BERKAY GEZGİN'e PM. ÜYELİĞİ VERİLMİŞ
Aslında yazar-çizerlerin aynı konu hakkında, aynı zamanda ;
aynı veya karşıt görüş belirten yazı yazması sık rastlanan doğal bir durum.
Ancak ;
Değerli Dostum Prof.Dr. Mustafa Öztürk Hoca ile bugün, aynı konuda yazma rastlantımız benim için sürpriz oldu.
Mustafa Hoca yapmış olduğu hafıza cimlastiği sonucu ;
bir müddet önce bir çocuğun, Ekrem İmamoğlu'nun içinde bulunduğu seçim otobüsünün peşine takılıp bağırarak söylediği ve daha sonra popüler bir slogana dönüşen "yarın çok güzel olacak" ifadesinin bu çocuğa ait olmadığı, daha önce değişik dönemlerde değişik kişilerce söylenmiş olduğu yönünde değerlendirmeler yapan bir yazı kaleme almış.
Kendi penceresinden bakıldığında yazdıkları,
daha önce söylenmiş olan bu ifadenin, bugün olduğu derecede toplumda karşılık bulamamış olmasının dışında doğru ve yerinde tespitler.
Sayın Hocam,
ifadenin kime ait olduğu bağlamında değerlendirmelerde bulunurken ;
ben konuya değişik perspektiften bakarak, toplumda karşılık bulup adeta bir slogana dönüşmüş bu ifadenin sahibi sayılan dünkü çocuk, bugünün genci 21 yaşındaki Berkay Gezgin'in sırıkla atlama rekortmenlerini geride bırakırcasına getirildiği konum üzerine odaklanmak istedim.
Berkay Gezgin CHP Parti Meclisi üyeliğine getirildi.
Bu gelişme ile ilgili kullanacağım tabiri kullanmakta gerçekten güçlük çekiyorum.
Son dönemdeki siyasi gelişmelere, toplumun yaşamakta olduğu zorlu yaşam koşullarının da eklenmesiyle, şu anda iktidar olmaya en yakın parti olarak gözüken köklü bir partinin böyle bir tercihte bulunması hangi üst düzey zekânın ürünüdür.
Çocukken söylediği bir ifadeyle popüler olmaktan öte bir özelliği olmayan, parti üyesi olup olmadığı bile bilinmeyen bu gencin ; senelerini partiye adamış, parti mutfağında yetişmiş,
bilgi-birikimli-donanımlı kişileri görmezden gelerek, tutuklu olduğuna bakıldığında müracaatının olmadığı anlaşılan, kendi inisiyatifi dışında parti meclisi üyeliğine seçtirilmiş olmasının getirisi ne olabilir?
Olmuşken, MYK üyeliği de hediye etseydiniz 3-5 gün tutuklanıp mağdur olmuş Berkay Gezgin kardeşimize.
Herkesçe bilinen Sarı Öküz hikayesinin dışında ; bölgemizde hep anlatılan bir de Sarı İnek hikayesi var.
Anlatarak nokta koyayım yazıya :
Köyün birinde ;
çok süt veren, bu nedenle sahibi aile tarafından özenle bakımı sağlanan ama sonunda onları da bezdiren bir Sarı İnek varmış.
Her gün muntazaman hatırı sayılır miktarda süt verir, sağım işi bittikten sonra süt dolu bakraçlara birer tekme sallayıp tüm sütleri toprakla buluştururmuş.
Sarı İnek hikayesi bu kadar NOKTA
SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN
