Semih Hocaoğlu


SUYA SABUNA DOKUNMA...

Suya sabuna dokunmanın potansiyel bir suç haline geldiği, bazı dokunanların ağır bedeller ödemek zorunda kaldığı ülkemde, suya-sabuna dokunmak ;


SUYA SABUNA DOKUNMA...

 

Suya sabuna dokunmanın potansiyel bir suç haline geldiği, bazı dokunanların ağır bedeller ödemek zorunda kaldığı ülkemde, suya-sabuna dokunmak ;

kişilerin en fazla düşündüğü ve birbirlerini en fazla uyarma gereği duyduğu deyim oldu çıktı.

Yazarken,

konuşurken,

anlatırken suya-sabuna dokunmayacaksın.

Güzel de kardeşim !.

Temizliğin iki temel unsuru olan suyu ve sabunu kullanmadan ;

koca koca leğenler içinde dağ gibi birikmiş bunca "kirli çamaşır" nasıl temizlenir ?

Bu kadar kirli çamaşırı temizleyecek başka yöntem varsa, söyleyin uygulayalım.

Çamaşır leğeninin önünde "eğilip-bükülerek",

ne olduğu bilinmez sahte deterjandan bir tutam atarak,

okuyup-üfleyerek sözde temizlik yaptıklarını sananlar ile çamaşırların biriktiği leğenlerin etrafını yalaya-yalaya kirli çamaşır kalmayacağına inanların sayısı her geçen gün artmasına rağmen, etrafın kirli çamaşırdan geçilmediğini hep birlikte görmekteyiz.

Eğilip bükülmekten bel kayması geçirip birgün yürüyemez hale gelme endişesi taşımayan, yalaya yalaya dilinin kangren olacağını aklından geçirmeyen kitlenin daha da çoğalmasına seyirci kaldığımız,

suya sabuna dokunup dokunmama ikilemi yaşadığımız sürece kirli çamaşır handikapının hep süreceğini kabul etmek gerek.

Su,

Sabun,

Dokunma,

Kirli çamaşır,

Temizlik,

Eğilip-bükülme,

Okuyup-üfleme,

Yıkama-yağlama sözcüklerini beyin süzgecinden geçirerek bindiğim dolmuş şoförünün

"Evet beyler,

Yağcılar'da inecekler" uyarısı geldi.

Dolmuştan birçok kişi Yağcılar'da inmiş, 3-5 kişi kalmıştık.

Yağcılar'da nüfus yoğunluğunun yaşandığını, bindiğim dolmuşta bir kez daha öğrenmiş oldum.

 


SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN