzelliklerini tanıtımını yapmalıyız. Sadece belli bölgeleri değil Ülkemizin tamamını 81 ilini kapsayacak şekilde tanıtmalıdır.
Dövize bağlı olan tüm girdilerin hammaddelerin üretimi için gerekli kurullar oluşturulmalı gelişmiş dünya ülkelerinin yaptığı gibi AR-GE çalışmaları başlatılmalı ve dışa bağımlı hale gelmekten en kısa sürede kurtulmalıyız. Bunun için gerekli kurumlar devreye girmeli genç beyinler ve bilim insanları daha çok çalışmalı ve değerlendirilmeli.
Uzaktan Eğitim veren öğretmenlerimizin ve yine uzaktan Eğitim alan öğrencilerimiz için de GSM operatörleri covid 19 bitene kadar belirli saatlerde sadece eğitim için İnterneti ücretsiz yapması veya daha indirimli yapmaları gerekmektedir.
Enerji konusunda güneş ve rüzgarı en iyi şekilde kullanmalıyız.
Teknoloji konusunda Dünya çapında bir marka yaratmalıyız. Bunun için gerekli her şeye sahibiz. Devir Teknoloji ve Marka devri. Uzağı görmezsek, Tuzağı göremeyiz.
Bu sorunlar, her türlü partizanca düşüncenin üstünde bir ulusal birlik ve dayanışma anlayışıyla çözülebilir.
Her şey birden düzelmez ama her şeye yeniden inanarak hemen başlamalıyız. Devlet Millet el birliğiyle bu zorlu dönemi en az zararla ve hatta büyüyerek atlatacağımız aşikârdır. Yeter ki İnanalım, Çalışalım, Üretelim, Samimi olalım. Çünkü Biz Türkiye’yiz zoru sever ve başarırız hatta başaracağız başka çaremiz yok.
ARTUKLU HABER AJANSI