Semih Hocaoğlu


CAMİLERİ HATIRLAYIP OKUL VE HASTANELERİ UNUTMAK

Bir "cuma klasiğimiz" var bizim, hiç aksatmadan yerine getirdiğimiz. "Muhterem müslüman kardeşlerim" ile başlayıp "Allah hayrınızı kabul etsin" ile biten.


CAMİLERİ HATIRLAYIP OKUL VE HASTANELERİ UNUTMAK

 

 

Bir "cuma klasiğimiz" var bizim, hiç aksatmadan yerine getirdiğimiz. "Muhterem Müslüman kardeşlerim" ile başlayıp "Allah hayrınızı kabul etsin" ile biten.

Beklendiği üzere ; bu haftaki cuma namazı öncesi, vaaz sonrası harfiyen yerine getirildi.

Olmasaydı eksik kalırdı zaten.

Ancak ;

alışılmışın dışındaydı bu kez talep edilen.

*Şu ilin şu ilçesinde yaptırılmakta olan caminin tamamlanması için,

*Falan ilde inşaatı devam eden kuran kursu binası için,

*Camimizin bakım ve onarımını yapmak için,

*Birikmiş elektrik faturalarının ödenmesi için,

*Gazelli kardeşlerimize gönderilecek yardım malzemesi için, vs.vs.vs.

"siz hamiyetli Müslüman kardeşlerimizden cami çıkışı yardım toplanacaktır. Allah yaptığınız ve yapacağınız yardımları kabul etsin" şeklindeki bir talep değildi.

Vaazını bitiren vaiz efendi, cep telefonuna gelen iletideki notu aktarmaya başladı :

"Değerli mümin kardeşlerim. Yaşadığımız deprem sonrası, deprem bölgesindeki il ve ilçelerimizde ; şu sayıda tamamen yıkılmış , şu kadar çok hasar görmüş, şu kadar da az hasarlı, toplamda 4595 camimizin yeniden hizmete sunulması için yardımlarınızı beklemekteyiz. Cami çıkışında arkadaşlarımız yardımlarınızı kabul edecektir. Allah sizden razı olsun."

Camiler hepimizin ibadetini yaptığı, Müslümanların göz bebeğidir. Devlet yardımının yetmediği durumlarda ve ihtiyaç duyulması halinde yardımların esirgenmemesi gereken yerlerdir.

Buna kimsenin bir itirazı olmaz.

Ancak ;

aynı depremde çok sayıda okul ve çok sayıda hastanenin de aynı akıbete uğradığını, kullanılmayacak durumda olduğunu görmezden gelip, sadece camiler için yardım talebinde bulunma çağrısının duyarlı her vatandaşın içini acıtabileceğini unutmamak gerek.

Yapılan bu çağrı sonrası ; talebi pekiştirmek adına Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın "camilere yardım eden eller cennetin anahtarıdır" şeklindeki açıklaması da bir başka garabet.

Adama sorma hakkı doğmaz mı;

"okul veya hastaneye yardım eden eller de cehennemin anahtarı mıdır"

Aklı selim ve bütünleşme duygularının öncelikle olması gerekli bir kuruluştan talihsiz bir yaklaşım.

 

 

SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN