HEM UCUZ, HEM YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK TEK İL : MARDİN
Aynı günde peşpeşe denk geldiğim iki ayrı haber sonrası ;
doğma büyüme ve yaşamının büyük bir bölümünü içinde geçirdiğim bir Mardinli olarak ciddi tereddütler yaşadım.
Gerek gazetecilik-yazarlık yaptığım süreç içinde ve gerekse birçok alanda bulunduğum çalışmalar müddetince ;
* Mardin konusunda yeterli bilgiden yoksun mu kaldım,
* Mardin'i hiç mi tanımamışım,
* Mardin'e yapılmış olan bunca hizmet ve yatırımı görmeyecek kadar görme özürlümüyüm ?
Yoksa ;
* benim yaşadığım ve her türlü sıkıntısını hâlâ çekmeye devam etmekte olduğum, plaka numarası 47 olan Mardin'in dışında bir başka Mardin mi var ?
Haberin biri ;
kendini Otomotiv Uzmanı olarak tanıtmış birinin yaptığı açıklamaları içeriyor.
Muhtemelen çeşitli zamanlarda, her yanı toz pembe göstermekle görevlendirilmiş bu muhtereme göre;
"Türkiye'de mevcut büyükşehirler arasında, en ucuz şehir Mardin"
Mardin'de ;
* dolmuş 1 lira,
* aylık su faturası 10 lira,
* kira 3 bin lira,
* saç-sakal traşı 150 liraymış.
Ve de bu düşük fiyatlar yerel halk için önemli bir yaşam kolaylığı sağlıyormuş.
Bizim uzman efendinin yaptığı açıklamada ;
Mardin'in sadece ucuzluğuyla değil, "yaşam kalitesiyle" de dikkat çektiğine yer veriliyor.
Hangi dolmuşun 1liraya yolcu taşıdığı,
kimin aylık su faturasının 10 lira olduğu,
hangi berberde saç-sakal traşının 150 liraya yapıldığı,
hangi ev kirasının 3 bin lirayı geçmediği kadar ucuzluğun var olduğu iddia edilen Mardin'de "yaşam kalitesi" de çok yüksekmiş.
Yani ;
birlikte yaşamakta olan Türkü, Kürdü, Arabı, Müslümanı, Süryanisi, Ermenisi ve az sayıda olsa da Ezidisi ;
* hiçbir sıkıntı yaşamadan, yaşamın gerektirdiği tüm olanaklara sahip olacak,
* eğitimden sağlığa tüm konularda fırsat eşitliğinden faydalanacak,
* yol-su-elektrik gibi temel ihtiyaçların sıkıntısını çekmeyecek,
* her türlü sosyal aktivitelere erişecek,
* her yıl tatilini yapacak,
* korku ve endişe duymaksızın demokratik hak ve özgürlüklerini kullanma hakkına sahip olacak kadar üst düzey bir "yaşam kalitesi" içindeki Mardinli ;
büyükşehirler arasında örnek teşkil etme konumunda.
Bu gerçek (!) tespitler sonrası ; kimsenin yaşamından şikayetçi olma,
serzenişte bulunma,
siyasilere ve yöneticilere yönelik suçlama getirme gibi bir davranış biçimi olmamalı artık.
Bir diğer haber de ;
Şehrimize parlamenter ve üst düzey bürokratlarla çıkarma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın açıklamalarını içeren haberdi.
Daha önce gelen bakanların da aynı yöntemi kullanarak ;
eğitimden sağlığa, tarımdan ulaşıma, enerjiye kadar, birçok konuda verdikleri afaki rakamlarla, sorunsuz bir Mardin portresi çizme gayretlerine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Kacır'ın da eklendiğini gördük.
Sayın Bakan ;
Mardin'de yaşanmakta olan işsizliği ve ona bağlı olarak, verilen büyük göçü görmezden gelerek, kendisini dinleyenleri çoğu afaki rakamlarla adeta boğdu.
Mardin OSB'lerinin altyapı çalışmaları için Bakanlık olarak 2 milyar 100 milyon liralık kaynak ayırdıklarını belirten Bakan ;
* OSB'lerde 1200 olan istihdam sayısının 6630'a yükseltildiği, tüm parsellerin üretime geçtiğinde bu sayının 9 bini aşacağı,
* Sanayi Sitelerine sağlanan kredilerle 2700'den fazla istihdam edildiği,
* Verilen yatırım teşvikleriyle 1700'den fazla yatırımcıya 46 milyon tutarında yatırım imkanı tanındığı,
* KOSGEP olarak 12700'den fazla KOBİ'ye 3 milyar 100 milyon lira destek sağlandığı,
* DİKA eliyle 262 projeye 732 milyon liralık destek verildiği,
* Cazibe Merkezi Programında 7 projeye 317 milyon lira aktarıldığı,
* GAP Bölge Kalkınma İdaresince 95 projeye 642 milyon lira destek sağlandığı bilgisini verdi.
İki günlük programı dahilinde ;
Bakanlığı ile ilgili sorunların dinlenmesi ve konuşulması için yapılan "iş insanlarıyla buluşma toplantısında" , iş insanlarının sorunlarını açık yüreklilikle anlatabildiklerine dair bir ayrıntı yer almazken, AKP'nin çiçeği burnunda yeni İl Başkanı Mehmet Uncu'nun sanayi ile ilgili birkaç projeyi içeren bir dosya sunması beklentilerin yüksek tutulduğu tek gelişme oldu.
SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN
