TMMOB, DİSK, KESK ve Bursa Tabip Odası 2’si çocuk 6 çalışanın hayatını kaybettiği Dilovası Parfüm Deposu yangın ile ilgili Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
DİSK Güney Marmara Bölge Temsilcisi Birleşik Metal-İş Bursa Şube Başkanı Gökhan Aydın okuduğu açıklama şöyle:
“9 Kasım’da Kocaeli Dilovası’nda bir parfüm deposunda çıkan yangında çok sayıda işçi yaşamını yitirdi.
Bu olay, ne yazık ki ülkemizde iş cinayetlerinin sürekliliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bu yangında yitirdiğimiz emekçiler; yetersiz denetim, mevzuata aykırı çalışma koşulları, alınmayan önlemler ve kâr hırsı uğruna hiçe sayılan insan hayatının kurbanıdır.
Bu bir “kaza” değildir. Bu, ihmalin, denetimsizliğin ve sorumsuzluğun adıdır.
Bugün, Dilovası’ndaki yangının ardından bir kez daha soruyoruz:
Kaç işçinin daha canı yanacak? Kaç çocuğun, kadının, gencin emeği ölümle sonuçlanacak?
Kaç kez “ihmal var mıydı?” diye sormak zorunda kalacağız?
Bu sorular yeni değildir. Henüz daha dün 11 Kasım 2025’te Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ve Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı süren köprü iskelesinin çökmesi sonucu 4 işçinin yaşamını yitirdi.
Bu ülkede yıllardır aynı senaryoyu, farklı sahnelerde tekrar tekrar izliyoruz:
• 24 Aralık 2024’te Balıkesir’in Karesi ilçesindeki mühimmat üretim fabrikasında meydana gelen patlamada 11 işçi, 8’i kadın, yaşamını yitirdi.
• 30 Eylül 2013’te Sakarya Pamukova’da, tarım işçilerini taşıyan kamyonetin kaza yapması sonucu çoğu kadın 7 işçi hayatını kaybetti.
• 29 Aralık 2005’te Bursa Nilüfer’deki Özay Tekstil fabrikasında çıkan yangında bir hamile beş kadın işçi yaşamını yitirdi.
Bu örnekler birbirinden bağımsız değildir.
Hepsi aynı sistemin sonucudur:
Denetimsizliğin, kuralsızlığın, ucuz emeğin ve güvencesiz çalıştırmanın sonuçlarıdır.
Biz biliyoruz ki, bu ülkede işçi sağlığı ve iş güvenliği kâğıt üzerinde kalmakta, denetim mekanizmaları göstermelik yürütülmekte, cezalar ise caydırıcılıktan uzaktır.
Sermayenin kârı, emeğin canından daha değerli görülmektedir.
Çocuk işçiler, kadın emekçiler, göçmen işçiler ve gençler, üretim çarkları arasında yok sayılmaktadır.
Bizler, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB olarak açıkça ifade ediyoruz:
• İşyerlerinde yaşanan her ölüm kader değil, açıkça bir suçtur.
• Alınmayan her önlem, denetlenmeyen her işletme, görmezden gelinen her uyarı cinayete ortak olmaktır.
• Bu düzen, emeği ve yaşamı değersizleştiren politikaların ürünüdür.
Bu nedenle çağrımız nettir:
• İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında etkin, bağımsız ve kamusal denetim derhal hayata geçirilmelidir.
• Sigortasız, güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırma tümüyle son bulmalıdır.
• Çocuk işçiliği suçtur, derhal durdurulmalıdır.
• Her işyerinde sendikal örgütlenme hakkı güvence altına alınmalı; işçilerin sesi susturulmamalıdır.
Hiçbir üretim, hiçbir kâr, bir insanın yaşamından değerli değildir.
Bizler emeğin, yaşamın ve insan onurunun sesi olmaya devam edeceğiz.
Bir kez daha yineliyoruz:
Biz çalışırken öldürülmek istemiyoruz!
Ve biliyoruz ki, iş cinayetleri kader değil, ihmaldir; politik tercihlerdir.”
ARTUKLU HABER AJANSI-BURSA
10563,48%-0,61
42,33% 0,19
49,20% -0,11
5671,18% 0,27
9390,44% -1,13