Serdar Tuncer ve Bosnalı Zeyd Şoto’nun programında, şiirler, ilahiler ve müzik ile bezenmiş program muhteşemdi.
Corendon Oteli salonlarında gerçekleşen dinletiye Lahey Büyükelçimiz ve Amsterdam Başkonsolosumuz katıldılar.
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü’nün yeni başkanı Adil Akaltun oldu.
YAVUZ NUFEL yazdı İLHAN KARAÇAY derledi…
AMSTERDAM,- Almanya’nın Köln şehrinde başlayan ve Yunus Emre Enstitüleri’nin bulunduğu 55 ülkedeki 65 yerde tekrarlanacak olan ‘Yunus’un İzinde’ proğramlarının ikincisi Hollanda’nın Amsterdam şehrinde gerçekleşti.
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü tarafından Corendon Hotel’de düzenlenen Yunus’un izinde proğramına ilgi beklenenin üzerinde oldu.
Yunus Emre Enstitüsü genel başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, T.C. Lahey Büyükelçisi Şaban Dişli, T.C. Amsterdam Başkonsolosu Engin Arıkan, HOTİAD Başkanı Hikmet Gürcüoğlu, THY Amsterdam yeni müdürü Şerafettin Ekici başta olmak üzere yaklaşık 300 kişinin katıldığı programda ünlü sunucu / yorumcu Serdar Tuncer Yunus Emre şiirleri ve anlatısı ile Bosnalı sanatçı Zeyd Şoto ise ilahilerle sahne aldı.
Gecenin sürpriz ise Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü başkanlığını beş yıldır yapan Abdullah Atay’ın görevini yoğun işleri dolayısı ile bırakacağının açıklanması oldu.
Ünlü sunucu ve anlatıcı Serdar Tuncer proğramın ilerleyen saatlerinde Genel Başkan Prof. Dr. Şeref Ateş’i sahneye davet etti. Ateş yaptığı konuşmada Yunus Emre Enstitülerinin İktidar ve muhalefet partilerinin ortak kararı ile kurulduğunu ifade ederek, kurulduğu günden itibaren tüm dünyada kabul görerek, dünya barışına, insan sevgisine Yunus Emre düşüncesi ile hizmet ettiğini söyledi. Daha sonra Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünde beş yıldır başarı ile görev yapan Abdullah Atay’ın kendi isteği ile bayrağı Adil Akaltun’a deveredeceğini söyledi.
Plaket takdimi ve konuşmaların ardından Serdar Tuncer bir süre daha şiirler ve Yunus Emre’ye ait anlarlarla proğramına devam etti.
Davetlilerin pür dikkat izlediği program sonunda davetliler Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü yeni başkanı Adil Akaltun’u tebrik ederek başarı dileklerinde bulundular.
Yunus Emre Kimdir?
Hayatı, Eserleri Ve Sözleri…
Yunus Emre Anadolu’da doğan ve Anadolu’nun Türk – İslam kültürleriyle bütünleştiren, önemli olan isimlerden biridir. Dünya üzerinde çok sayıda üniversitede kurulmuş olan ‘Yunus Emre Enstitüleri’nde kendisine ait olan şiirler incelenmektedir.
Eskişehir’de doğduğu düşünülen Yunus Emre, hayatının tümünü Anadolu’da geçirmiş bir şairdir. Anadolu’nun dört bir yanında tanınmış olan Türk ozanlarından biridir. Yunus Emre’nin birçok eseri günümüze kadar gelmiştir. Herkes tarafından sevilen ve tanınan bir ozandır.
Yunus Emre 1241 yılında doğmuş ve 1320 ya da 1321 yılında vefat ettiği düşünülmektedir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin çöküş döneminde olması ve Moğolların istilasının gerçekleşmesi ile, zulüm dolu olan bir dönemde hayata gelmiş olan Yunus Emre ile ilgili pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Yunus Emre’nin eğitim hayatı ile ilgili olarak da bilinen pek bir şey yoktur.
Farsça ve Arapça bildiği bilinmekte fakat bu eğitimleri nereden aldığı bilinmemektedir. Bazı rivayetler Yunus Emre’nin okuma yazma bilmediğini, babasının yanında çiftçilik yaptığını söylemektedir. Günümüzde yazılı bir kaynaktan bu bilgiler gelemediği için eğitimi ile ilgili herhangi net bir bilgi bulunmamaktadır. Selçukluların çöküş dönemindeyken tam olarak nelerle uğraştığı bilinmemektedir.
1241 yılında batıya doğru yayılmış olan Moğol istilasıyla, çok sayıda sanatçı, mutasavvıf, Türkmen ve bilim adamı Anadolu’ya göç etmiştir. Yunus Emre’nin zulmün yaygın olduğu bu dönemde dünyaya gelmiş olması, hoşgörü ve halkı sevgiye davet etmek üzerine şiirler yazmasına vesile olmuştur. Yunus Emre, derviş olarak Anadolu’ya, Azerbaycan’a ve İran’a seyahat etmiştir. Şam, Şiraz, Tebriz, Maraş, Nahcivan, Kayseri, Sivas gibi çok sayıda kültür merkezi olan şehirlerde bulunmuştur.
Yunus Emre’nin evlenip evlenmediği ile ilgili net bir bilgi bulunamamıştır. Kendisinin yazmış olduğu bir dizede belirttiğine göre, çocuklarının var olduğu düşünülmektedir. Eserlerinin her birinde, şeyhinin Tapduk Emre olduğunu bildirmiştir. Taptuk, Yunus ismini bazı şiirlerinde kullanmıştır. Mevlana Celaleddin Rumi için de birçok övgü dolu sözler söylemiştir. Bazı görüşlere göre, Yunus Emre’nin Hacı Bektaşi Veli ile karşılaştığı söylense de buna dair hiçbir kanıt yoktur. Hiçbir şiirinde bundan bahsedilmemiştir.
1321 yılında da vefat etmiş olduğu düşünülmektedir.
YUNUS EMRE ENSTiTÜSÜ
Ankara‘nın Altındağ ilçesine bağlı Ulus semtinde bulunmaktadır. Tekel Başmüdürlüğü binası olarak Giulio Mongeri tarafından inşa edilen binada Yunus Emre Vakfı‘na bağlı olarak kurulan Yunus Emre Enstitüsü, 5653 numaralı kanunun amaçlarını gerçekleştirmek üzere eğitim ve öğretim faaliyetleri ile bilimsel araştırma ve uygulamaları yürütmektedir. Başkanlığını Prof. Dr. Şeref Ateş, Başkan Yardımcılıklarını Doç. Dr. Ahmet Naim Çiçekler ve Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kutalmış Yalçın yürütmektedir.]
Türk dili, tarihi, kültürü, sanatı gibi alanlarda, sertifika programlarıyla eğitim-öğretim uygulamalarını gerçekleştirmek, Enstitünün hedefleri arasındadır. Enstitü, kuruluş amaçları doğrultusunda Türk kültürünün, tarihinin, dilinin ve edebiyatının daha iyi tanıtılması ve öğretilmesi için araştırmalar yapmak; farklı kurumlarla iş birliği içerisine girerek bilimsel çalışmaları desteklemek ve ortaya çıkan sonuçları çeşitli yayınlar vasıtasıyla kamuoyuna duyurmak amacına yönelik olarak da pek çok faaliyet yürütmektedir[4].
Yunus Emre Vakfına bağlı olarak kurulan Yunus Emre Enstitüsü, kanunun amaçlarını gerçekleştirmek üzere eğitim ve öğretim faaliyetleri ile bilimsel araştırma ve uygulamaları yürütmektedir. Enstitü, kuruluş amaçları doğrultusunda Türk kültürünün, tarihinin, dilinin ve edebiyatının daha iyi tanıtılması ve öğretilmesi amacıyla araştırmalar yapmak, farklı kurumlarla iş birliği yaparak bilimsel çalışmaları desteklemek ve ortaya çıkan sonuçları çeşitli yayınlar vasıtasıyla kamuoyuna duyurmak amacına yönelik faaliyetler yürütmektedir. Yunus Emre Enstitüsü, Türk dili, tarihi, kültürü, sanatı ve müziği alanlarında yetkin akademisyen ve araştırmacıların yetişmesine katkı sağlamayı; sertifika programlarıyla eğitim-öğretim uygulamalarını gerçekleştirmeyi de hedeflemektedir. Yunus Emre Enstitüsü yurt dışında çeşitli ülkelerde açacağı Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri ile Türkiye’nin, Türk dilinin, kültürünün, sanatının ve tarihinin tanıtılması adına çalışmalar yapacaktır. Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde bilimsel projeler, kültürel etkinlikler ve kurslar aracılığıyla bir taraftan Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlanırken, diğer taraftan Türkiye ile diğer ülkeler arasında dostluk pekiştirilecek ve kültürler arasındaki münasebetler artırılacaktır. Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri bünyesinde yürütülecek olan Türkçe dil kursları sayesinde hem yabancı dil olarak Türkçe öğrenmek isteyenlere Türkçe öğrenim imkânı sağlanmış olacak hem de ilgili ülkelerdeki Türk vatandaşlarının, dillerini daha yakından tanımaları temin edilerek, Türkiye ile kültürel bağlarının devamı sağlanacaktır.
Yunus Emre Enstitüsü yurt dışında kurduğu merkezlerde eğitim ve öğretim çalışmalarının yanı sıra kültürel ve sanatsal faaliyetler yürütmekte, bilimsel araştırmalara destek vermektedir.
2009 yılında faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsünün bugün itibarıyla 52 ülkede 62 merkezi bulunuyor. Bu merkezlerde isteyen herkese Türkçe öğretiliyor. Çeşitli seminerler, sempozyumlar, konferanslar ve paneller düzenlenen merkezlerde kültür ve sanat dünyasının önde gelen isimleri sanatseverlerle buluşuyor.
Yunus Emre Enstitüsünün bulunduğu ülke ve şehirler
ARTUKLU HABER AJANSI-HOLLANDA
HABER;YAVUZ NUFEL DERLEME;İLHAN KARAÇAY