Londra’nın Türkiye’ye yakın global bir pazar olması açısından Türkler için önem taşıdığını vurgulayan GRED Turkiye CEO’su Knut Gaskjenn, “Londra en güvenilir ve stabil pazarlardan biri olması nedeni ile her zaman Türk yatırımcılar için öne çıkıyor” dedi.
Türkiye’nin global emlak markası GRED (Global Real Estate Development), resmi iş birliği içinde olduğu dünyanın sayılı gayrimenkul danışmanlık firmalarından Knight Frank ile gayrimenkul pazarındaki güncel yatırım fırsatlarını paylaştı. “Türkiye Gayrimenkul Fiyat Endeksinde Son Üç Çeyrekte %27’lik Artış İle En Çok Prim Yaşanan Global Pazarların Başında Geliyor” açıklamasında bulunan GRED Türkiye CEO’su Türker, GRED olarak her yıl açıklanan Knight Frank Servet Raporu için diğer ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de veri toplanması ve özellikle İstanbul şehrinin önemli global durakların arasında yer alması için geniş ve global bir ekiple ile her yıl kapsamlı anket çalışmaları yaptıklarını belirtti. GRED Türkiye CEO’su Türker sözlerine şöyle devam etti: “2019 yılından beri gerek özel sektör gerekse yerel yönetimlerle anket çalışmaları yaparak bu önemli rapora her yıl GRED olarak Türkiye adına katkıda bulunuyoruz. Bu sene de 2020 raporunda Türkiye için önemli verilerin yer bulmasını sağladık. 2020 - 2021 yılı çalışmalarımıza göre, gayrimenkul fiyat endekslerinde son üç çeyrekte üst üste %27’lik bir oranda yıllık fiyat artışı ile Türkiye gayrimenkulde en çok prim yaşanan pazarlardan biri olarak raporda önemli global duraklar arasında yer aldı. Bu rakam enflasyon oranlarına bakıldığında ise %13 seviyelerinde gerçek artışa denk geliyor. Bu durum global arenada bulunan yatırımcıların gözünde Türkiye adına yabancı yatırımcıyı da teşvik edici bir oran diyebiliriz” dedi.
Mevcut finansmanı kullanabilmek çok önemli
Türk yatırımcılara önerilerde bulunan Gaskjenn ve Türker, “Biz GRED olarak Türklerin sofistike pazarlık becerileri dahil olmak üzere, başta bize has pratik zeka ve iş yapış şekillerini anlayıp, aynı zamanda bu değerleri global deneyimlerimiz ile harmanlayıp köprü kurabilen yerel ama global danışmanlarız. Yatırımcılara, öncelikle tabii ki global pazarları sağlıklı değerlendirebilen, güvenilir, iç ve dış pazarda deneyimli, regule danışmanlar ile çalışmalarını öneriyoruz. Yatırım yapmayı düşündükleri pazarı iyice araştırmak, birden fazla seçeneği acele etmeden kıyaslamak, globalde yerel düzenlemeleri ve kanunları, vergi avantajlarını iyice araştırmak ve finansman seçeneklerine ulaşabilmek için mevcut finansmanı doğru kullanabilmek çok önemli” dedi.
Pandemi dönemi ile global gayrimenkul pazarında doğan fırsatlar nedeni ile içe ve dışa yönelik olarak çift kanatta yatırımların arttığını belirten GRED Kurucu Ortağı ve İngiltere CEO’su Meltem Türker, “Çalıştığımız pek çok pazarda yatırımcılara bu dönemde güçlü teşvikler sunduk. Bu da faaliyet alanındaki hızı çok etkiledi. Örneğin İngiltere’de Covid-19 döneminde ev alımlarında emlak vergilerine birçok yeni düzenleme geldi. Gayrimenkul alımlarında £500 bin pound bandına kadar olan kısımda emlak vergisi kaldırıldı. Başta Mart 2021’e kadar geçerli olan bu yeni düzenleme akabinde uzatıldı. Bu teşvik İngiltere pazarında olumlu etkilere yol açtı. Özellikle İngiltere’de tarihi ve rekor seviyelerde bir alıcı pazarı yaşanmakta” diye konuştu.
GRED Türkiye CEO’su Knut Gaskjenn ise yatırımcıların genellikle fiyatların düşüp düşmeyeceğini sorduğunu belirtirken, “GRED olarak çalıştığımız Londra, New York ve Hong Kong gibi arzın talepten az olduğu pazarlarda yatırımlar güvenli olmaya devam edecektir” dedi.
“Pandemi Sürecinde İngiltere Çok İyi Yönetildi”
Pandemi ile değişen Londra emlak piyasası ile ilgili de bilgi veren GRED Ingiltere CEO’su Türker şunları söyledi: “İngiltere genel anlamda çok iyi yönetildi. Gayrimenkul sektöründe özellikle alıcı pazarında yüz yılın rekor market seviyeleri görüldü. Bunda emlak vergilerinin 500 bin pound’a kadar olan kısmının kaldırılmasının yanı sıra, %95 seviyelerinde konut kredisi veren bankalar ve düşen konut kredisi oranları pazarda yükselen bir ivme dalgası oluşturdu. Her zaman değerli olan İngiltere pazarı başta Londra olmak üzere global alıcılar için de bir fırsat zamanına dönüştü.’’
Teknoloji Devi Apple’dan Dev Teknoloji Yatırımı
Thames nehri kıyısında bulunan Battersea Power Station’ın dikkat çeken lokasyonuna örnek olarak değinen Knut Gaskjenn, “Türkler Londra’da özellikle Chelsea bölgesini çok seviyor. Battersea Power Station projesi Chelsea’ye yürüme mesafesinde bulunuyor. Ayrıca Hyde Park’tan sonra en büyük ikinci yeşil alanlardan Battersea Park’a komşu olması ile öne çıkan proje, güçlü tarihi dokusu ve Fosters + Partners imzalı mimarisi ile de dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü teknoloji devi Apple, proje içine yaptığı yatırım ile Londra ana merkez kampüs ofislerini Battersea bölgesine taşımaya karar verdi. Teknoloji devinin böyle bir yatırım yapması, lokasyonu stratejik bir noktaya da taşıyor” diye konuştu. Apple’ın yeni kampüsü için 6 katı komple tahsis ettiğini belirten Gaskjenn, “Sadece Apple değil birçok önemli global şirket, dünyanın en iyi markaları Battersea Power Station içinde konumlandı” diye belirtti.
Londra’nın Türkiye’ye yakın global bir Pazar olması açısından Türkler için önem taşıdığını da vurgulayan GRED Turkiye CEO’su Knut Gaskjenn ise, “Londra en güvenilir ve stabil pazarlardan biri olması nedeni ile her zaman Türk yatırımcılar için öne çıkıyor. Son yıllarda ekonomik ve politik ilişkilerin de olumlu olması, Londra’yı Türk yatırımcılar
İçin dış pazarda diğer dünya şehirleri arasında farklı bir noktaya getirdi” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI