NESRİN AYKAÇ


DUAYEN GAZETECİLER

Gazeteyi gazete yapan haberler değil o gazetede çalışan gazetecilerdir.


DUAYEN GAZETECİLER

 

Gazeteyi gazete yapan haberler değil o gazetede çalışan gazetecilerdir. 

 

Nesrin Aykaç 

 

 

Gazetecilik herhangi bir mesleğe benzemez özel bir meslektir, zordur, fedakarlık ister, gazetecilik etiği ister, dürüstlük ister. Gazetecilik etiği bu alandaki mesleki ilkeleri kapsar. Doğruyu söylemek, doğruyu yazmak, haklının yanında durmak, haksızlığa boyun eğmemek gibi.

 

Gazeteciğin  her dalının kendine özgü zorlukları kuralları vardır. Köşe yazarı da muhabiri de, muhabirlikten köşe yazarlığına terfi etmiş kıdemli gazetecisi de bütün bu zorluklara katlanmak zorundadır. 

 

Özellikle Mardin'de gazetecilik yapmış, bundan 50 yıl önce 2. Dünya savaşı sonrası ülkenin içinde bulunduğu ekonomik yıkımına,  yokluğuna tanık olmuş gazetecilerin Mardin'in dik yokuşlarında arabasız yürüyerek, koşturarak, hazırladığı fotoğrafları haberleri o dönemde gazeteye yetiştirmek için nasıl  çaba gösterdiklerini biz yaşdakiler iyi bilirler.  Birkaç gazeteci dışında bugünün televizyon-telefon kuşağı olan gazeteciler bu gazetecilerin yanında ancak çaylak ya da çömez olabilirler. 

 

50 yıl önce ben öğretmen olarak bulunduğum Mardin'deki yaşam koşullarını, okul sayısını, araba sayısını çok net hatırlıyorum. Sefaleti de yokluğu da çok iyi hatırlıyorum. O zamandan bu güne gazetecilik yapmış, Mardin'in basın tarihine adını yazacak üç büyük isim, Adnan Avuka, Semih Hocaoğlu ve Mehmet Çeliktir. Daha birçok emekçinin adı sayılabilir, gazeteciliğin duayeni olarak bu isimler herkes tarafından bilinir. 

 

Adnan Avuka'nın babacanlığını ve esprili konuşmasını, içtenliğini birlikte katıldığımız , Mehmet Çelik'in de bulunduğu bir televizyon programında fark ettim. Kendisiyle henüz yüz yüze görüşmedik. Mehmet Çelik'in nezaketi saygısı meslek sevgisi aynı şekilde dikkatimi çekmiştir. Mardin söz gazetesinde bana köşe yazarlığına öneren Mehmet Çelik'e bana bu fırsatı verdiği için minnet duyuyorum. 

 

Semih Hocaoğlu'nu da aynı süreç içinde iyi bir gazeteci olabilmem için bana verdiği destek yorumlarla hatırlamıyorum. 

Yazdığı yazılar benim yazdığım yazılarla ortak özellikler taşır. Arada tek bir fark vardır Semih Hocaoğlu Mardin'de yaşadığı için Mardin'in sorunlarını, şehri daha iyi bilir daha iyi gözlemcidir. Çözüm yolları bulur önerir. Nezaketlidir hiçbir zaman ağzından kötü bir söz çıkmaz hiçbir zaman kabalık etmez. Kimseyi etiketlemez. Küfür etmez. Hiçbir zaman kırıcı olmaz. Sert  biri gibi   görünse de gönül almasını bilen biridir. Diğer gazeteci arkadaşların da aynı özellikte olduklarını tahmin ediyorum.

 

 

Her üç gazeteci arkadaşın yaptıkları çalışmalarla saygıyı sevgiye hak ettiklerini düşünüyorum. Onlardan birine kötü bir söz söyleyenlerin vicdanından şüphe ederim.

 

Bugün Google üzerinden kes yapıştır metoduyla oradan bir cümle buradan 2 cümle kopyalayarak yazı yazanlar kendilerine gazeteci sanmasınlar. Gazeteci önüne gelene sataşan, ağzını bozarak hakaret eden, zorbalık yapan kişi olamaz. Gazetecilik empati ister, insan sevgisi ister. Bu kente emek vermiş duayen gazetecilere laf söylemek kimsenin haddi değildir. 

 

Kendimi hiçbir zaman bu gazetecilerin hiçbiriyle aynı düzeyde görmedim. Zaten ben bir gazeteci değilim, bir edebiyatçıyım. Mardin sayfalarında yazmam bu memlekete olan vefa borcumu ödemek içindir. Yazılarım ülkenin çeşitli edebiyat dergilerinde basılmıştır.  Biri İngilizce şiirler, biri Mardini anlatan deneme anı kitabı olarak iki kitabım yayınlanmıştır. Ben bir eğitimciyim, tercümanım ve turizm rehberim. Hakkımda daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler Google üzerinden Nesrin Aykaç adını girerek yaptıkları aramada hem yurt dışında hem yurt içinde yazdıklarıma ulaşabilirler. 

 

Mardin tarihi  ve demografik yapısı ile ülkenin en özel yerleşim bölgelerinden biridir. Mezopotamya'nın çokkültürlü bir kentidir. 10 yıllar boyunca daima demokrasiden yana ilerici bir toplum olduğunu göstermiştir. Seçim sonuçları her zaman bunu göstermiştir. A ya da B partisinin şehre hizmette birbirinden çok farklı işler çıkaracağını hiçbir zaman inanmadım. O nedenle halkın seçtiği partinin yönetmesi demokrasiye sahip çıkmaktan başka bir şey değildir.

 

Bu bölgedeki gazetecilerin görevlerini yaparken ortak bir paydada buluşmalarını , birbirlerine saygı içinde destek içinde arka çıkarak kentin ve halkların yararına çalışmaları gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bunun içinde diyalog şarttır. Saygı sevgi ve empati şarttır.

 

Yazdığım yazılar MardinSöz gazetesinden başka ArtukluHaber, Mardin Life ve MardinHaber gazetelerinde yayınlandı. Bütün bu gazetelerin sahibi arkadaşlara teşekkürlerimi sunuyorum. Benim yazılarımı gazetesinden çıkaran kişiyi de selamlıyorum.

 

Yazmaya devam ediyorum ama kesinlikle Mardin gazetelerinden ayrılıyorum.

 

 

 Sevgiyle kalın.

 

NESRİN AYKAÇ