Havuz ve deniz mevsiminin açılmasıyla hem çocuklarda hem de yetişkinlerde en sık görülen rahatsızlıkların başında idrar yolu enfeksiyonları geliyor. Peki, yaz aylarını adeta kâbusa çeviren bu rahatsızlıkla nasıl başa çıkılmalı? Nelere dikkat etmeli? Üroloji uzmanı Doç. Dr. Levend Özkan anlatıyor…
16 Ağustos 2017, İstanbul;
Sık idrara çıkma, yanma hatta zaman zaman gözlemlenen kanama idrar yolu enfeksiyonunun en başat belirtileri arasında geliyor. Havuz ve deniz mevsimi ile bakterilere daha açık hale gelen kişilerde gözlemlenen bu rahatsızlık, hem çocuklar hem de yetişkinler için tehdit oluşturuyor.
İdrar yolu enfeksiyonlarının yaz aylarıyla birlikte çoğaldığına, bu şikayetle gelen hasta sayısında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Üroloji uzmanı Doç. Dr. Levend Özkan, “İdrar yolu enfeksiyonun en çok görülen belirtisi, idrar sırasında ve sonrasında ortaya çıkan yanma hissidir.
Yanma hissi hafif olabilir ya da ağrıyla birlikte görülebilir. Hastalığın diğer belirtileri ise sık idrara çıkma veya idrara çıkma isteği, karnın alt kısmında rahatsızlık ve şişlik hissi, bulanık ve ağır kokulu idrardır. Bunlara ek olarak kadınlarda pelvik bölgede, erkeklerde ise rektum bölgesinde ağrılar görülebilir” diyor.
İdrar yolu enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 95'ine, idrar yolundan mesaneye kadar ulaşan bakterilerin neden olduğunu anlatan Özkan, “Enfeksiyonun sadece mesanede görülmesine ‘sistit’ adı verilir. Ancak, idrar yolu enfeksiyonu bazen üriner sisteme bağlı böbrekleri ve üst idrar kanalını etkileyebilir. Eğer enfeksiyon böbreklere ve üst idrar kanalına yayılırsa bu duruma ‘piyelonefrit’ denilir. Alt idrar yolu enfeksiyonu yolu olan sistit, üst idrar yolu enfeksiyonu olan piyelonefrite göre daha az risk taşır” diyor.
Kadınlar riske daha açık…
İdrar yolu enfeksiyonunun kadınlarda daha sık görülen ve tekrar eden bir sağlık sorunu olduğunu belirten Özkan, “Nedeni, kadınlarda idrarı mesaneden dışarı taşıyan kanalın erkeklere göre daha kısa olmasıdır. Enfeksiyon çocuklar arasında da oldukça yaygındır. ABD’de yapılan istatistiklere göre her yıl çocuk nüfusun yüzde 3'ü idrar yolu enfeksiyonu yaşamaktadır. Erkek bebeklerin risk oranı kız bebeklere göre daha yüksektir. Ancak iki yaşından sonra risk oranı terse döner ve enfeksiyon daha çok kızlarda görülür. Bebeklerde ve çocuklarda, idrar yolu enfeksiyonun en sık görülen belirtisi olan idrar sırasında yanma hissi görülmeyebilir” diyor.
Tedavinin önemine de değinen Özkan, “İdrar yolu enfeksiyonları tedavisi kolay olan bir hastalık olsa da erken teşhis ve tedavi edilmez ya da ihmal edilirse ciddi böbrek enfeksiyonlarına yol açabilir” diyor. Kulaktan dolma bilgilerle doktora danışılmadan ilaç kullanmanın sakıncalarına da değinen Özkan, “Toplumumuzda idrar yolu enfeksiyonu şüphesiyle tahlil yapılmadan, komşudan veya eczaneden alınan antibiyotik kullanımı ne yazık ki çok yaygın. Bu durum, bir yandan antibiyotik direncini artırırken, diğer yandan da gerçek bir enfeksiyon varsa etkeninin belirlenmesini engelliyor. İdeal olan, şüphe halinde basit bir idrar tahlili ve lüzum görülürse idrar kültürü yapılması ve bu tahliller ışığında tedavinin planlanmasıdır” diyor.
ARTUKLU HABER AJANSI