İLHAN KARAÇAY


KULÜP VE STADLARA VERİLEN SPONSOR İSİMLERİ VE GEÇMİŞTE BİR MAÇ NAKLİ HİKÂYESİ…

Hollanda’da PSV’nin resmi olan Philips adı kullanılamazken, Türkiye’de kulüp ve stadlara sponsor adı veriliyor.


KULÜP VE STADLARA VERİLEN SPONSOR İSİMLERİ VE GEÇMİŞTE BİR MAÇ NAKLİ HİKÂYESİ…

 

Hollanda’da PSV’nin resmi olan Philips adı kullanılamazken, Türkiye’de kulüp ve stadlara sponsor adı veriliyor.

Hollanda’da stadlara yaşayanların isimleri verilmezken (Johan Cruyff ), Türkiye’de yaşayanların ismi veriliyor (Fatih Terim)

…Ve PSV-Fenerbahçe maçının TRT’de yayınlanış hikâyesi.

İlhan KARAÇAY yazdı:

Çok ilginçtir. Türkiye’de spor kulüplerinin isimleri, üç beş kuruşluk menfaat için sponsor isimleri ile değiştiriliyor. Sponsor değiştikçe, kulübün ismi de değişmiş olduğundan kafalar karışıyor.
Stadyum isimleri de, yine sponsorların adları verilerek değiştiriliyor.
Ayrıca, spora faydası olmuş insanların isimlerinin verildiği stadyumlar da var.
Ne var ki, Avrupalılar, yaşamakta olan insanların isimlerini stadyumlara ve başka yerlere vermiyorlar. Verilecek isim kesinlik kazanmışsa, kişinin ölmesi bekleniyor ve ancak ölümden sonra isim değiştiriliyor.

açık hava içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Örneğin, Amsterdam’da yapılan Arena Stadyumu’na Johan Cruijff isminin verilmesi kararlaştırılmıştı. Ne var ki, Johan Cruijff yaşadığı sürece stadın adı Arena olarak kaldı. Cruijff’ın ölümünden sonra da stadın adı Johan Cruijff oldu.

adam, kişi, iç mekan, takım içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

Kaldı ki Türkiye’de, Allah gecinden versin, Fatih Terim yaşadığı halde adı bir stadyuma verildi.

SPONSORLUK
Sponsorluk, küresel rekabet sonucunda meydana gelen bir oluşumdur. Markalarını unutulmaz hale getirmek isteyen firmalar, isim sponsorluğunun yanında forma sponsorluğu için de para harcıyorlar. Forma sponsorluğu da birkaç dalda yapılıyor. Sırt sponsoru, kol sponsoru, şort sponsoru, Çorap sponsoru, Sağlık sponsoru olanlar da var. Bir de tedarik sponsoru var ki, 5 veya 10 yıllık sözleşmelerde 70 milyona kadar yüksek meblağlar ödeniyor.
Pek çok kulüp bu fırsatı iyi değerlendiriyor ve gelirlerinin büyük kısmını sponsorluktan elde ediyor.

Türkiye’de kulüplerinin isimlerine ekleme yapan kulüpler ve sponsor isimleri şöyle:

  • Atakaş – Hatayspor

  • Aytemiz – Alanyaspor

  • Çaykur – Rizespor

  • Demir Grup – Sivasspor 

  • Fraport-TAV – Antalyaspor

  • Hes Kablo – Kayserispor

  • İttifak Holding – Konyaspor

  • Medipol – Başakşehir

  • MKE – Ankaragücü

  • Yukatel – Denizlispor

Stadyum sponsorluğu için, stadlara verilen isimler de şunlar:

  • Bahçeşehir Okulları – Aytemiz Alanyaspor

  • Vodafone – Beşiktaş

  • Didi – Çaykur Rizespor

  • Ülker – Fenerbahçe

  • NEF – Galatasaray Ali Sami Yen Spor Kompleksi NEF Stadyumu

  • Medaş – İttifak Holding Konyaspor

PHİLİPS KULLANILAMIYOR
Çok ilginçtir, Türkiye’de sponsor isimleri ile laçkalaşan kulüplerimiz ucuz pazarlıklar yaparken, Avrupa’daki kulüpler rekabet koruması nedeniyle böyle pazarlıklar yapamıyor.
Bırakın pazarlığı, sahibi ve resmi adı PHİLİPS olan PSV kulübü (Philips Spor Cemiyeti), bu rekabet koruması nedeniyle PHİLİPS adını kullanamıyor.

BİR MAÇ YAYINI HİKÂYESİ
Laf PSV ve PHİLİPS’ten açılmışken, sizlere bir maç nakli hikâyesi anlatayım.
27 Eylül 1978 gününün akşamında PSV-Fenerbahçe maçı oynanacaktı. TRT bu maçı yayınlayacağını günlerdir duyuruyordu. Ne var ki, PSV yönetiminin maç nakli için istediği meblağ 80 bin guldendi. Yapılan pazarlıklar sonunda meblağ 50 bine kadar düştü. Ama bu meblağ da TRT için ödenemeyecek bir meblağdı.
Durum bana aktarıldı. Bir haftadır sık sık görüştüğüm PSV yöneticileri ile bu işi de konuşmak için randevu aldım. Benim yapmış olduğum at cambazlığı pazarlığı da işe yaramadı. Saat 15.00 olmuştu ve 5 saat sonra yapılması gereken yayın yapılamayacaktı. Son çare olarak, Philips Holding’in de Başkanı olan PSV Başkanı ile görüşmeyi sağlayabildim. Başkana açıkça şunları söyledim: ‘Bakınız, Türkiye’deki TV izleyicisi sizin tahmin ettiğiniz kadar çok değildir. Ayrıca devlet kurumu olan TRT’nin çok parası yok. Bu maçı bize 5 bin guldene verin, biz de sık sık Philips takımından söz edelim. Türkiye’de Philips ürünleriniz satış rekoru kırar.’
Başkan önce biraz şaşırdı ama sonradan teklifimin önemini anlamış olacak ki, ’10 bin olsun’ dedi. Ama ben 5 binde diretince, ‘Tamam’ demeye mecbur kaldı.
İşte, reklamın gücü burada da ortaya çıkmış oldu.
Şimdilerde yaşanan sponsorluk paralarına ve isim değişiklilklerine de anlayışla bakmamız gerektiği gerçeği ortaya çıktı.

O geceki maç nasıl sonuçlandı diye merak ediyorsanız aşağıdaki gazete sayfasına bakınız. Keşke yayınlanmasaydı ve Türk TV seyircisi kahrolmasaydı.

metin, gazete, işaret içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu
Ertesi gün Fenerbahçe kafilesini havalimanından yolcu ediyorduk. THY uçağından çıkan Hürriyet gazetesinde üstteki haber vardı. Bu sayfayı gören futbolcular başlarını öne eğerken takım kaptanı, ‘Neden kalbura dönmüşmüşüz’ diye bana tepki verince, yöneticiler ve futbolcular beni korumaya aldılar.

 

İLHAN KARAÇAY-HOLLANDA