Semih Hocaoğlu


NE İŞİN VARDI MUHABBET BAĞINDA

Erol Evgin'e ait "Etme eyleme caanım Etme eylemeee" şarkısının koro halinde söylenmesine aldırış etmeden


NE İŞİN VARDI MUHABBET BAĞINDA

 

 

Erol Evgin'e ait

"Etme eyleme caanım

Etme eylemeee" şarkısının koro halinde söylenmesine aldırış etmeden

birileri ;

partisinin tek başına kazandığını sandığı yerel seçim sarhoşluğundan oluşan baş dönmesinin de etkisiyle ;

açılmış bir gül dermek için bir gece girdiği muhabbet bahçesinde, gülü deremeden dikenlerinin azizliğine uğrayıp acılar içinde bağıra-çağıra figan etme durumuna düşerken,

kafa kafaya vermiş can yoldaşlar ise ;

bir taraftan,

demokratik olsun olmasın, yasal olup olmasın alışılmış uygulamalarını sürdürüp muhabbeti bir başka kulvarda arama girişimi başlattı.

Şimdi herkes ;

samimiyet derecesi test edilmeye muhtaç bu muhabbetin kapsamını bilmese de, sonucunu merakla beklemekte.

Gül dereyim derken elleri dikenler içinde kalanların bu durumuna aldırış edilmeden, çevresinde oluşmuş ve kanıtlanmış, rapor edilmiş uygunsuz-usulsüz- kanunsuz onlarca uygulama varken ;

gizli tanıklara dayalı suçlamalara maruz kalanların, bazıları görevden alınıp yerlerine kayyım atandı, bazıları da görevden alınmakla kalmayıp tutuklandı.

Yerinin başkasının muhabbet bahçesi değil de ;

* zeytin ve portakal bahçeleri,

* buğday-mercimek-mısır ve patates tarlaları,

* kavun-karpuz bostanları olması gerektiği gerçeğini hâlâ öğrenip öğrenmediğinden şüphe duyulan siyasimiz ;

içinden "kendim ettim kendim buldum" türküsünü mırıldanırken, tüm gelişmelere bağıra-çağıra tepki vermekten öteye gidemiyor.

Yapılan hukuk dışı uygulamaların yanısıra ;

başta partisinin Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ve Niğde Milletvekili Ömer Fethi Güler olmak üzere, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turan Çömez ile Bağımsız milletvekilleri Cemal Enginyurt ve Salih Uzun'un ; genel kurulda, çeşitli televizyon programlarında ve basın toplantılarında dile getirdiği, somut belgelerle kanıtladıkları onlarca yolsuzluk ve kanunsuzluğun tüm kamuoyuna ciddi ve detaylı olarak anlatılması gerekirken ;

kendi gibi bağırma-çağırma ekolünden gelen ve başka meziyeti olmayan Ali Mahir Başarır ve Veli Ağbaba ikilisiyle birlikte bağırma şovla muhalefet görevi yaptıklarını sanıyor.

Ayakta duracak hallerinin kalmadığı her dönemde, gol atıp kazanması mümkün değilken yine kendi kalelerine gol atarak rakibe galibiyet hediye etmiş bir takım görüntüsü vermeye devam ediyor.

Gizli tanıklarla ve kalıbına uydurulmuş suçlar konusunda "turpun büyüğü heybede" vurgusuyla yapılan tehditlere;

ayyuka çıkmış bunca kanıtlanmış hukuksuz uygulama ve yolsuzluk konusunda, mızrağın çuvala sığmadığı hatırlatılarak gereğini yapacak bir ana muhalefet beklentisi içinde herkes.

Saray'ının,

* Bir dakikada 37 bin,

* Bir saatte 3 milyon 220 bin,

* Bir günde 53 milyon 466 bin

* Bir ayda 1 milyar 603 milyar gideri olan ülkenin 2025 yılı yatırım programında ;

* Ulaşıma 440 milyar,

* Eğitime 217.9 milyar,

* Tarıma 164.1 milyar,

* Sağlığa 121.1 milyar,

* Sanayiye 23.3 milyar olmak üzere, diğer kuruluşlarla birlikte toplam 1 trilyon 444.4 milyar ödenek ayrıldığı açıklanırken,

2024 yılı içinde ;

* Saniyede 231 bin,

* Dakikada 13.9 milyon,

* Saatte 833.8 milyon,

* Günde 20 milyar,

* Ayda 608.7 milyar olmak üzere toplam 7 trilyon 374 milyar 863 milyon lira vergi tahsil edildiğini,

buna mukabil ;

* tasarruf genelgesiyle lojman ve araba satışı yapılması gerekirken lojman yapım işi için %150 artışla 1 milyar 362 milyon,

* basılı evrak için 17.6 milyon,

* yolluklar için 21.2 milyon,

* Ziraat Bankasında görevlendirme giderleri için 88.7 milyon,

* Türkiye Maarif Vakfına 4.9 milyar,

* Yunus Emre Vakfına 1.8 milyar,

* faiz giderleri için 1 trilyon 270 milyar lira ödeme yapıldığını, bağırma-çağırma metodundan vazgeçip gerektiği şekliyle, uygun kurallarla ve yaygın biçimde tüm topluma anlatacak muhalefet anlayışı geliştirilmeli.

Sahi ;

Değerli şeylerin bağırarak pazarlanıp satışının yapıldığını duyanınız veya göreniniz var mı ?

* Kitap satan birinin meselâ ;

dükkanın kapısına çıkıp

"Tolstoy'un Balzac'ın klasikleriiii. Kuşe kağıda basılmış, özel ambalajında" diye bağırdığını,

* Bir kuyumcunun "altınlarımız katıksız, hilesiz 24 ayar" diye bağırıp müşteri çektiğini,

* Buzdolabı-televizyon- çamaşır ve bulaşık makinesi satan bir beyaz eşya satıcısının "gel gel ürünlerimiz kampanya fiyatında, fırsatı kaçırma abla sen de gel" diye bağırıp satış yaptığını duydunuz mu?...

Siyasetin bir ekol olduğu gerçeği bağlamında ;

sonu bir başka türkü söyletmeyecek şarkıları iyi seçmeli.

Kendim ettim kendim buldumsuz bir reperuvar için ;

her gülün dikeni olacağının unutulmaması gerek....

 

SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN