YRP MİLLETVEKİLİ BEKİN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI İLE TRABZON VALİSİNİ SORUMLULUĞA DAVET ETTİ

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Doğan Bekin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ı sorumluluğa davet etti.

Mardin 27.08.2024 11:36:00 0
YRP MİLLETVEKİLİ BEKİN   KÜLTÜR VE  TURİZM BAKANI İLE TRABZON VALİSİNİ SORUMLULUĞA DAVET ETTİ

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Doğan  Bekin TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy  ile Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ı sorumluluğa davet etti.

 

Doğan Bekin Basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

 

‘’Öncelikli olarak, Lozan Antlaşmasının birinci bölümünde yer alan, ilgili 40, 42 ve 45. maddelerinde ifadesini bulan şekliyle “Fener Rum Ortodoks Kilisesi’ne hiçbir şekilde özel statü, hak, yetki ve herhangi bir imtiyaz verilmemiş” olup, keza ismen de söz konusu Lozan Antlaşmasının hiçbir maddesinde zikredilmemiştir.

Bunun sonucu olarak, Lozan Anlaşması’nın ilgili maddeleri gereği Rum Kilisesi’nin kaza-i idari şahsiyet ve imtiyazları lağvedilmiş ve Fener Rum Kilisesi’nin yetkileri söz konusu anlaşmayla belirlenmiş olup, sadece “başrahip” unvanının kullanabilmesi T.C. Adalet Bakanlığı tarafından tescil edilmiştir. Buna rağmen hala ısrarla “EKÜMENİK” sıfatının kullanılmaya çalışılması her türlü izahtan varestedir.

Böylece Fener Rum Ortodoks Kilisesi Baş Rahibi I. Bartholomeos’un, Doğu Rum Ortodoks Kilisesi’nin ortaya koyduğu “eşitler arasında birinci (primus inter pares)“ değerlendirmesiyle, “Ekümenik Patrik” ve Fener Rum Kilisesinin de, “Ekümeniklik Merkezi” olarak dünyadaki Ortodoks mezhebi mensuplarının bir dini kurumu olarak görülmesi başta Lozan Antlaşması olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı bir durum oluşturmaktadır.

Lozan Antlaşması, Türkiye'deki azınlıklarla ilgili din, mezhep ve inanç hürriyetlerinden söz ederken bu hürriyetlerin kullanılmasını gayet açık bir şekilde kamu düzeni şartına bağlamıştır.

Bu nedenle Bartholomeos’un Ekümenik (Dünya Patrikliği) iddiasının arka planını iyi okumak gerekir.

Rum Bartholomeos’un yazışmalarda “İstanbul” yerine “Constantinople” adını kullanması ve daha da önemlisi, Türkiye tarafından “Ekümenik” kavramı hiçbir şekilde kabul görmemesine rağmen, yazışmalarında kendisini “Rum Ortodoks Ekümen Patriği” olarak görmesi ne ile izah edilebilir?

Hatırlanacağı üzere, geçmişte Bosna savaşı sırasında “Sırp Kasabı” olarak anılan Slobodan Miloseviç’i ziyaret ederek dolaylı destek olan , ABD Dışişleri eski Bakanı Mike Pompeo’nun, Rum Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret ettikten sonra resmi Twitter sayfasından ziyaretle ilgili; “Ekümenik Patrik Patriği I. Bartholomeos Yüce Hazretlerini ziyaret etmekten onur duydum” şeklindeki açıklamasın karşısında hiçbir tepkinin ortaya konulmaması, ve en son olarak Fener Rum Kilisesi Başpapazı sıfatından öte hiçbir tüzel kişiliğe sahip olmayan Bartholomeos’un İsviçre’nin Bürgenstock Ukrayna Barış Konferansı’nda yer alması ve Bürgenstock Bildirisi’ni imzalamasının hiçbir izah tarzı bulunmamaktadır.

Şunu da ifade etmek gerekir ki, Bartholomeos’a, salt İstanbul’daki Rum Ortodoks Kilisesi, Bozcaada ve Gökçeada Rum Ortodoks kiliselerinde ayin yapabilme yetkisi verilmesine rağmen, on bir yıldan beri yapılan tüm ikazlara rağmen yetkililer tarafından Sümela Manastırı’nda ayin düzenleme yetkisi verilmesi ve bu ayinin geçen yıla kadar özellikle Trabzon Fethi’nin yıldönümü olan 15 Ağustos 1461 tarihine denk getirilmesi üzerinde durulması gereken bir konudur. Yeniden Refah Partisi olarak bizler, hangi din mensubu olursa olsun herkesin inandığı değerler manzumesi içerisinde özgürce ibadet ve dini ritüellerini yapmasında özgür olduğunu özellikle belirtmekte fayda görüyoruz.

Oysa ki, Lozan Anlaşması’nın hükümlerine aykırı şekilde müze ve ören yeri olan Sümela Manastırı’nda bu ayinin yapılmasının siyasi bir amaca matuf olduğu açıkça ortadadır.

Mustafa Kemal Paşa, müfettiş olarak Karadeniz’de görev yaptığı sırada Osmanlı Hükümeti’ne yazdığı raporlarda Rum Pontus iddiaları ve Amasya Metropoliti Germanos ve Trabzon Metropoliti Hrisantos’un Rum Pontus faaliyetlerine özellikle dikkat çekiyordu.

Bu gerçekler ışığında, Lozan Anlaşması’nın hükümlerini dikkate alınmadan bu yıl Gelibolu Rahibi Stefenos Dinidis yönetiminde düzenlenen ayin tek kelimeyle siyasi amaçlı olup, Lozan Anlaşması hükümlerini göz ardı ederek Sümela Manastırında ayin izini veren Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Mehmet Nuri Ersoy ve Trabzon Valisini Sn. Aziz Yıldırım’ı sorumluluğa davet ediyoruz.''Dedi.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


34.8° / 22.4°
  • BIST 100

    9833,22%0,78
  • DOLAR

    34,05% 0,00
  • EURO

    37,61% -0,27
  • GRAM ALTIN

    2740,78% -0,76
  • Ç. ALTIN

    4480,76% -0,12