Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Doğan Bekin yazılı basın açıklaması yaparak, Çalar Saat programının sunucusu İsmail Küçükkaya,tarafından “Saadet Partisinin Genel Merkez binası vicdansızca elinden alındı” dediği programda Daha sonra da CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''na yönettiği soruda “Sizde bu anlamda bir katkıda bulundunuz mu?”diye sorarak mağduriyet edebiyatı yapıldığını belirterek olaya tepki gösterdi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Doğan Bekin imzası ile yayınlanan basın açıklaması şöyle;
İSMAİL KÜÇÜKKAYA’NIN, MAHKEME KARARINI HİÇE SAYARAK “SAADET PARTİSİNİN GENEL MERKEZ BİNASI VİCDANSIZCA ELİNDEN ALINDI” İFADESİ TAMAMEN GERÇEKLERİ ÖRTBAS ETMEYE YÖNELİK OLUP, NEZAKETLE BAĞDAŞMAYAN YAKLAŞIMINI KAMUOYUNUN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ.
Caroline Jemima Sherson’un torunu, Avustralyalı Siyonist Rubert Greene’nin kızı Elizabeth Joy Greene’nin oğlu kripto Siyonist ve İslamofobik demeçleriyle ön planda olan Rubert Murdock’un sahip olduğu Fox TV kanalında sabah kuşağında Çalar Saat programının sunucusu İsmail Küçükkaya, bir yandan ucuz yoldan ve kendinden menkul söylemlerle demokrasinin değer ve erdemlerine kalın çizgilerle vurgu yapıp, ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışını da her fırsatta ortaya koyup toplumu ikna etmeye çalışırken, diğer yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu konuk ettiği programda müşahede edildiği üzere, özellikle seçtiği söz ve kavramlarla sosyal insicamı bozma eğilimi ile içinde bulunduğu açmazı, kutuplaştırıcı, suçlayıcı ve çatışmacı dille bütünleştirerek gerçek manadaki amacını ortaya koymuştur.
Şöyle ki;” İsmail Küçükkaya, Kılıçdaroğlu’nu konuk ettiği programda: “Saadet Partisinin Genel Merkez binası vicdansızca elinden alındı” diyor. Daha sonrada CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''na yönettiği soruda “Sizde bu anlamda bir katkıda bulundunuz mu?”
Kemal Kılıçdaroğlu da cevaben: “bir vatandaş olarak yeni binaları için katkıda bulundum” ifadesiyle mağduriyet edebiyatını ortaya koymaya çalışmıştır.
İsmail Küçükkaya, sürekli olarak diline pelesenk ettiği; “hak, hukuk, adalet” sacayağı üzerinden sabah kuşağı programında toplumsal algı operasyonu oluşturmaya çalışırken, aynı zamanda basın özgürlüğüne de vurgu yapmasının özde değil, sözde olduğu, söz konusu program sırasında ifade ettiği, “Saadet Partisinin Genel Merkez binası vicdansızca elinden alındı” retoriği ile asıl kendisinin “hak, hukuk ve adalet” tanımayan bir yaklaşımla mahkemelerin verdiği kararı bile bile hiçe sayması tam bir ikilem içerisinde olduğunu göstermektedir.
Erbakan Hocamız’ın Genel Başkanlığı’nı yaptığı partiden Sn. Fatih Erbakan’ın ve binlerce samimi Milli Görüşçü’nün haksız bir şekilde uzaklaştırılmasını “vicdansızlık” olarak nitelemek yerine bir mahkeme kararının uygulanmasını, bir hukuki hakkın kullanılmasını “vicdansızlık” olarak nitelemek iyi niyetle bağdaşmayacak maksatlı bir tutumdur.
Milli Görüş Lideri Erbakan Hocamız’a ve Genel Başkanı olduğu partilere 40 sene boyunca bir tane olumlu söz söylemeyen bu gibi gazeteci ve medya gruplarının bugünkü Saadet Partisi’ne ve Genel Başkanı’na iltifatlar yağdırmaları da son derece manidardır.
Sonuç olarak, Küçükkaya, son derece büyük bir çelişki ile sistematik olarak siyasi algı oluşturmaya yönelik bu davranışı ile neyi nasıl anladığı ve özümlediği bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Yeniden Refah Partisi olarak bizler, toplumu özgün durumundan uzaklaştırıp kutuplaştırmaya çalışan, tarafsız mahkemelerin verdiği kararları görmezden gelen, hukuku hiçe sayan, eski bildik siyasi polemikler ile yapay gündem oluşturmaya çalışan bu anlayışın tek taraflı yalan ve yanlış haberlerle neyi amaçladıklarını kamuoyunun vicdanına havale ediyoruz.’’ Denildi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA