Mersin Özel Doğuş Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Uygar, vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için vatandaşların her gün en az 2 buçuk litre su tüketmesi gerektiğini söyledi.
Mersin Özel Doğuş Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Uygar, su tüketimi konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. Suyun insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğe olduğunu belirten Diyetisyen Uygar, “Beynin ve kasların yüzde 70’i, kanın yüzde 90’ı, kemiklerin yüzde 20’si sudan oluşmaktadır. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi, vücut biyoritminin bozulmaması için su tüketimi oldukça önemlidir. İnsanlar su gereksinimlerini genelde içecekler, besinler ve metabolizma olmak üzere üç kaynaktan sağlarlar. Gün içerisinde içtiğimiz çay, kahve, soda gibi içeceklerle ile de sıvı almaktayız. Ancak kafein içeren kahve, çay ve diğer içecekler sıvı ihtiyacını karşılasa da uygun su kaynakları olarak sayılmazlar. Örneğin, kafein içeren kahve içildiğinde su alırsınız ancak diüretik etkisinden dolayı daha fazla idrar çıkışı yaparak daha fazla sıvı kaybedersiniz” dedi.
SUYUN VÜCUTTAKİ GÖREVİ NEDİR?
Suyun insan hayatındaki önemi ve vücuttaki görevleri hakkında bilgi veren Uygar, “Vücutta taşıyıcı göreve sahip olan su, hücrelere besin ve oksijen taşır, vücutta biriken toksik öğelerin atımını kolaylaştırır. Kan ve lenf sisteminin büyük bir kısmını oluşturur. Su, emziren kadınlarda, süt üretimini artırır. Vücut sıcaklığının düzenlenmesinde rol alır. Kan basıncını kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Sıcak havalarda vücudu serin tutar ve soğuk havalarda vücut izolasyonu sağlar. Yeteri kadar tüketildiğinde, cildin daha düzgün, daha yumuşak, daha parlak ve daha esnek olmasını sağlar. Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alır. Bağışıklık sisteminin görevini yapabilmesi ve düzenli çalışması için su gerekmektedir. Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmada yardımcı olur. Eklemlerin kayganlığını sağlar. Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir. Hücrelerin, dokuların organ ve sistemlerin düzenli çalışmasını sağlar” diye konuştu.
SU TÜKETİMİNE DİKKAT
Sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek için kişinin hergün en az 2 buçuk litre su tüketmesi gerektiğini de belirten Uygar, “Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için gün içerisinde idrarla bin-2 bin ml, deri yoluyla 300-600 ml dışkı yoluyla 300 ml ve solunum ile 300 ml su kaybedilmektedir. Toplamda 2-2,5 litre su kaybı olmaktadır. Genel bir kural olarak, vücutta oluşan zararlı maddelerin atımını sağlamak ve vücut sıvı dengesini koruyabilmek için 8-10 bardak yani 2.5 litre su tüketilmesi önerilmektedir. Hamilelikte su, bebeğin gelişimi açısından çok önemlidir. Bebek anne karnında içi su dolu olan amniyon kesesinde gelişimini tamamlar. Amniyon sıvısı, bebeği anne karnında darbelerden korur, bebeğin kas ve iskelet sistemi geliştirir, hareket kabiliyetini arttırır, solunum ve sindirim sisteminin büyüyüp farklılaşmasını sağlar. Bu durum anne ve bebek arasında ortaya çıkan su transferi düşünüldüğünde ve anne karnındaki bir bebeğin günde yaklaşık 1 litre su tükettiği dikkate alındığında annenin daha fazla su tüketmesini zorunlu kılmaktadır” şeklinde konuştu.