YA SABIR
2025 yılının ilk yazısı olacak bu yazıyı, hem Türkiye'de hem Mardin'de ;
iyi şeylerin olacağı,
birçok sorunun çözülmüş veya çözülmekte olduğu,
problemlerin asgariye indiği,
insanların rahat ve huzur içinde nefes almaya yöneldiği,
gülmeyi unutmuş yüzlerin yeniden tebessüm etmeğe başladığı,
karamsarlığın umuda dönüştüğü bir Türkiye ve bir Mardin ile ilgili yazıyor olabilseydim.
Gerçi "istemiş olmak yapmanın yarısıdır" derler ama, muktedir olabilme gücüne sahip olmayanların istiyor olması, dilek ve temenniden öteye gitmiyor.
Biz yine de hatırlatma ve iyi niyetli dileklerimizi sunmuş olalım.
Ekonomiden sağlığa,
Eğitimden ulaşıma,
Tarımdan ticarete,
Adaletten güvenliğe,
Sosyal güvenlikten insan haklarına,
Kültürden turizme,
Dış politikaya,
İnanç ve düşünce özgürlüğünden yaşam biçimine ve hatta spor kalitesine kadar olan sorunları aşma şansını bulamadığımız 2024'ten kurtulurken, 2025'e girdiğimiz ilk güne ;
geride bıraktığımız 22 yıl sonrası gibi "biraz sabır" isteğiyle başladık.
Geçen yıllarda da sabır dilenildiği zaman kafama takılan sorunun cevabını tekrar bekler oldum.
Ülke şahlanmışken,
herkes bizi kıskanırken,
her konuda uçuyorken,
sağa-sola yardım eder durumdayken ;
"sabır dilemek" ne oluyor?
Sabır ;
birşeyler kötü durumdayken, bu kötü gidişatı gidermek için yapılan çalışmaların sonunu beklemek adına dilenir.
Hem herşey çok iyi,
Hem "biraz sabır"...
* İzlenen tutarsız dış politika nedeniyle Ortadoğu bataklığının neresinde olabileceğimiz endişesiyle,
* had safhaya ulaşmış geçim sıkıntısının özellikle asgari ücretli ve emekliler üzerindeki baskısıyla,
* insanların sağlık konusunda yaşadıklarıyla,
* düşünce özgürlüğü endişesiyle,
* seçmen iradesine karşı devreye sokulan kayyım uygulamasıyla,
* eğitimdeki çağ dışı girişim çalışmalarıyla,
* inanç özgürlüğü konusunda ayırımcı davranışlarıyla ve onlarca problemin yansımasıyla 2024 yılını uğurlarken, aynı yılda ülke adına akılda kalan tek olumlu girişim ;
kişisel ikbâl,
siyasi manevra,
politik malzeme,
karşı tarafı yıpratma gibi samimiyetsiz bir anlayışla yapılmaması koşuluyla, huzur ve güvenliğin sağlanması ile kültürel hakların tanınması konusunda ; DEM-İMRALI ile görüşmelerin sağlanması ve bu görüşmeler sonucu demokratik yolların açılabilmesi konusunda atılan adım olmuştur.
Hâlâ ;
* çevre yolunun,
* elektrik sorununun,
* otopark ihtiyacının,
* kapalı pazar yerinin,
* sağlık hizmetlerinin,
* şehir içi ulaşımının,
* uçak sefer sayısının,
* kaldırım işgalleri, esnaf denetimi ve temizlik gibi belediye hizmetlerinin,
* koruma amaçlı şehir imar planının,
* eğitim yetersizliğinin,
* içme suyu sorununun,
* kültür evi ve kütüphane eksikliğinin,
* tarihi mekanların korunması ve restorasyonunun,
* Dara, Boncuklu Tarla, Çelbira, Mağaralar ve kendi kaderlerine terk edilmiş tarihi ve kültürel değeri yüksek bazı han-hamam-cami ve çeşmelerin ıslahı konusunun,
* turizm sorununun konuşulmakta olduğu Mardin'de ise ; 2025 yılı için tek olumlu ve somut girişim , AKP'nin yeni İl Başkanı Mehmet Uncu'nun kişisel uğraşı sonucu programa dahil edilen Türkiye Kültür Yolu Projesi oldu.
Daha önce yapılmış ve fiyaskoyla sonuçlanmış tanıtım programları gibi olmaması için ;
10-18 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek bu etkinlik münasebetiyle ivedilikle kurumlar arası koordinasyonun sağlanması, katkı sunabilecek konumdaki bazı STK'lerin de projeye dahil edilerek beklenen düzeyde bir tanıtım gerçekleşmeli.
SEMİH HOCAOĞLU-MARDİN