TÜM TAŞERON İŞÇİLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ`NDEN `TÜPRAŞ`AÇIKLAMASI

Tüm Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından TÜPRAŞ`ta yaşanan patlamada yaşamını yitirenler için yazılı basın açıklaması yaparak Tüm taşeron işçilerini Derneklerinin çatısı altında örgütlenmeye çağırdı.

Gündem 17.10.2017 08:11:45 0
TÜM TAŞERON İŞÇİLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ`NDEN `TÜPRAŞ`AÇIKLAMASI

Tüm Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından TÜPRAŞ'ta yaşanan patlamada yaşamını yitirenler için yazılı basın açıklaması yaparak Tüm taşeron işçilerini Derneklerinin çatısı altında örgütlenmeye çağırdı.

 

Tüm Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından yapılan yazılı basın açıklaması şöyle:

 

''Çok yakın bir zamanda Türkiye’nin rafinaj sektöründeki tek üreticisi olan, Kocaeli, İzmir, Kırıkkale ve Batman’da sahip olduğu 4 rafineride yıllık 28,1 milyon tonluk ham petrol işleme kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın da 7’nci büyük rafineri şirketi olan TÜPRAŞ’ta bir iş cinayeti daha yaşandı. Aldığımız bilgilere göre TÜPRAŞ’ın Aliağa Rafinerisi’nde 11 Ekim 2017tarihinde Salı günü saat 09.25 sıralarında boş nafta tankındaki bakım sırasında gaz sıkışmasının neden olduğu patlama sonucu yüklenici firma (Taşeron) çalışanı İşçi Kardeşlerimizden Kemal Şaşmazer, Yusuf Kepenek, Mehmet Karademir ve Mehmet Dere yaşamlarını yitirirken, Halil İbrahim Kavlak ile birlikte 2 işçi Kardeşimiz de yaralanmıştır. Ölen işçi Kardeşlerimizin ailelerinin ve İşçi Sınıfının başı sağ olsun. Yaralı işçi kardeşlerimizi de acil şifalar dileriz.

 

Bu iş cinayeti ne ilk nede son olacaktır. Nitekim TÜPRAŞ’ın sicili de kabarıktır. 07.12.2009 tarihinde TÜPRAŞ İzmit Rafineri ünitesinde gaz sıkışması nedeni ile meydana gelen patlamada iki işçi yaralanmıştır.

 

13 Ekim 2014 de TÜPRAŞ’ın İzmit Rafinerisi’nde ısı değiştiricide yapılan sıkma işlemi sırasında bir işçi hayatını kaybetmişti.

 

07 Ağustos 2015 TÜPRAŞ İzmir Rafinerisinde gece yarısı vardiya değişiminde soğutma fanlarını kontrol ederken gerçekleşen olayda 1 işçi hayatını kaybetti. 

 

15 Mayıs 2017 tarihinde TÜPRAŞ’ta ürün testi sırasında 3 işçi kimyasal sıçramasına maruz kalarak yaralanmıştı.

 

Yine her zaman olduğu gibi bu olayda da patlamayla ilgili gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen aralarında taşeron firma sahibi ile mühendislerin de bulunduğu 7 kişiden 4’ü tutuklanarak gerçek sorumlulara dokunulmamıştır. 

 

 

 

Bildiğimiz gibi daha önce devlete ait olan TÜPRAŞ 2003 yılında 13 milyar dolar cirosu 660 trilyon kar ve hazineye 7,7 milyar dolar aktaran ve net karı 300 milyon olan bir kurumken AKP iktidarının özelleştirme furyası ile özelleştirmeye açıldı. Parababalarına peşkeş çekildi yok fiyatına satıldı.   3 Mart 2005 tarihinde bir gece yarısı TÜPRAŞ’ın 14.76’lık hissesi İsrailli işadamı Sami Öker’e satıldı. 2006 yılında Kamuya ait olan 51 oranındaki hissesi Koç-Shell ortak girişim grubuna özelleştirme kapsamında satıldı. KOÇ Grubu internet sitesinde “2016 yılında ara ürün dahil 105,3 kapasite kullanım oranı (ham petrol işleme kapasite kullanım oranı 100,9) gerçekleşmiştir.” Yani kapasitenin üstünde bir çalışma ile iş kazalarına, cinayetlerine davetiye çıkartılmıştır.

 

 Önlenebilir tedbirlerle önüne geçilebilinecek olan bu  iş cinayeti de geçmiş zamanlarda yaşanan ; ZonguldakSoma, Ermenek, Torunlar İnşaat, Eğirdir’deki tarım işçileri ve Manisa Gölmarmara’daki tarım işçileri vb. öreklerini daha da çoğaltabileceğimiz, iş cinayetleri gibi özelleştirme, taşeronlaştırma ve iş güvenliğinin alınmamasıdır. Parababalarının daha fazla sömürü, daha fazla kâr hırsları sonucu, maliyetleri düşürme adına iş güvenliği önlemlerinin maliyet olarak görülmesidir.

 

 

Dünyada her 3 dakikada bir iş kazası, her 4 saatte bir de ölümlü iş kazası meydana geliyor. İş kazalarının yüzde 98’lik kısmı işveren ve personel ihmalinden kaynaklanıyor. Bu kazaların yüzde 50’sinden fazlası da  çok kolay önlenebilir kazalardır. 

Türkiye ölümlü iş kazalarında El Salvador ve Cezayir’in ardından dünya üçüncüsü, Avrupa’da ise başı çekiyor.

İş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü olan Ülkemiz ’de her gün resmi olarak 172 iş kazası meydana gelirken, sonucunda dört işçi hayatını kaybediyor, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Tabi bu rakamlar resmi rakamlar. Oysa kayıtlara girmeyenleri de dikkate aldığımızda bu rakamlar çok daha fazla. 2002’den bu yana iş cinayetlerine dönüşen iş kazalarında ölen işçi sayısı 20 bini geçmiş durumdadır. Her ne kadar bu ölümler yetkililerce “fıtrat” ve kaza olarak anılsa da, gerçek olan bu ölümlerin nedeni; ihmal, denetimsizlik, özelleştirme, taşeronlaşma, sömürü ve daha fazla kâr elde etme hırsıdır.  AKP iktidarları Türkiye tarihinde iş cinayetlerinin en çok yaşandığı dönem olmuştur. 

 

Her yıl yüzlerce işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor, binlercesi yaralanıyor, sakat kalıyor. Ana babaların, eşlerin, çocukların canı yanıyor. Hayatları kararıyor. Ama bu zalim Parababaları düzeni ve onların iktidarları, bu cinayetleri durdurmak için hiçbir önlem almıyor. Alıyor görünüyor ama gerçekte almıyor. Kâğıt üstünde aldığı önlemlerin hayata geçirilmesi için etkin bir çaba göstermiyor. Önlenebilir tedbirlerle önüne geçilebilinecek bu kazalar, Parababalarının daha fazla sömürü, daha fazla kâr hırsları, yüzünden bu tür iş cinayetlerine ve  katliamlara davetiye çıkarıyor. 

 

Geçmişteki iş cinayetlerinde olduğu gibi TÜPRAŞ’taki cinayetin ve buna zemin hazırlayanların sorumluları da başta AKP iktidarı olmak üzere Parababaları-sermaye düzeni, özelleştirme, taşeron cehennemi ve sarı-gangster sendikacılıktır.

İşçi Sınıfı örgütsüz olduğu sürece, başlarındaki sarı-gangster, hazır yiyici sendika ağalarını def edip sendikalar faciasını son verip Sınıfsal Sendikal anlayışı egemen kılmadığı sürece, insanlarımız ölmeye, aileler acılar çekmeye devam edecektir.

Tüm taşeron işçilerini Derneğimiz çatısı altında örgütlenmeye çağırıyoruz. İşte o zaman İşçi Sınıfımız doğru önderlikle buluşup Parababalarının ve sarı-gangster sendikacıların en çok korktukları örgütlü gücüne ulaşacaktır. İşte o zaman mutlaka ama mutlaka iş cinayetlerine sebep olanlar, tarih önünde İşçi Sınıfına ve Halkımıza hesap vermekten kendilerini kurtaramayacaklardır.''Denildi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-İZMİR  


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor