Ziya GÜNDÜZ


KÜTÜPHANE BİLİNCİ

Türkiye’de 1964 yılından beri Martın son haftası “Kütüphane Haftası” olarak kutlanıyor.


KÜTÜPHANE BİLİNCİ

Ziya Gündüz                                              

                                                                                                                         

Türkiye’de 1964 yılından beri Martın son haftası “Kütüphane Haftası” olarak kutlanıyor. Kütüphaneler bir şehrin kalbidir. Türkiye’de hızlı bir şekilde bebek kütüphanelerde açılmaya başlandı. Bu çok önemli bir adımdır. Kütüphaneler kitap okuma bilinci adına önemli kurumlardır. Ayrıca bazı kütüphaneler çok güzel etkinliklere imza atıyor, bunları da takdir etmek gerekiyor.  

Toplum olarak çocukları kütüphane ortamına alıştırmak gerekiyor.  Çocuklarımızla birlikte kütüphaneye gitme bilincini geliştirmemiz gerekiyor. Kütüphaneye gittiğimizde çocuklarımızla birlikte kitap okumalı, üyeliğimiz yoksa kütüphaneye üye olmalıyız. Kütüphanede kendimiz telefonla uğraşıp, çocuklarımızın kitap okumasını beklememeliyiz. En azından kütüphane ortamında biraz telefondan ve teknolojiden uzak kalıp aklımızı kitaplarla şarj etmeliyiz. Şunu unutmayalım ki, kitap okumak dünyanın en büyük eylemlerinden birisidir. Her kitap, ayrı bir dünya demektir. Kitap okumak, farklı dünyalara açılmak demektir.

Türkiye’de Kütüphaneler gençlerin uğrak mekânları haline gelmesi gerekiyor. Toplumu kitapla buluşturmak herkesin görevleri arasındadır.  Sadece okulların öğrencileri kütüphaneye götürmelerini beklememek gerekiyor.  Halk olarak kütüphanelere gidip oradaki kitaplardan istifade etmek gerekiyor. Kütüphaneleri boş bırakmak şehrini kalbini boş bırakmak gibidir. Kitaplar insanların en iyi dostlarıdır.

Türkiye’de görevini, işini çok iyi bir şekilde yapan örnek kütüphaneciler var.  Kütüphanelere gelenler, sadece “susmayı” öğrenmemelidir. Bugün kütüphaneye gidenlere, kütüphanede neler yapılır diye sorduğunuzda, ilk aldığınız cevap “Kütüphanede sessiz olunur” cevabı olacaktır. Kütüphaneler sadece derslerin,  ya da sınava hazırlanıldığı mekânlar olmamalıdır. Kütüphaneler fikirlerin, düşüncelerin, sanatın ve edebiyatın geliştiği mekânlar olmalıdır. Çünkü kitaplar insanlara doğru yolun adresini gösterirler.  

Huzur aramak isteyenler kitapların gölgesinde huzur bulabilirler. Kitaplar insanları başka medeniyet götürürler. Kitap okumak sadece öğrencilerin işi değildir. Kitap okumaya herkesin ekmeğe, suya ihtiyacı olduğu gibi ihtiyacı vardır. “Kitaptan değil, kitapsızlıktan” korkmak gerekiyor. Kitap okumayanlarla ile kitap okuyanlar hiçbir zaman için bir olmazlar.

Kendi evlerimizde de mini kütüphaneler oluşturmak gerekiyor. Maalesef evlerimiz kitaba hasret kalıyor. Bence her çocuk kitapların dünyasında dünya gelmelidir. Kitaplığı olmayan ev çatısı olmayan eve benzer. Her ay düzenli evimize kitap alımı yapmak gerekiyor. Bu anlamda kitapçılarında yaşamaya hakkı var. Kitap almak, geleceğini sigortalamaktır. Kitaptan zarar gelmez. Evlerimizi kitaplarla şenlendirmek gerekiyor. Dostlarımıza bol bol kitap hediye etmek, hediyelerin en güzelidir.

Bize yaşayan kütüphaneler lazım. Kitapların gölgesinde hayatımızı inşa etmek gerekiyor.

Her zaman ve her yerde, kitabın gücüne inanıyoruz.

Kitap varsa umut var demektir.

Kütüphanelerde ve kitaplarda hayat var.

Bir ömür kitap ile kalınması duasıyla.

Vesselam…