Semih Hocaoğlu


'BİR MİKTAR'

Yapılana, konuşulana bakıldığı zaman 31 Mart seçim sonucunda ; daha önce de var olan denge bozukluklarının, çeşitli kanallarda ciddi manada artmış olduğu görülüyor.


" BİR MİKTAR"

 

 

Yapılana, konuşulana bakıldığı zaman 31 Mart seçim sonucunda ;

daha önce de var olan denge bozukluklarının, çeşitli kanallarda ciddi manada artmış olduğu görülüyor.

Katılım oranları, geçersiz oy sayıları, partilerin almış olduğu oy ve kazanmış oldukları belediye sayısı oluşan denge bozukluğunu gösterirken ; sonuçların farklı şekillerde okunması ve ilginç değerlendirilmelerin yapılması, kişisel denge bozukluğunun da tavan yaptığı gerçeğini net bir şekilde önümüze koyuyor.

Bazı ortaklıklarda biribirinin aksine geliştirilen söylemler, daha emekleme dönemindeyken kilosuna-gramına bakmadan haddini aşan davranışlarda bulunacak kadar kendini güçlü hissedip, içmeden sarhoş olanların kendi potalarında hızla erimelerine vesile olanların geldikleri durum, oluşmuş denge bozukluklarının bir başka boyutu.

Seçimden güç kaybına uğrayarak çıkanların ;

nedenini arama yönündeki çalışmalar konusunda verdikleri mesajların yanısıra, kullandıkları bazı ifadeler, maruz kaldıkları denge bozukluğunun açık seçik bir göstergesi.

"Bir miktar" öğretmen atamasının yapılacağı müjdeli haber gibi...

Ciddi manada öğretmen açığı olmasının yanında, on binlerce öğretmen atama beklerken "bir miktar" öğretmen atamasının yapılacağı müjdeli haberi ; kişinin kendi içinde uğradığı denge bozukluğundan başka hangi deyimle ifade edilebilir ?

Bugün ;

* Elektrik ve doğalgaz fiyatları boyna "bir miktar" artmaya devam ederken,

* Ev ve işyeri kiralarının "bir miktar" artışı önlenemezken,

* Akaryakıta "bir miktar" zam hızla devam ederken,

* Altın ve döviz rakamları her gün "bir miktar" daha artarken,

* Sürekli olarak temel gıda maddelerine "bir miktar" zam yapılırken,

* Solumakta olduğumuz havadan bile "bir miktar" ücret alınacağı günlerin endişesi yaşanırken ;

"bir miktar" öğretmen ataması yapılacakmış. Şaka gibi...

Böylelikle ;

günlük yaşam literatürüne "BİR MİKTAR" deyimini kazandırırken, "BİR MİKTAR" dönemine de girmiş oluyoruz. Gözünüz aydın...

Eliniz değmişken ;

" Büyük boyutta var olan doktor eksiğini kapatmak için "bir miktar" doktor ataması da yapıp, aylara-yıllara sarkan randevuları normale dönüştürerek hastaların sıkıntısını "bir miktar" azaltsanız,

* Ölümlere neden olan yoğun bakım üniteleri eksikliğini giderebilmek için "bir miktar" yoğun bakım ünitesi imkanı sağlasanız,

* İşsiz sayısı doruğa ulaşmışken "bir miktar" iş alanı yaratıp gülmeyi unutmuş insanların yüzünü birazcık güldürseniz,

* Umudunu yitirmeye başlamış insanlara "bir miktar" umut olup yeniden hayata bağlasanız,

* İsraftan şatafattan "bir miktar" uzak durup, emeklinin-emekçinin de "bir miktar" hakkını verseniz, başlattığınız "BİR MİKTAR" dönemi anlam kazanmış olur belki...

Madem böyle bir dönem başlattınız, gereğini de yapmalısınız.

" Vatandaşın aklıyla daha fazla alay etmeyi bırakıp "bir miktar" susun...

* "Bir miktar" insafa gelin...