Yoksulluk sınırı 3 bin 296 TL oldu.

TÜRK-İŞ`in araştırmasına göre Temmuz ayı açlık sınırı bir önceki aya göre 10 TL azalışla bin 12 TL, yoksulluk sınırı 32 TL azalışla 3 bin 296 TL oldu. 

TÜRK-İŞ tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının 2013 Temmuz ayı sonuçlarına göre:

 Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.011,84 lira, 

 Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3.295,89 lira olmuştur.

 

Tablo 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)

                                                                      

	Temmuz 2012	Aralık 2012	Haziran 2013	Temmuz 2013
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması	254,69	277,93	287,30	284,66
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması	212,65	227,85	236,90	234,09
15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması	270,68	286,90	297,81	295,38
4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması	181,45	192,32	199,65	197,70
Açlık Sınırı	919,48	985,00	1.021,67	1.011,84
Yoksulluk Sınırı	2.995,04	3.208,48	3.327,91	3.295,89

 

* Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.

 

Dört kişilik ailenin açlık ve yoksulluk sınırı tutarı bu şekilde olurken, bir işçi için belirlenen yaşama maliyeti bu ay 1.134,12 lira olarak hesaplanmıştır.   

 

Dört kişilik ailenin yaşam maliyeti bir önceki aya göre 32 lira azalmasına rağmen yılbaşına göre 87,41 lira artış göstermiştir. Gıda harcaması tutarına yedi ayın sonunda gelen ek yük ise 26,84 lira olmuştur. Ancak, Ramazan ayında yerel yönetimler ile hayırsever vatandaşlarca yapılan ‘gıda yardımları’ ve kurulan ‘iftar sofraları’ yoksulların karnını doyurmasında –bir nebze de olsa- katkıda bulunmuştur.     

 

Temmuz ayında gıda harcaması tutarı, özellikle tarla ürünlerinin pazarda yaygınlaşması nedeniyle sebze fiyatlarının düşmesi nedeniyle azalmıştır. Ancak kıyma et fiyatındaki artış azalmanın tutarını olumsuz etkilemiştir.  

 

TÜRK-İŞ ve TÜİK gıda endeksindeki değişim izlendiğinde, son oniki ay itibariyle fiyatlardaki değişimin paralel olduğu, ancak son 3-4 aydır baz yılın etkisiyle yükselen fiyatların bu ay azalma yönünde bir gelişme gösterdiği görülmektedir.    

 

 

 

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında Temmuz 2013 ayı itibariyle “mutfak enflasyonu”ndaki değişim şöyle olmuştur:   

 

• Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,96 oranında gerilemiştir.               
• Yılın ilk yedi aylık dönemi itibariyleartış oranı yüzde 2,72 olmuştur.    
  • Gıda enflasyonunda oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 10,04 oranında gerçekleşmiştir.
  • Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 6,21 olarak hesaplanmıştır.

 

Tablo 2: Gıda Harcamasındaki Değişim

 

	Temmuz 2010	Temmuz  2011	Temmuz 2012	Temmuz 2013
Bir önceki aya göre değişim oranı (%)	0,45	-0,58	-0,59	-0,96
Bir önceki yılın Aralık ayına göre değişim oranı (%)	3,40	0,61	-2,22	2,72
Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı (%)	11,30	6,26	5,31	10,04
12 aylık ortalamalara göre değişim oranı (%)	8,90	7,76	7,46	6,21

 

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında Temmuz 2013 itibariyle gözlenen değişim şöyledir:

 

• Süt, yoğurt, peynir grubunda; özellikle süt ürünlerinde ramazan ayıyla birlikte iniş veya yükseliş yönünde fiyat değişikliklerine rastlanmış ve deyim yerindeyse, firmalar birbirlerini kontrol eder durumda olmuşlardır. Yoğurt ve peynir fiyatlarında ise önemli bir fiyat değişikliği görülmemiştir.    

 

• Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; kıyma et fiyatı 1 lira artarken, kuşbaşı et ile tavuk ve sakatat fiyatı aynı kalmıştır. Ancak dikkati çeken bir husus; bazı marketlerde “karışık” kıyma etin nispeten daha düşük olduğudur (Hesaplama yapılırken kuşbaşı ve kıyma et fiyatları temel alınmaktadır). Balık fiyatı, yine kültür balığı (somon, alabalık, levrek) ağırlıklı olarak ortalamada biraz yükselmiştir. Yumurta fiyatı ise 1 kuruş gerilemiştir.  Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb)  ürünlerinden ise bu ay herhangi bir fiyat değişikliği tespit edilememiştir.      

 

• Ramazan ayında özellikle sebze fiyatlarındaki gerileme mutfak harcamasını büyük ölçüde rahatlattı. Meyve fiyatlarında –düşük de olsa- görülen artışın etkisi sınırlı kalırken yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı geriledi ve bu ay 2,92 lira olarak hesaplandı. Sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 2,43 ve meyve ortalama kilogram fiyatı 3,44 lira oldu. Sebze kilogram fiyatında bir önceki aya göre 42 kuruşluk gerilemenin gerisinde, büyük ölçüde tarla ürünlerinin pazara girmesinin bulunduğu esnaf tarafından ifade edildi. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki mevsim ürünleri temel alındı. Ürünlerin tek tek ağırlığı yerine genel bir meyve-sebze tüketimi temel alınarak ortalama fiyat üzerinden yapılması gereken harcama tutarına ulaşıldı.

 

• Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; pirinç ve bulgur fiyatında artış görülürken, un, makarna, irmik fiyatı aynı kalmıştır. Ancak ramazan pidesinin normal ekmek fiyatının üzerinde olması nedeniyle “bu aya mahsus” aile bütçesinde harcama biraz artmıştır.          

 

• Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı bu ay yine değişmemiştir. Zeytin fiyatı da aynı kalmıştır.  Şeker, bal, reçel, pekmez, tuz, salça fiyatı da bu ay değişmeyen gıda maddeleri arasında yer almıştır. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünleri fiyatı da aynı kalırken, yağlı tohum ürünlerinden (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) ceviz ve Antep fıstığının fiyatı artmıştır. Çay ortalama kilogram fiyatı ile ıhlamur fiyatı da bu ay yine değişmemiştir.  

 

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir ve daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara örnek olmuştur. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel olan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.

 

Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.  Hesaplanan “yoksulluk sınırı” tutarı ücret düzeyi olmayıp, haneye girmesi gereken gelir toplamını ifade etmektedir. Çoğu zaman haneye girmesi gereken gelir ile giren gelir arasındaki fark, geçim koşullarında karşı karşıya kalınan olumsuzluğu ve yoksulluğun boyutunu ortaya koyan gösterge olmaktadır. 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA