“Başarıyı getiren para değil disiplindir…”
Necdet Buluz
Hangi meslekten olursanız olun disiplin çok önemlidir. Turizm sektöründe de disiplin öne çıkıyor. Turizmciler “Başarıyı getiren para değil disiplindir” diyor. Disiplin olunca zaten para da geliyor.
Konaklama sektöründe başarılı bir teknoloji stratejisi, en yeni yazılımı satın almaktan çok daha fazlasıdır. Başarıyı getiren “görünmeyen çapa” disiplindir: Her şeyden önce çalışanlara disiplinli çalışma önerilir. Disiplinin bozulduğu halka da başarı beklemeyeceksiniz.
Şirketler inovasyon, verimlilik ve rekabet avantajı vaadiyle heyecanla yatırım yapıyor. Ancak çoğu zaman bu iddialı teknoloji programları sekteye uğruyor; yatırımlar boşa gidiyor, içeride kaos yaşanıyor ve paydaşlar hayal kırıklığına uğruyor. Operasyon ile teknolojinin kesişiminde geçen otuz yılın ardından TRAVHOTECH, sıkça gözden kaçan yaygın bir sorunu tanımladı: konaklama teknolojisi stratejisinde derin bir disiplin eksikliği.
Konaklama sektörünün dinamik dünyasında “yeni teknoloji” söylemi her zamankinden daha gür bir şekilde duyuluyor.
Çoğu zaman sorun eski teknoloji veya bütçe eksikliği olmuyor. Asıl hata, gerekli bilgi ve deneyime sahip olmayan kişilerin teknoloji yol haritasını belirlemesi. Kararlar dar bir bakış açısıyla veya sektörün geniş dinamiklerini anlamadan verildiğinde, en umut verici projeler bile baltalanabiliyor. Bu da organizasyonel zararlara, yön kaybına ve hem müşterileri hem çalışanları olumsuz etkileyen sonuçlara yol açıyor.
Disiplinsiz teknoloji stratejisi, konaklama işletmeleri için üç temel alanda büyük riskler doğuruyor:
Disiplinli ve iyi bilgilendirilmiş bir strateji olmadan teknoloji girişimleri reaktif ve dağınık hâle geliyor. Bu durum çelişen öncelikler, yinelenen sistemler ve uyumsuz bir yapıya yol açıyor. Ekipler odaklarını kaybediyor, ortak bir amaca hizalanamıyor ve işletmenin etkin çalışması zorlaşıyor.
Tutarsız veya zayıf entegre edilmiş teknolojiler; misafir yolculuğunda kopukluklara, çalışanların ise karmaşık iş akışlarına ve verimsizliklere maruz kalmasına neden oluyor. Bu durum, misafir sadakatini zedelerken çalışan deneyimini de olumsuz etkiliyor. Yani teknoloji, yaşam ve çalışma deneyimlerini iyileştirmek yerine zorlaştırıyor.
Disiplin eksikliği, yapılan teknoloji yatırımlarının hızla batık maliyete dönüşmesine neden oluyor. İş ihtiyaçlarına uygun olmayan çözümler satın alınıyor, yanlış uygulanıyor veya rekabet avantajı yaratamıyor. Kaybedilen yalnızca para değil; teknolojinin büyümeyi hızlandırma fırsatı da gözden kaçırılıyor.
Peki disiplinli bir teknoloji stratejisi neye benzer?
Teknoloji stratejisi, işletmenin misyonu, vizyonu ve değerleriyle sıkı sıkıya uyumlu olmalıdır. Teknoloji yatırımları, bireysel istekleri değil, genel iş hedeflerini desteklemelidir.
Teknoloji kararları, sektörü ve teknolojiyi derinlemesine anlayan uzmanlar tarafından yönlendirilmelidir. Bu yaklaşım yalnızca veri okumak değil; sezgi, deneyim ve geniş bir iş senaryosu yelpazesinde nedensel etki zincirlerini kurabilmeyi gerektirir.
Her işletmenin koşulları farklıdır. Başka bir yerde işe yarayan bir çözüm, sizin işletmenizde aynı sonucu vermeyebilir. Bu nedenle teknoloji çözümü, işletmenin özgün operasyonel gerçekliği, müşteri ihtiyaçları ve stratejik hedefleriyle değerlendirilmelidir.
Teknoloji stratejisi silolar içinde şekillendirilemez. Sistemlerin birbiriyle entegrasyonunu ve uçtan uca deneyimi tasarlamayı gerektirir. Dağınık yapılar yerine sade, birleşik ve güçlü bir teknoloji ekosistemi hedeflenmelidir.
Gerçek disiplin; net taahhüt, sorumluluk ve kararlılık gerektirir. Bu olmadan en iyi stratejiler bile çöker.
– Bilgiye dayalı karar alma,
– Stratejik uyum,
– Hesap verebilirlik,
– Ve sektörü derinlemesine anlama.
Bu disiplin benimsenmediğinde yatırımlar boşa gider; benimsendiğinde ise teknoloji, işletmenin gerçek rekabet avantajını açığa çıkarır ve hem misafirler hem çalışanlar için olağanüstü deneyimler yaratır.